“Hiç Kimseyi, Yalan Söylediğini Anlayacak Kadar Tanımak İstemiyorum”
İnsan sanatla ilgilendiği zaman, sanatın içine girdiği zaman “kendi güzelliğini” fark eder.
“Ben dünyama egemen olmayı edebiyatla öğrendim.” diyen Tezer Özlü, edebiyatımızın erken yaşta yitirdiği en özgün, en zarif ve en içten yazarlarından biridir.
Tezer Özlü’nün 1980’li yıllarda yurtdışındayken zamanın dergilerine yazmış olduğu, dünya edebiyatıyla, sinema ve tiyatroyla kurduğu ilişki, 2013 senesinde Sezer Durdu’nun editörlüğünde “Yeryüzüne Dayanabilmek İçin” isimli kitap ile okuyucu karşısına çıkmıştır.
Tezer Özlü, Avusturya’lı yazar Kafka’dan etkilendiği gibi “Ot gibi yaşamaktansa uykusuz kalmak daha iyi” der ve sanattan öğrenilecek ne varsa bunun sonsuzluğuna dikkat çeker. “Uyudum, uyandım, uyudum uyandım, ne sefil bir yaşam bu…” diyerek kendisini sorgular ve kitaplarında bütün içtenliği ile kendisini ortaya koyar. Kendisine korkmadan, çekinmeden bakabilen bu yazarın sarsıcı yaşam öyküsü, kendisini okuyan herkes için farklı bir bakış açısı sunar.
“Yeryüzüne Dayanabilmek İçin” isimli bu kitapta yeni değerlerin arayışı içinde olan Tezer Özlü’nün, kendisini bütün canlılığı ile okuyucuya hissettirmesi, öncelikli olarak kendisine yapmış eleştirilerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle “İnsanın normal olarak kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir” der.
Ama insanoğlu bir kez bu zavallılıklardan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir, bunu başarabilir ve böylece acıları coşkuya, sevgisizliği ise sürekli olarak aşka dönüştürebilir. Çünkü insan keşfettiği müddetçe kendi yaşamına sahip olur.
Nitekim kitabın ilk sayfasında “Yaşamla ve Ölümle Hesaplaşmak İçin Yazıyorum” diyen Tezer Özlü’nün arkasında bıraktığı yazılar bir iç dökme gibi görünse de aslında onun yazdıklarının, insanın yaşamında kendi kendisini araması ve kendi güzelliklerini keşfetmesi açısından tutarlı olduğunu düşünüyorum.
“Evet, sanırım insanlara tahammül edebilmek için yazıyorum.” der Tezer Özlü ve “Neden yazılır?” sorusunu şöyle cevaplar:
“Dünya acılı olduğu için yazılır. Duygular taştığı için yazılır. İnsanın kendi zavallılığından sıyrılması çok güç bir işlemdir. Ama insan bir kez bu zavallılıktan sıyrılmaya görsün, o zaman yaşamı kendi egemenliği altına alabilir. İşte böylesi bir egemenliği bir iki kişiye daha anlatmak için yazılır. (ya da kendi kendine kanıtlamak için). Çünkü insanın kişisel özgürlüğü, kendi dünyasına egemen olmasıyla başlar.”
Evet! Bu yazarı okumak cesaret ister.
Yakın çevresi tarafından anlaşılmadığını düşünen ve edebiyatta derin izler bırakan, prenses unvanına sahip olan, 1986’da kırk üç yaşındayken göğüs kanseri nedeniyle yaşamına veda eden Tezer Özlü’nün kültür, sanat ve edebiyata dair görüşlerinin olduğu bu kitabı okumanız dileğiyle…
Kitabın Adı: Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Kitabın Yazarı: Tezer Özlü
Hazırlayan: Sezer Durdu
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa: 165