Bir Garip


Türkiye'nin yüreği yandı, canlar yandı.

İçin, için yandılar canlar, canlar pare, pare, can pare yürek yanar can pare. Yüreklere ateş düştü, evlerde gözyaşı ateşi söndürürmü? giden canlar geri gelirmi. Ölüm gideni getirirmi.


 

 

 

Hep canımız yandı dün bugünleri çaldı hayaller duman altı canlar sağa sola bilinmedik yerlere kaçtı merdivenler karanlık kilidi bilinmez biz ne yaptık süsledik süsledik gerçekleri göz ardı ettik masum canları ateşin içine kilitledik ne ettik ne eyledik aman bize dokunmasın ne ederse etsin dedik. Çocukları tek başına bırakıp sokakları yol eyledik. Kötüler baş tacı edildi iyilere acımasızca yol verildi.

Perişanlık, perişanlık biliyormusun biz cayır, cayır yandık, Biz kime ne yaptık? çocuktuk, gençtik biraz ailemizle birlikte olup kardan adam, kayak yapacaktık kar'ın tatilin tadını çıkarıp hayalleri, özgürlüğü dağlara gökyüzüne savuracaktık. Savur karları bana bir oyana, bir bu yana yaşamak neymiş ki biz yanalım bu cana. Otur şimdi başını vur bu duvarlara birileri zengin olsun, bırakalım aç gözlülüğüne doysun. Hanlar, hamamlar, saraylar onun olsun. Vatanseverler parmaklıklar arasında yeni bir yol bulsun. Biz yandık ya, oh olsun birilerinin yüreği soğusun.Baş sağlıkları yedi düvelden çığlık seslerimiz nerdeyse gökyüzünden duyulsun. bu güzel vatana, bu canlara olanlar olsun. Yiğit kuru soğana çocuklar, gençler güzel yarınlara muhtaç olsun.Karanlıklar, karanlık düşünceler kendi çukurunda boğulsun.

Çırpındı çırpındı canlar kuşlar misali ucuzmuydu bu kadar canlar yaradanın hatrı gözetilmedi nasıl insanlık vurdumduymazlar kayak yaparken görüntülendi bu kadarmı yok oldunuz insanlığınızdan bir işin ucundan tut çay ver çorba ver çıkar hırkanı sevgi ver saygı ver gökyüzünü duman kaplamış sende artık insansan eğer olan biteni bir düşünüver. Aklını mı yitirdin duyguların mı yoksun ruhunu öldürmüşsün kaydığına ne bakarsın sen yaşayan bir ölüsün. Varmısın yokmusun kar beyaz lakin ama sen insanlıktan yoksunsun. Nasıl bu hale geldik kötülüğü göre göre benimsedik susmayı marifet sanıp bize dokunmayan yılan bin yaşasın dedik bir gün sıranın bize geleceğini hiç düşünmedik. Gemi batarsa top yekün bizde batacağız günahlarımızı nereye saklayacağız arsızlığımızdaniki göbek atıp oynayacağız gerçeğin farkına vardığımızda artık çok geç olacak denizin dibini boylayacağız.

İçin, için yandılar canlar, canlar pare, pare, can pare yürek yanar can pare. Yüreklere ateş düştü, evlerde gözyaşı ateşi söndürürmü? giden canlar geri gelirmi. Ölüm gideni getirirmi.

Gönlümün hüzünleri dağılsın bugün Aladağlar'da Kartalkaya'da yangınlar son bulsun çocuklar evlerde yalnız değil ana kucağında uyusun kediler sobanın başında sıcacık ortamlarda bir yuva bulsun kuşları seyredip mırıl mırıl uykularında güzellikler içinde huzur bulsun küçük bir topla oynayıp sevimli sevimli tebessümlerini gökyüzüne insanlığa duyursun. Zamanı kötülemeyin her şeye kader deyip es geçmeyin suçlarınıza kılıf uydurup masum insanları can dostlarımızı katletmeyin kendinizi de insanlığı da yok etmeyin.

Saçlarım yandı, ellerim yandı, geleceğim karardı, yavrumun canını söyle kim aldı? geleceğini kim çaldı. Oysa ne'de güzel hayalleri vardı, ı daha sevdiği kıza hediyeler alıp bir çocuk gibi şımartacaktı. Karardı günler karardı, karanlıklar içinde karanlık vardı. Odunmuyuz biz yakıldık böyle can havliyle yavrumu aşağıya attım. Karlara söyle incitmesin onu dil söyle, gönül söyle, acı, acı türkü söyle. Derdimi kime yanacağım sen söyle. Günler karanlık, geceler karanlık hani güneşli olacaktı günler. gelecek kimlerin elinde karardı. Böylemi geleceğimiz olacaktı, kandırmayın artık insanlık kötülükle yok olacaktı. Daha bayramlarda elbiseler, paltolar giyip elmalı şekerler yiyip, çocuk olacaktık. Kartopu oynayıp yuvarlanacaktık. Biz sonsuzluğa böylemi uğurlanacaktık.