Sevdiğim, güzelliğim, gül sana benzer, sende gül 'e bir gülüversen bana ne güzel bir hediye, gözlerin yağmur damlacıkları sayki benzer inciye, ben bir dilenciyim gönül kapında hala inlerim, inlerimde senin kapında, bir yüzün göstermezsin acı çektirir, beni yaban ellerde gezdirirsin, ta gözlerinin içine bakmak isterim, geceleri göz kapaklarında uyumak isterim, saçların yorganım olsun, bir gül koyarım pencerene sende saçına tak beni özlediğinde, bilirim sende seversin benide yinede insafa gelmezsin, sen benim güzel düşlerimin yelkenisin, sen su perisi, ya'da melekmisin? mavi kanatlı kelebekmisin? yoksa kırlarda, yaylalarda, dağlarda, açan rengarenk çiçekmisin? ey sevgili söyle nesin, sen nehirlerin çakıl taşımısın? sen yoksa gönlümün, gözümün, ağıtlı yasımısın? sen, sen benim herşeyimsin, değerimsin, güzelliğimsin, başkasına yar olma sakın, sen geleceğimin düşlerisin, Nilüfer çiçeğim, sevdiğimsin.
Ben sen oldum artık biliyormusun? geceler bıçak gibi keskin, yarim sen yoksun beni günden, güne eskitirsin gece düşlerimede gelmez oldun ne iştir bu unuttığunun kanıtımı bu beni körebe gibi oynatırsın, aklıma gelme o zaman beni neden boncuk, boncuk ağlatırsın sen ilk baharımsın, ilk sevincimin bayramısın, sana güzel, güzel bakarken beni ne demiye aldatırsın, bir gönül hırsızı olma sende, herkes birşeyler almış benden, kara çalıya çamaşır serilirdi eskiden, dudaklarında aşktan bir gün kalmış, sevdan bir balon gibi göklere havalanmış, gök dediğin maviliklerle ortak yol almış, bu sevda'dan bana buruk bir acı kalmış. Kalbimin derinliklerinde bilmemki ne varmış.
Vallahi nerden buldun tıpkı beni anlatıyor gökyüzündeki bulutları pamuk zannederim, bazen bir timsaha, bazen kediye benzetirim, fayanstaki desenler inek olur, koyun olur, insan olur çocuk gibiyim ben zıplarken düşerim, birazda düşerken gülümserim halime, kediyi süsler, Mehri arkadaşımın doğum gününde bi güzel oynatırım, sonra da gülmekten mutluluk dolar odaya, bedenime, benliğime, papatyalı terlik giydim döndüm gençliğime, müzik, şiir severim güzel olan her ne varsa gönlüme resmederim, sen başkasın, sevgili başka herkesi ayrı, ayrı severim uzun saçlarıma gül takmış bir çingeneyim, ben neyim, ne değilim, bunu da iyi bilirim, salatalara gül yapan, Rabbine, güzelliğe tapan sevginin gücünü kavrayan, gökyüzündeki yıldızları sayan, iyi olan herkesi sarı bıdığını bağrına basan, bir garip bencileyim, bazen çile, bazende eğlenceyim, şimdi 'den cennetteki evimi ve sevgiliyi düşlemekteyim, ben rengarenk açan kır çiçeğiyim.
Şiirden anlayan bir kadını
sevmek zordur.
Çünkü O'nun hayata,
insanlara bakış açısı farklıdır.
Bazen karmaşık,
bazen derindir ama
asla basit değildir..
Yüreği sevgiye açık,
akıllı ve cesurdur.
Ne zaman bir bulut görse,
üstündedir.
Ne zaman bir çiçek görse,
yapraklarında kendisini görür.
Ne zaman bir kuş görse,
özgürlük onun elçisi olur.
O kuşla birlikte
uzak diyarlara,
mavi göklere çıkar.
Kadındır zaten şiir, duygusuyla,
sevgisiyle,
sanatıyla,
güzelliğiyle ve
derinliğiyle..
Onu tepeden tırnağa,
defalarca ama defalarca
okumanız gerekir.
Onu her gördüğünüzde,
kalbinizin her çarpışında,
farklı bir nağme,
farklı bir melodi,
farklı bir duygu,
farklı bir sevgi görürsünüz.
Şiirden anlayan kadını
sevmek de zordur,
onu terk etmek de..
Çünkü O,
en zorlu yolları aşmış,
en büyük acıları atlatmış,
hayatın çemberinden geçmiş,
duygusunu,
sevgisini ve nefretini
nerede ve ne zaman
dile getireceğini bilmiş,
kültürlü,
bilgili,
aklı başında kadındır.
Bakmak ile görmek
arasındaki farkı
onu tanıdığınız zaman
anlarsınız.
Gün gelir ışık olur,
umut verir kalbinize.
Gün gelir bir şimşek gibi
çakar beyninizde
söylediği sözler..
Okumayı beceremeyen adam
sevemez şiirden anlayan
kadını.
Çünkü ne ruhundaki
dinginlikten anlar o adam,
ne de kadının içinde kopan
fırtınalardan..
Göz kapaklarından süzülen hüznü
sizden gizlemeye çalışan,
kadın gibi kadındır O.
Güzelliği aklında ve
ruhundadır..
Aşk'tır…
Günaydın, bak seni anlatıyor.
****
Canım senin gönlünde, bol köpüklü kahvende, hele ki fincanların etrafında gezinen çiçeklerin rengine, değme gitsin. Seninle birlikte dost eline vara gidek, bir iki satırlık muhabbet eyleyek, bir ağacın altına beraber oturup dertli, dertli türkü dinleyek, küncülüğe gidip suyun gözünden kana, kana soğuk sudan içsek, çiçekli kabak yaprağına salata yapıp açlığımızı giderek, hep seninle birlikte çiçeklere, ağaçlara, yavru tavşana, kediye, kirpiye, sansara, öten şen bülbüle gülümsesek ceviz ağacının dalına salıncak kurup, ta göklere değsek, bilmem ki seninle daha ne etsek?