Prof. Dr. Sedat BOSTAN


Rasyonel Bir Zemine Dönmek

Anlaşıldı ki gerçeklik zeminine sağlam ayak basmadıkça, hayalin meyvelerine uzanmak mümkün değil…


Cumhurbaşkanlığı sisteminin ikinci döneminde yeni kabine açıklandı. Kabinede beklenen ve dikkat çeken iki isim oldu.

 

Seçim öncesi diyaloglar ve seçim sürecindeki dirsek temaslarıyla ekonominin başına getirilmesi beklenen Mehmet Şimşek, Hazine ve Maliye Bakanlığına atanarak bu beklenti karşılandı.

 

Mevlüt Çavuşoğlu’nun vekil adayı olması ile MİT Başkanı Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanlığına getirilmesinin yolu açıldı.

 

Kabinedeki, diğer isimler açıklandığında makul isimler olarak kamuoyunca değerlendirildi.

 

Kabine ağırlıklı olarak teknokratlardan oluşturuldu. Belki de kabinede siyasi kimliği ön plana çıkan tek bakan Mehmet Özhaseki denilebilir.

 

Mecliste milletvekili sayılarının kritik düzeyde olması Meclisten herhangi bir vekilin bakanlığa çekilmesinin yolunu kapattı.

 

Önceki dönemde bakanlar milletvekili adayı yapılırken bu hususun gözetildiğini Sağlık ve Turizm Bakanının vekil adayı yapılmamasından anlıyoruz. Her iki bakan kabinenin kıdemlileri oldular.

 

Bakanlık tercihleri genel olarak, yakın çalışma çevresinden yapıldı. Taşradan merkeze taşınan herhangi bir isim olmadı.

 

Aile Bakanı, Mahinur Özdemir Göktaş, Avrupa Birliği Parlamentosu özgeçmişi ile farklı bir portre çizdi.

 

Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sosyal hizmet kökenli bir akademisyen olan Vedat Işıkhan hocanın getirilmesi bir yenilikti.

 

Ekonomi hariç diğer bakanlık tercihleri değişimin değil daha çok devamlılığın işaretini verdi.

 

Ayrıca tek Cumhurbaşkanı yardımcısı kararı, bakanlıklar ve diğer bağlı kurumlar arasındaki koordinasyonun ofisler aracılığıyla yürütülmeye devam edeceğini gösterdi.

 

Sayın Cevdet Yılmaz’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı tercihi, ekonomideki değişikliği destekledi.

 

Ekonomik Politikalarda Değişim

 

Bu seçimin en zorlu konusu ekonomiydi. Ekonomide tercih edilecek bakan ile birlikte politika değişikliği sinyalleri veriliyordu.

 

Sayın Mehmet Şimşek bu sinyalleri görev değişimi töreninde “rasyonel bir zemine dönmek” ifadesiyle mesaja dönüştürerek ilgili merkezlere iletmiş oldu.

 

Rasyonel bir zemine dönmek, farklı politik manevralar olsa bile ekonomik gerçekler üzerinden yürümek gerektiği anlatıyor.

 

Küreselleşmiş dünyada, sadece ekonomi değil, her konuda her şey birbirini etkiliyor.

 

Çevresel parametreleri göz ardı ederek, kendi gerçekliğini üretmek gibi bir ihtimale fırsat vermiyor.

 

Ekonomi diğer birçok alandan daha fazla uluslararası ilişki ağına sahip ve çok daha fazla aktör ile oynanıyor.

 

Geçmiş dönemde, ekonomide kendi gerçekliğimizi üretme çabası mümkün olmadı. Ve çok büyük ekonomik ve politik faturayı önümüze koydu.

 

Bir şekilde politik fatura, ekonomik faturanın telafi edileceğine dair inandırıcı çabalar ile atlatıldı.

 

Anlaşıldı ki gerçeklik zeminine sağlam ayak basmadıkça, hayalin meyvelerine uzanmak mümkün değil…

 

Daha önce hem faizi, hem de enflasyonu tek haneye taşıyarak başarısını göstermiş olan yeni ekonomi yönetimi için gerekli ortam oluşturulmalıdır.

 

Çünkü bu başarıya hepimiz muhtacız…

 

Yeni ekonomi yönetimi de daha önceki başarının o günkü şartlarla sağlandığını unutmadan,

 

Rasyonel bir zemine dönmek adına; eski hal muhal,  ya yeni hal, ya yeni hal demeli…