M.Ali Rıza TORUN


Hekim Anneler, Hekimlerden güzel Nağmeler...

Hekim Anneler, Hekimlerden güzel Nağmeler...


Yılbaşı öncesi çok güzel bir konser dinledik.20 Kadın Hekimimiz aileleri ve yakınlarına verdikleri müzik ziyafeti ile hepimizi mutlu etti.Son yıllarda sağlıkçıya bir türlü verilmeyen değerler,hekimliğin yerlerde sürünmesi,Cerrahi branşları hiç bir TUSa giren doktorun tercih etmemesi,hatta radyoloji,mikrobiyoloji,dermatoloji gibi branşların en yüksek puanlarla asistan alması hepimizi endişelendirmekte.İşin aslı doktorlar artık hasta ile fazla muhattab olmak istemiyor.Ve mümkün olduğunca arka sıralarda daha az uğraşarak kavgasız döğişsüz eve gitmek istiyor.Hemen her gün gözümle şahit olduğum olaylar var.Tüm acillerde kavgalar bağırışlar

Acı ile yaşamak

Geçenlerde çok sevdiğim fizyoterapist arkadaşım ile çay içiyorduk.Bazı hastalarım var,yaşamı kendilerine zehir ederler,ağrı ile yaşamayı sevmiş,seçmişlerdir der.Çözüm aramazlar,ağrıyı gidermek dindirmek için hap alırlar,yaşamları böyle  geçer dedi.Gülümsedim tamda o durumdayım,bel ağrılarım sabah çok erken kalkmama ve tüm günümü mahvedecek şekilde yürümeme yaşamama sebep oluyor dedim.Hemen yatırdı ve biraz manuel terapi ile bir kaç gün rahat uyuduğumu çok iyi biliyorum.İşte bizim camiada bu şekilde,acı ile yoğrulmuş,hem en düşük maaşa en iyi hizmeti veriyorlar,hem de teşekkür yerine aylar yıllar sonra olabilecek bir komplikasyonda ilk sorgulanacak kişi kendileri oluyorlar.Ağrı ile bizim yaşamlarımızı onlar da acı ile yaşıyorlar.

 

******

FENALAŞAN BİRİNE DOKTOR MÜDAHALE ETMİYORSA BUNUN SUÇLUSU KİM?

Herhangi bir geliri olmadığı için aldığı yeşilkartı cebine koyan ve bindiği Mercedesi ile geldiği devletin hastanesinde,  doktora ağzına geleni söyleyen “Benim vergimle maaşınızı alıyorsunuz ulan!” diye bağırıp çağıran, Her bir boku yedikten sonra hasta olunca “Doktor hatasından, yanlış ilaçtan, yanlış ameliyattan, karnımda unutulan iplikten  böyle oldum” diye en basit şeylere bile dava açan  insanlara alıştık.

 

Yakınına öncelik, hasta olmayana rapor, mahalle temsilcinin teyzesine muayene olmadan ilaç yazdırmak isteyen, “Bunlar yasadışı. Ben bunları yapamam”diyen doktoru “Seni en ücra köşeye sürdürmezsem şerefsizim” diyen, senden Allah olmanı bekleyen, deva olmaz derde çare, gece gündüz uyumadan, durmadan, işemeden, sıçmadan, başında beklemeni isteyen, gribe antibiyotik, ishale yoğun bakım, baş ağrısına MR, isteyen cahil vatandaşı “Bunlar size her şekilde hizmet  edecek, etmeli, etmezse şikayet edin” diye üstümüze salan, siyasetçilere alıştık.

 

“Doktorlar eşşek yükü ile para götürüyorlar” diyen her fırsatta bizi kazıklayan, bir liralık bir mala iki, 3 liralık bir hizmete 10 lira isteyen değişik gruplardan meslek erbaplarına alıştık.

 

Listeyi uzatırım ama sizin uzun yazı okuma alışkanlığınızın olmadığını bildiği için burada kesiyorum.

Bir çok şeye alıştık, alışıyoruz, uyum sağlıyoruz. İnsanoğlu her şarta uyum sağlama yeteneğine sahip. Doktorlar da birer “insan” biliyorsunuz. Bilmiyorsanız da gizli bir bilgiyi öğrenmiş oldunuz. Onlar da yeni şartlara uyum sağlıyorlar. Mesela artık riskli ameliyatlara girmiyorlar. Mesela “İnternetten baktım, benim hastalığım şu, bana şunu şunu yaz” diyen hastaya “Lan  tarrak, iki satır okudun, hemen de doktor oldun. Ben 12 yıl okudum senin kadar bilgi sahihi olamadım!” demiyorlar, “Baba tedavide ne uygun görürsün” deyip Eczacının tembihlediği en pahalı ilacı yazıyorlar.

Ne yapsınlar hastayla tartışmaya mı girsinler? Bunun Bimeri, Cimeri, Timeri ve Sabim’i var..

 

Artık her baş ağrısına “Devlet düşünsün bana ne amk” diye düşünüp MR gibi dünyanın en pahalı tetkikini istiyorlar. Zaten açık ara Avrupa MR birincisiydik. Şimdi 1 mİlyar nüfuslu Hindistan ile kafa kafaya gidiyoruz. İnşallah bu hızla gidersek gelecek yıl yeni açılan Şehir Hastaneleri ile beraber MR rekoru kırıp Hintlileri geçeceğiz. ( Şehir hastanelerini Özel sektör işletiyor ve özel sektör = daha çok para kazanma isteği demek) Ne yapsın yani doktorlar? Başı ağrıyan hastada tümör çıkma olasılığı 10.000 de bir olsa da başı belaya mı girsin?  (Biliyorsunuz geçenlerde başı ağrıyan bir hastada nörolog MR istemedi ve 1 ay sonra kontrole çağırdığında Tümör çıktığı için “Tedavi gecikti” diye 1.5 trilyon tazminata hükmedildi.)

 

Hasılı ipin ucu çoktan kaçtı. Nereye kaçacak, kime girecek hep beraber göreceğiz.

 

Artık doktorlar davalarla karşılaşmak istemedikleri için bir çok şeyi boşladılar. Ünlü gazeteci Metin Uca’nın iddiasına göre dün bir uçakta fenalaşan hastaya uçakta bulunan doktor müdahale etmemiş.  Metin abimiz; “Uçakta bir doktor vardı diyorlar ama müdahale etmemiş. Doktor neden müdahale etmedi? Ceza alsın!” diyor. Hani “havuzdaki” gazeteci arkadaşlardan biri olsa ’Onlar zaten Ekonomiyi de doktorların bozduğunu iddia ediyor’  der, güler geçerdik. Ama Metin Uca bu ya!

Hani araştırmacı gazeteci. Bilgili, dolu biri.

Metin baba; bi zahmet google hazretlerine sorsan bir doktorun görev yeri dışında birine acil durumda bile müdahale yetkisinin elinden alındığını bilirdin. Velevki yetkisi olsa dahi müdahale etse ve yine de o hasta vefat etse kameraları görünce  “Babamızı doktorlar öldürdü” diye salya sümük ağlayan yakınlarının dava açmayacağını, doktoru suçlamayacağını garanti edebilir misin?

İnsanoğlu her türlü şart ve duruma anında uyum sağlıyor. Doktorlar da insan. Fenalaşan birine bir doktor müdahale etmiyorsa bunun suçlusu doktor mu? Doktoru bu hale getiren sizler misiniz? (Dr.Deniz Arslan)