Meltem Güdemezoğlu


Boğaz’ında Düğümlenir

Bir şiir gibi... Bir beste gibi...


Bir şiir gibi
Bir beste gibi 
Bir ezgi gibi 
Bir nağme gibi 
Bir şarkı gibi 
Dilden dillere destan gibi 
Ne güzelsin sen İstanbul 

Tarih kokuyorsun;
Bir tarafın cami, bir tarafın kilise 
Bir tarafın müze
Ne kraliçeler 
Ne krallar
Ne padişahlar 
Ne sultanlar 
Ne devrimciler 
İdam cezasına maruz kalan 
Ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için 
Ne aziz insanlar gelip geçti
Ne güzelsin sen 

Denizi kucaklayan yalıların, villaların
Gökyüzü delercesine yükselen evlerin
Geceleri kimsenin görmediği renkli gecekonduların, kenar semt mahallelerinin
Ultra lüks yatların, 
Balıkçı teknelerinin 
Arasında kalmışsın 
Ne güzelsin sen 

Ne kadar karmaşık olsan da
Kalabalığın içinde kaybolmayan
Yüzyıllar geçse de yıllar geçse de 
Sen anlatılmaz, yaşamaya doyulmaz aşksın
Ne güzelsin sen 

Mavi gözlü deryanla 
Fırtınaların rüzgarların şarkısından doğan olağanüstü güneş gibi 
Kapkaranlık gecelerin aşklara parlayan yıldızlar gibi….

Ne hissedeciğimi bilmiyorum 
Şimdi bana şiir oldun

O güzelim boğazında
Çocukluğumu
Gençliğimi
Beni benden aldın 
Aşkından ettin 

Yaz yaz bitmeyen şiirlerimin en derin mısralarında sevişir gibi 
Tokuşsun kadehlerim 
Köpürsün kahvelerim
Hatıralarım seninle renklensin 
Sen seninle güzelsin 

Edasıyla mutluluklar gibi
Boğazında düğümlenir gibi
Gizli gecelerinin aşklarına saklanan şarkıların adı olmuşsun…