Balıkesir OSB Çevre Yolu’ndan Edremit ilçesine doğru seyir halindeki Zonguldak-İzmir seferini yapan Efe Tur’a ait yolcu otobüsü, kontrolden çıkarak devrildi.
Kazada 2’si şoför hayatını kaybetti. Yaralanan 17 kişi ise 112 Acil Servis ekiplerince kentteki 5 ayrı hastaneye kaldırıldı. Vali Hasan Şıldak, kentteki 5 hastaneye kaldırılan yaralıları da ziyaret etti.
Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Yaklaşık 40 metrelik fren izi
Kaza yerinde yapılan ilk incelemede yolcu otobüsünün 95 kilometre hızla viraja girdiği, yaklaşık 40 metrelik fren izi olduğu tespit edildi.
‘Yıllık iznini bizim yanımızda geçirmek için gelecekti’
Atatürk Şehir Hastanesinde tedavi gören yaralılardan Yeşim Demir’in dayısı Mehmet Göktürk, gazetecilere, yeğeninin yıllık izin tatilini geçirmek için Zonguldak’tan İzmir’in Dikili ilçesine doğru yola çıktığını söyledi.
Otobüsün sabah Dikili’ye gelmemesinin ardından kazayı öğrendiklerini ifade eden Göktürk, şöyle konuştu: “Buraya geldik, sağ olsunlar gerekli ilgiyi gösterdiler. Yakınımız ilk önce Bandırma’ya sevk edilecekti. Vali Bey’in talimatıyla buraya getirildi. Burada ameliyat edilecek, şu anda burada bekliyoruz. Yakınımız şu an müşahede odasında. Plastik cerrahiyi bekliyoruz. Yeğenim, Zonguldak’tan Dikili’ye yanımıza tatile gelecekti. Zonguldak Çaycuma Meslek Yüksekokulunda memur olarak görev yapıyor. Yıllık iznini bizim yanımızda geçirmek için gelecekti. Böyle bir olaya maruz kaldık.”
‘Şuuru açık olan üç kişiydik’
Yaralılardan Ayşe Kesgin de kendine geldiğinde koltuktan kalktığını anlattı: “Önce çantamı aradım. Etrafımda hiçbir yolcu göremedim. Ön koltukta bir kadının elinde telefon vardı. Kaza olmuş, kimse yok etrafta,’112’yi arayalım’ dedim. Ancak o şaşkınlıktan arayamadı. Telefon bulduk, oradan arıyayım dedim ama o sırada biri aramış. Sonra arabada çantamı aramaya çalıştım. O bayan da kızını arıyordu. Şoförün oradaki kırık camdan dışarı atladı, ben cesaret edemedim. Sonra bir bey geldi beni otobüsten çıkarttı. Otobüs kokuyordu, alev alabilir, çıkalım dedi. Dışarıda herkes yaralıydı, serilmişlerdi. Sol tarafta hiç yolcu yoktu, hepsi saçılmıştı etrafa. Büyük bir kazaydı. Üç kişiydik şuuru açık olan. Kaburgalarımda kırıklarım varmış.”
Ölen şoför, arkadaşının yerine direksiyona geçmiş
Kazada hayatını kaybeden otobüs şoförleri Kerem Başol ile Cengiz Umut ile ilgili detaylar da ortaya çıktı. Başol’un, seferi tamamlayacak olan şoför Onur Güneş’in yerine direksiyon başına geçtiği iddia edildi. Güneş’in rahatsızlanması üzerine Başol’un İzmir seferi için yola çıktığı öne sürüldü. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Onur Güneş, “Can arkadaşım Kerem; dün akşam seni yolcu ettim. Beni araçtan indirdin. Evine git kardeşim dedin. Bana yarın akşam gelirsin dedin. Üzdün beni kardeşim üzdün. Allah rahmet eylesin” ifadelerine yer verdi.
Efe Tur’dan açıklama
Öte yandan Kocaeli merkezli Efe Tur sosyal medya hesabından şu açıklamada bulundu: “Bugün sabah saatlerinde Balıkesir ili sınırlarında gerçekleşen trafik kazasında çok acı kayıplarımız olmuştur. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileriz. Bu acının tarifi olmasa da ailelerin acısını gönülden paylaşıyoruz. Yaralıların acil şifa bulmasını dilerken, tüm gayretimizle tedavi süreçlerini takip etmekteyiz. Kazanın oluşumu incelenmekle beraber sürecin en şeffaf haliyle kamuoyuyla paylaşılacağını belirtmek isteriz. Başımız sağ olsun.”(tr.sputniknews.com)
Genç doktor adayı trafik kazasında hayatını kaybetti
Balıkesir’de de dün sabah saatlerinde meydana gelen otobüs kazasında hayatını kaybeden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi 24 yaşındaki Bilge Toker’in, Ayvalık’taki ailesinin yanına tatile gittiği öğrenildi. Bilge Toker’in, ablası Dr. İlke Toker Önder gibi doktor olma hayali kurduğu öğrenildi.
Zonguldak’tan İzmir’e doğru seyir halinde olan Kerem Başol idaresindeki 41 EF 283 plakalı otobüs, Balıkesir-Edremit kara yolu Organize Sanayi Bölgesi kavşağında virajı alamayarak, takla atıp, boş araziye yuvarlandı. 15 kişinin hayatını kaybettiği, 17 kişinin de yaralandığı kazada, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Bilge Toker de yaşamını yitirdi.
Bilge Toker’in, eğitimi süresi boyunca Düzce’de babası emekli Ziraat Mühendisi Hüseyin Toker ve annesi emekli Öğretmen Hatice Toker ile birlikte yaşadığı, ailesinin yaz tatilini geçirmek için Ayvalık’taki yazlıklarına geldiği, kendisinin ise stajının ardından ailesinin yanına tatile gitmek istediği öğrenildi. Bilge Toker’in, ablası Dr. İlke Toker Önder gibi doktor olma hayali kurduğu belirtildi.
Bilge Toker için, Saatli Camisi’nde ikindi namazına müteakip cenaze töreni düzenleneceği bildirilirken, Düzce Üniversitesi’nden de Bilge Toker için taziye mesajı yayınlandı. Mesajda, “Üniversitemiz Tıp Fakültesi intern öğrencisi Bilge Toker’in Balıkesir’de yaşanan trafik kazası sonucu hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Öğrencimiz Bilge Toker’e Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı, sabır; aynı kazada yaralanan Tıp Fakültesi öğrencimiz Ayşegül Kısa’ya acil şifalar diliyoruz” denildi.(medimagazin)
BU DÜNYADAN BİR İNTÖRN DR.BİLGE GEÇTİ.
Ayvalık bugün matem havasında...
Anne; benim kızım hiç tatil yapmadı. Tüm sınavlarını verdi. Intorn doktor oldu. İlk kez tatile çıktı. Susurluk’ta mola verdi. Kızımla son kez bu moladayken mesajlaştım. Susurluk tostu değil böreğini yedim anne, diye yazdı.
Balıkesir de yolcu indirmiş, yolcu almış. Birkaç dakika sonra da bu kaza oldu. Nasıl olur diyordu...
Baba; Ayvalık garajında sabahın 05.00 den itibaren kızını beklemeye başlamış. Sabah 07.00 civarında kötü haber gelmiş...
Aracın asıl şoförü çok yorgun olduğundan Balıkesir çıkışı değişmiş. Yerine oturan da yolu bilmediğinden olacak ki hızlı girdiği virajda son yılların en büyük kazasını yapacaktı.
Anne; cehennem ateşi ne ki benim içinde yandığım ateşin yanında... Benim gördüğüm ağaç kömür karası artık... Benim dünyam karardı...
Baba; dostlarım geliyor, telefon ile arıyor ne yapabilirim ki güçlü görünmeye, ayakta durmaya çalışıyorum. Zaman zaman arka odaya gidiyorum. Kapıyı kapatıp ağlıyorum, kendim ile hesaplaşıyorum...
İnsan böyle büyük acılar karşısında çaresiz kalıyor. Gözyaşı dışında bir iki kelime söyleyecek gücü bulamıyor...
Bilge kızımız bu dünyadan gelip geçti. Ya hiç geçmeseydi. Ya hiç gelmeseydi. İyi ki bu dünyaya merhaba dedi. İlke’nin kardeşi oldu. Hatice öğretmenin Hüseyin ağbinin kızı oldu. Doktor olmak kolay değil. Olabilmek için çok büyük emek verdi. Özveri de bulundu. Bir hastası ona ördüğü bir işlemesini vermiş. O kadar mutlu oldu ki Vecdi bey dediğinde anne için için ağlıyordu.
İyi ki bu dünyadan geçti. Kısacık dünya ömrüne başarmanın değerini sığdırdı. Arkadaşlarında kıymetli anılar bıraktı.
Bilge kızımızı bugün ikindi vakti Saatli camiinden uğurluyoruz...
Saat 15.30 da Hastahanemizden alıyoruz...
Yattığı yer incitmesin meleğimizi...
Yaşadığımız sürece Bilge kızımızın ölmesine izin vermeyeceğiz...
Allah’ın rahmeti üstüne olsun...
Nurlar içinde uyusun...
Toker ailesinin başı sağolsun...
Hava bugün kurşun gibi ağır...
Bağır bağır bağırıyorum...
Koşun dostlar...
Kurşun eritmeye çağırıyorum...
Alıntı..
Sevgili meslektaşım nurlarda uyu,Allah ailene sevdiklerine sabır versin.
(Uzm. Dr. Rengin Türkgüler / Radyoloji Uzmanı)