Malumunuz üzere, yükseköğretim kurumlarında döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin dağıtılmasında uygulanacak usul ve esaslara ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelik, 15 Eylül 2022 Tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak 1 Ağustos 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi
Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarı ile çalışanlara ödenen ek ödeme de maalesef ortadan kalktı, ek ödemenin adı taban ve teşvik olarak değişti ve çalışanlara iki ayrı kalemde taban veteşvik ödemesi yapılmaya başlandı.
Çalışanlar lehine değişen olumlu noktalar olsa da, uygulama ya geçildiğinde çalışanlarımızın karşılaştığı zorluklar yönetmeliğin eksik yönlerini gözler önüne sermiştir. Çalışanlara ödenen ek ödeme böl parçala yöntemi ile ad değişikliğine uğratılarak adına taban ve teşvik denilen iki ayrı kalemde ödeme şekline dönüştürülmüştür. Birçok yönü ile çalışan lehine elle tutulur bir artısı olmayan bu düzenlemede, tabip dışı personelin düşük katsayısı çalışanların cebine çokta bir artı getirmemiştir.
Yönetmeliğin 2. Maddesine eklenen fıkra bazı yönleri ile çalışana artı bir katkı gibi görünse de, bugün uygulamada yaşanılan aksaklıklar çalışanların mağduriyetlerini kat kat arttırmıştır.
Şöyle ki ;
Ek ödeme yönetmeliğinin ikinci maddesinde; “(10) Ek ödeme, personele fiilen hizmete katkı sağladığı sürece verilebilir. 7 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere; resmî tatil günleri, idari ve nöbet izinleri, yılda yedi günü geçmeyen kısa süreli hastalık rapor süreleri, hakem hastane tarafından onaylanan heyet rapor süreleri, görevi sırasında veya görevinden dolayı Sağlık Bakanlığınca ilan edilmiş bulaşıcı ve salgın hastalığa yakalanan, kazaya, yaralanmaya veya saldırıya uğrayanların bu durumlarını sağlık raporuyla belgelendirmesi halinde kullandıkları hastalık izin süreleri aktif çalışılmış gün olarak kabul edilir. Denilmektedir.
Yukardaki maddede hakem hastane tarafından onaylanan heyet raporları sürelerinin çalışılmış gün olarak kabul edileceği ve bu sürelerden teşvik kesintisi yapılamayacağı belirtilmiştir. Bu maddeye istinaden 1 Ağustos tarihi itibarı ile heyet raporu kullanan Taban ve Teşvik ödemesi kesilen veya eksik yatırılan üyelerimize dilekçe hazırlayarak idari başvuru yaptırdık ve kesilen ücretin iadesini talep ettik. İdare çalışanlara cevaben bu paranın ödenmesi için kişileri belirlediği ilgili bir hastaneye göndererek, yönetmelikle belirtilen maddeye istinaden hakem hastanece onaylı rapor talep etmiştir. Bizler buna itiraz etmiş olsak ta kurum üniversite hastanesinin engelli sağlık kurulu raporu vermede hakem hastane statüsünde olduğunu, bu nedenle ilgili kişileri sağlık kurulu vermeye yetkili hakem hastaneye yönlendireceklerini belirtmiştir. Bizler bu doğrultuda üyelerimize ve çalışanlarımıza kurumun gönderdiği yazıda belirtilen ilgili hakem hastaneye giderek sağlık raporlarını onaylatmaları gerektiğini ifade ettik.
Üyelerimiz kurumun belirlediği hakem hastaneye gidince yönetmelikteki maddenin çalışanlara nasıl bir sıkıntı yarattığı bir kez daha görülmüş oldu. Sağlık raporunu sadece kendisinden kesilen taban ve teşvik ödemesinin iadesini kurumdan talep etmek için yönetmelik gereği onaylatmak isteyen çalışana hem tüm tetkikler sil baştan yaptırılmış, rapor onay kısmında ise 550 TL’ik ücret talep edilmiştir.
Üyemizin buna itiraz etmesi neticesinde ücret ödenmeden raporun onaylanmayacağı belirtilmiştir.. Bu bilgiyi bizimle paylaşan üyemize parayı talep eden BUCA SEYFİ DEMİRSOY DEVLET HASTANESİNE bir itiraz dilekçesi hazırlayarak, ücret talep edilmemesini ve raporun onaylanmasını talep ettirdik. Mağdur olan üyemizin bir sağlık çalışanı olarak, başka bir sağlık kurumunda yaşadığı mağduriyetin giderileceğini ve idarenin olumlu bir cevap vermesini bekler iken, idare çalışana verdiği üst üste cevaplarla bizleri hayretler içinde bırakmıştır.
Üyemizin sağlık raporunu akıllara ziyan bir gerekçe ile onaylamayan kurum, ikinci bir yazıyla da üyemize yapılan tetkikler karşılığında verdiği hizmetin bedelini ücretlendirerek 135 lira borç çıkartmıştır.
Soruyoruz, bu nasıl bir uygulamadır?
Rapor bir kişinin hastalığından dolayı verilir. Devlet memuru olan bir doktorun verdiği raporun doğruluğunu teyit için, tekrardan bir başka kuruma göndermek nedir?
Bu raporu onaylatmazsan ücretini keserim manasındaki uygulamayla yani, hasta olan yatağında istirahat etmesi gereken sağlık çalışanını, hasta haliyle bir başka kuruma göndermek, yeniden tahlil ve tetkik yaptırmak ve üzerine 550 TL ücret istemek hangi aklın ürünüdür?
Rapordan ücret kesilmemesi için yaptığınız uygulama raporu veren doktorumuza ve rapor verilen personelimize inanmamak, doktorun sahte rapor verdiği imajını yaymakta ve sağlık çalışanını da rencide etmektedir. Bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir.