Yoğun bakım doluluk oranları sağlık bakanlığı verilerine göre değerlendirilirse 60-70 arasında değişiyor yani görünüşte 30-40 lık boşluk varmış gibi görünüyor ama baş vurular da devlet ve üniversitesi hastanelerinde yer yok den
Yoğun bakım doluluk oranları sağlık bakanlığı verilerine göre değerlendirilirse 60-70 arasında değişiyor yani görünüşte 30-40 lık boşluk varmış gibi görünüyor ama baş vurular da devlet ve üniversitesi hastanelerinde yer yok deniyor gönderiliyor bu durum neden ?
Yoğun bakım yatağımızın 40 özel sektörde ve istatistikler açıklanırken bu hastanelerin yoğun bakımları da dikkate alınıyor özel hastaneler entegre yoğun bakım sistemini daha çok kullandıkları için yani bir yoğun bakım yerinde birbiri ile bağlantılı bir çok yatak olduğu için korona lı bir hastayı yoğun bakımlarına almak istemiyor veya onlar için ayrı yoğun bakım ünitesi yapmak zorunda kalıyorlar bununda maliyeti çok yüksek ve buda maliyete yansıyor .Özel hastanede yoğun bakım hizmeti almak o yüzden de çok pahalı oluyor .Devlet ve üniversite hastanesinde yer bulamayan vatandaş eğer parası yoksa yoğun bakım hizmeti almakta zorluk çekiyor hatta alamıyor.
Aslında bir çok gelişmiş ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de bunun çözümü normal hasta ile koronalı hastayı ayırmak korona lı hastalar için içinde çok geniş yoğun bakım üniteleri bulunan sahra hastaneleri kurmaktır .Bu sahra hastaneleri için kimi zaman kapalı spor salonları da tercih edilebilir di ama bazı belediyeler salgının başında buna girişince popilizi mi onlara bırakmamak, onların her yaptığını kötülemek gayesi ile bunlara karşı çıkıldı ve bu yüzdende hem normal hastalar hastanede yer bulamaz halde ki poliklinikler artık hasta kabul edemiyor ,hem de koronalı hastalara yoğun bakım ünitelerinde yer bulunamıyor .Bu yanlışı örtmek ve Atatürk hava alanının pistlerini bozmak için yapılan hastanelerde yetersiz kaldığı için İstanbul başta hiç bir devlet kuruluşunda artık yer yok .
Salgın yönetimi her yönü ile popilist yaklaşımlarla karşı taraf gördüğü belediyeleri kötülemeyle ,şahsi veya politik çıkar gözetmeyle yapılamayacağı bir çok kez görülmesine rağmen hala ısrarla devam ediyor .Bunun anlaşılmasını önlemek güya önlem almak bahanesi ile yapılan kısıtlamalarında yayılmaya faydası olmayacağı zaten aşikar .Çünkü yetersiz kısıtlama kısıtlı olmayan zamanlardaki teması artıracağı için çok anlam taşımamaktadır .
Sağlık sistemimiz hem artık yoğun bakım yatakları kalmadığı için hem de normal hastaya yer bulunamadığı için tıkanmış durumda .Bir çok hastanede normal ameliyatlar yapılamıyor acil ameliyatlar sa büyük bulaş riski ile yapılmakta ve bu yüzdende bir çok cerrah ve yardımcı sağlık personeli hayatlarını riske atmaktadır .
Bunun çözümü salgının başından beri yazdığımız çizdiğimiz söylediğimiz gibi koronalı hastayı ayrı bir ünitede geçici kurulan sahra hastanelerinde her türlü imkanı yaratarak yapabilirdik .Aslında hala geç kalmış sayılmayız çünkü bu salgın daha bir yıl böyle sürecek biran önce belediyeler ve devlet işbirliği içinde buna girişmeli sahra hastanelerini kurmalı tüm koronalı hastaları buralara taşımalı hastanelerin tıkanıklığını gidermelidir öyle yapmazsak korona dan ölmeyenleri kalp krizinden organ yetmezliğinden ,akut apandist ten beyin kanamasından trafik kazasından ,kanserden ... kaybedeceğiz zaten çok miktarda da kaybediyoruz .
Salgın hastalıklar el birliği ile tüm yurttaşların katılımı ile çözülebilir bunun örneklerini bir çok ülkede görüyoruz .Ama bizde kendini başarılı,dediğim dedik göstermeye çalışanların savaşı ile baştakilerin önlemleri aksatıp suçu vatandaşa yüklemeleri ile çözümsüzlüğe doğru gidiyoruz ve bunun acısını da ölen sakat kalan yurttaşlarımız çekiyor.(ozanca sağlık mobbing politika kitabımdan)