Liv Hospital Gaziantep Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Söylemez:''Hastamız 18 aylık bir periyodun sonunda yaklaşık 75kg zayıflayarak, şuanda 85 kğ ile hayatına daha sağlıklı ve mutlu olarak devam etmektedir.''
Bilindiği üzere son zamanlarda yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklanndaki değişiklikler nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de obez kişi sayısı giderek artmaktadır. Obezite yalnız kendi varlığı ile ilgili değil, Tip-2 diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları, kanser, depresyon, kısırlık ve benzeri ilişkilendirilen hastalıkların yanısıra sosyal yaşamı da olumsuz olarak etkileyen önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak ön plana çıkmıştır.
T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün obezite ile ilgili yayınlamış olduğu protokolde bu konu genişçe izah edilmiştir. Bu protokolden bir kısım bilgileri sizinle paylaşmak isterim:
Günümüzde obezite özellikle gelişmiş ülkelerde sanayileşme ile birlikte, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme gibi etmenlerin de etkisiyle daha belirgin bir duruma gelmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre fazla kiloluluk ve obezite; fiziksel, ruhsal ve sosyal sorunlara neden olabilen, enerji metabolizması bozukluğudur..
Beden Kütle İndeksi (BKİ), yetişkinlerde aşırı kilolu ve obeziteyi sınıflandırmak için yaygın olarak kullanılan basit bir boy kilo indeksidir. DSÖ’ye göre yetişkin bireylerde BKİ ≥ 25 kg/m2 fazla kiloluluğu, BKİ ≥ 30 kg/m2 durumunda ise obeziteyi göstermektedir.
BKİ ≥ 40 kg/m2 olanlara morbit obez, BKİ ≥ 50 kg/m2 olanlara ise süper morbit obez denilmektedir.
Fazla yağ dokusu birikimi ve sürekli pozitif enerji dengesi nedeniyle oluşan obezitenin, kronik hastalıkların oluşması riskini artırdığı bilinmektedir.
Vücutta anormal yağ dokusu birikmesiyle; kas-iskelet sistemi düzensizlikleri, karaciğer yağlanması, gastrointestinal reflü, insülin direnci, dislipidemi, obstruktif uyku apnesi/ obeziteye bağlı hipoventilasyon sendromu, kardiyovasküler hastalıklar, Tip-2 diyabet, hipertansiyon, astım, depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar, polikistik over sendromu vb. sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir.
Bu nedenle, ameliyata uygun bireylerin belirli kriterlere sahip olması gerekmektedir.
BKİ ≥ 40 kg/m² olan hastalara metabolik-obezite cerrahisi yapılabilmektedir.
BKİ ≥ 35 kg/m² olan ve kilo kaybıyla iyileştirilebilir bir veya daha fazla obeziteyle ilişkili ciddi hastalığı bulunan hastalar için bariatrik cerrahi prosedürler düşünülmelidir. Bu hastalıklar; Tip-2 diyabet, yüksek riskli Tip-2 diyabetliler (insülin direnci, prediyabet ve/veya metabolik sendrom), iyi kontrol edilemeyen hipertansiyon, alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı/alkolik olmayan steato-hepatit, obstruktif uyku apnesi, diz ve kalça osteoartriti, idrar stres inkontinansıdır.
Obezite cerrahisinde; Gastrik Band (mide kelepçesi), Laparoskopik Sleeve Gastrektomi(tüp mide), Laparoskopik Roux-en-y Gastrik Bypass, Laparoskopik Biliopankreatik Diversion/Duodenal Switch (LBPD/ DS) gibi cerrahi yöntemler yapılmaktadır….
Ameliyattan önce kan tetkikleri, endoskopi, endokrinoloji, kardiyoloji, psikiyatri, göğüs hastalıkları ve anesteziyoloji konsültasyonları yapılmaktadır.
Laparoskopik Sleeve Gastrektomi diğer adıyla Tüp Mide ameliyatı kapalı yöntemle-laparoskopik olarak yapılmakta, midenin yaklaşık 80-85 kadarlık kısmı cerrahi olarak çıkarılmaktadır. Böylece hem mide hacmi küçülmekte, hem de açlık hormonu salgılayan mide kısmı da çıkarıldığından tokluk hissi daha erken oluşmaktadır
Ameliyattan 1-2gün sonra hastalara sıvı gıda başlanmakta, yapılan tetkiklerde problemi olmayan hastalarımız genellikle 3.gün taburcu edilmektedir. Hastalarımıza haftalık diyet listesi, egzersiz programı verilmektedir.
Ameliyattan 1-3-6 ve 12. aylarda hastalarımız kontrole çağrılmakta, diyetisyen desteği sağlanmaktadır. Bu süreçte ihtiyaç durumunda psikolog görüşmelerini de sağlamaktayız. Bir yılın sonunda hastalarımız fazla kilolarının 75-85ini kaybetmektedirler.
Burada hastalarımızdan bir örnek vermek istiyorum.
Bize müracaatında BKİ >50 kg/m2 olan süper morbit obez grubunda olan, 160 kg civarında ağırlığı olan hastamızın; günlük işlerini yapmakta zorlandığını, çok erken yorulduğunu, nefes darlığı ve çarpıntısı olduğunu belirtti.
Son bir yıldır yatağında uyuyamadığını, yatağa uzandığında nefes darlığından boğuluyor gibi bir durum geliştiğinden geceleri koltukta oturarak uyuduğunu ifade etti.
Hastamıza gerekli tetkikleri ve konsültasyonları yapıldı. Ameliyata uygun olduğu kararlaştırıldı. Ameliyatla hastamıza tüp mide ameliyatı yaptık.
Hastamız 18 aylık bir periyodun sonunda yaklaşık 75kg zayıflayarak, şuanda 85 kğ ile hayatına daha sağlıklı ve mutlu olarak devam etmektedir.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ömer Söylemez
İlgi Alanları:
Obezite ve metabolik cerrahi
Tip 2 diyabet cerrahisi
Mide botoksu ve mide balonu
Gastrointistinal sistem—kolorektal cerrahi
Tiroid – paratiroid cerrahisi
Reflü cerrahisi
Meme hastalıkları ve cerrahisi
Safra kesesi ve safra yolları cerrahisi
Karaciğer-dalak kist hidatik cerrahisi
Karın duvarı ve kasık fıtıkları (açık cerrahi- laparoskopik cerrahi)
Selim anorektal bölgenin cerrahisi (hemoroid-anal fissür..) ( konvasyonel cerrahi-botoks-lazer uygulamaları)
Gastroskopi-kolonoskopi
Acil cerrahi