Ocak 2020 ile başlayan covid-19 pandemisi bugün resmen sonra eriyor.
Ocak 2020 ile başlayan covid-19 pandemisi bugün resmen sonra eriyor. Yanlış anlaşılmasın covid-19 hastalığı sona ermiyor. Diğer gripal enfeksiyonlar gibi yeni varyantlarıyla hayatımızda var olmaya bir süre daha devam edecektir. Biten covid-19 pandemisidir. Bazı hassas uzmanlar yaptıkları açıklamalarla covid-19’un devam ettiğini söylerken sanırım bunu ifade ediyorlar. Aslında omicron varyantı covid-19’un en hızlı bulaşan ve en zayıf versiyonu olarak nerdeyse hastalığa yakalanmamış hiç kimse bırakmadı. Bir şekilde herkese kendi formatını atmış oldu.
Sağlık Bakanlığının açıkladığı resmi rakamlara göre iki yıllık pandemi sürecinde yaklaşık on beş milyon kişi covid-19’a yakalandı ve yaklaşık yüz bin kişi bu tanıyla vefat etti. Hastalığın başlangıcında hastalığın bulaşma sürecini modellediğimiz bir matamatiksel tahmin modelinde, covid-19’un yaklaşık on altı milyon vakayla tamamlanacağını hesaplamıştık. Bu ürkütücü rakamı paylaşmamıştık. Görünen o ki, aşı ve diğer koruyucu önlemler hastalığın öldürücülüğünü önemli ölçüde kontrol altına alabildi fakat toplumsal bağışıklığın sağlanması ve pandeminin bitmesi için gerekli vaka sayısı değişmedi.
Pandeminin başlangıcının sloganı “covid sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” ifadesiydi. Gerçekten bugün hayatımıza baktığımızda düşünme ve yaşama tarzımıza kadar her şeyi etkileyen covid süreci bu değişimi büyük ölçüde gerçekleştirdi. Örneğin dijital eğitim, toplantılar, alış-veriş, eğlence, hatta sağlık hizmetleri hayatımızın bir parçası olmaktan öte ana akım haline geliyor.
Eskiyi korumaya çalışan içimizdeki statüko direnmeye devam etse de alttan gelen yeni kuşak, covid’in katalizörlüğünde, yüz yüzeyi hiç arzu etmez oldu. Artık sokaklarda koşan, top oynayan çocuklar görmek istisna haline geldi. Park ve bahçelerde X ve Y kuşağı bizler takılıyoruz. Uzaktan anlayışı “uzaktan sev beni” ye kadar gidiyor. Önümüzdeki süreçte yüz yüze mücadele gerektiren sporların popülerliğini kaybedeceğini, örneğin çok sevdiğimiz futbolun biteceğini söylemek kehanet olmayacaktır.
Bütün direnmemize rağmen eğitim ve eğitim kurumları tamamen değişecektir. Eğitim kurumlarının, öğreten konumundan yol gösteren, motive eden ve uygulatarak öğrenme fırsatı veren yapılara dönüşmesi kaçınılmazdır. Bu gün bile dijital ortamda sınıfta anlatılan dersten daha fazlası olduğu bir gerçektir. Girişimci ve yetenekli hocalar dükkânı dijitalde açıyor, yakın gelecekte ise kurumsallaşacaklardır. Güvenlik sektörü de yazılımlar üzerinden dönüyor. Yazılımların işlerliğini korumak başlı başına bir güvenlik alanı haline geldi. Güvenlik bütçelerinde giderek payını artıran siber güvenlik harcamalarının büyüyeceği bir gerçek. Çünkü ileri teknoloji ürünü bütün silahlar yazılımlarla üretiliyor ve işletiliyor. Hedefi görme, hedefe kilitlenme ve atış tamamen dijital sistemlerle nerdeyse otomatik gerçekleşiyor.
Rusya Ukrayna savaşında görüldüğü gibi konvansiyonel orduların başarı şansı giderek azalıyor. Uzaktan kontrollü, küçük ve hızlı araçlar (SİHA gibi) savaş meydanında nokta vuruşlarıyla çok daha etkili oluyor. Kayıpları da önemli bir maliyet teşkil etmiyor. Bir yönüyle de savaş boranları yeni teknolojilerini Rusya- Ukrayna savaşında deniyorlar. Bu savaşın kısa sürede biteceğini beklemek çok doğru değil. Savaş düşük yoğunlukla uzun süreye yayılacak gibi görünüyor. Yeni teknolojili silah ve stratejilerin denenmesine devam edilecek, ta yeni bir savaş bölgesi oluşturana kadar…
Ticari sektör tamamıyla uzaktan ve dijital organize ediliyor ve yürütülüyor. Dünyanın bir uçundaki bir şirket dünyanın diğer ucunda ürün üretip, dünyanın başka bir bölgesinde satabiliyor. Son tüketici ise dünyanın başka bir yerindeki firmalardan kolayca alışveriş yapabiliyor.
Evet, Covid bitti. Yeni Dünyaya hoş geldik. Uzaktan ve dijital…
(gunebakis.com.tr)