Tarih: 26.09.2024 11:37

TÜRKİYE’NİN İLK SEREBRAL PALSİLİ UZAY MÜHENDİSİ GAZİANTEP’TE

Facebook Twitter Linked-in

 

Özel Pera, Eğitim Kurumları Kurucu  Müdürü Yener Doğruer,   Pera Özel Eğitim Kurumları olarak bir dokunuş, bir hayat değiştirir parolasıyla  çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek “özel çocuklarımızın özel hallerinden kaynaklı, dezavantajlı durumlarını avantaja çevirip onları akranlarıyla en iyi şekilde akran olabilecekleri düzeye getirmek için büyük gayret sarf ediyoruz” ifadelerini kullandı.

DOĞRUER: ANNE BABALARIN  ROLÜ ÇOK BÜYÜK
Doğruer “Turgay kardeşim doğuştan beyin felçli. Yani Serebral Palsi hastası olarak dünyaya geliyor.  5 yaşında okul çağı geldiğinde okula gider. Öğretmen senden bir şey olmaz der  gönderir. Sonrasında bunu duyan Turgay Karakaş, başlar çalışmaya kendisinden bir şey olmaz denilenin nasıl olduğunu, nasıl azimli bir yere gelinebileceğini emeğiyle, alın teri ile gösterir. Turgay Karakaş, okula başlar, 1 ay sonrasında tekrar bir hekime gider, hekim daha önce sende zeka geriliği var diyen hekim, bu sefer de sen üstün zekalısın der. Turgay kardeşimizin bu hale gelmesinde siz değerli anne babalarımızın çok rolü var” dedi.

GEÇTİĞİMİZ  YIL 360 İŞ TEKLİFİ ALDI
Geçtiğimiz  yıl 360 iş teklifi aldığını ve bunların içinde çok yüksek meblağlar içeren iş teklifleri olduğunu vurgulayan  Uzay Mühendisi Turgay Karakaş, “Bu iş tekliflerinin yüzde 95’i yurtdışından geldi. Çok ve çok yüksek meblağlar içeriyordu. Ama ben Türküm, Türkiye’de doğdum. Türkiye’nin üniversitelerinde okudum. Bu manada bu millete benim bir borcum var. O borcu ödemek için yurtdışından bana gelen çok yüksek meblağlı teklifleri burada aldığım meblağlara tercih etmiyorum. Ülkemde kalmak o meblağlarla eşdeğerdir. Hiçbir yere de gitmiyorum. Burada ülkeme hizmet etmeye devam edeceğim.” dedi.

TÜBİTAK SAGE’NİN A TAKIMINDA
Türkiye Yüzyılı Bilim İnsanı” olmanın halk arasında "beyin felci" olarak da bilinen SP gibi fiziksel bir engel dahi olsa başarılara imza atmak için zorluk teşkil etmediğinin en iyi örneği olduğunu hayatından aktardığı kesitlerle katılımcılarla paylaştı. 1994'teki üniversite sınavında sadece sayısal soruları yanıtlayarak ilk 25'e girdiğini ifade eden Karakaş, “Türkçe öğretmenimin beni incitmesinden dolayı Türkçe sorularını çözmedim. O yıllarda uzay mühendisliği bölümü olmadığı için Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'ne yerleştim. En büyük hayalim olan uzay mühendisi olabilmek için Türkiye’de matematik, fizik ve kimya alanında aynı anda 3 yan dal yaptım. Mühendislik dersleri de alarak Türkiye’nin ilk uzay mühendisi olmaya hak kazandım. Fakültede yüksek lisans ve doktoramı tamamladıktan sonra TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nde (SAGE) işe başladım. Yılmadım, devletim bana ne görev verdiyse yaptım. Çağrıldığım bir toplantıda üç aydır çözülemeyen bir üç cisim problemini 15 dakikada çözdüm. O günden beri de TÜBİTAK SAGE’nin A takımındayım.” diye konuştu.

TÜRKİYE'NİN UZUN MENZİLLİ İLK SEYİR FÜZESİNİN GELİŞTİRİLMESİNDE AKTİF ROL  OYNADI
Türkiye'nin ilk uzay mühendisi olmanın heyecanını bütün konferansında hissettiren Karakaş, TÜBİTAK’taki çalışmaları hakkında ise şunları söyledi: "TÜBİTAK'ta savunma sanayine yönelik projelerde görev aldım. İHA, SİHA’ların fizibilite çalışmasını yaptım.  Türkiye'nin uzun menzilli ilk seyir füzesi, SOM füzesinin arayıcı başlığını dünyada ilk olarak ben yaptım.  Havadan havaya, havadan karaya, karadan denize, denizden havaya, denizden karaya, denizden denize bütün mühimmatlarda aktif rol aldım” dedi.

İMKÂNSIZ DİYE BİR ŞEY YOK, BİRAZCIK ZAMAN ALIR
Gençlere çok önemli önerilerde de bulunan Karakaş, “Gençler, hiçbir zaman pes etmeyin. Hayattaki bakış açınız her zaman en ilerisi, en zirve olsun. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘İstikbal göklerdedir’. Bana ait bir sözle bitirmek istiyorum. İmkânsız diye bir şey yoktur, sadece birazcık zaman alır.” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —