Tedavi yöntemini Türkiye’de gebe kişiler dâhil 500 hastada uyguladıklarını söyleyen Prof. Dr. Aksu, yüzde 100’e yakın başarı elde ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Aksu, ekibiyle 7 yıldır üzerinde çalıştıkları yeni tekniğin dünyadaki en prestijli ve etki faktörü yüksek aritmi (kalp ritim bozukluğu) dergisi ‘Circulation: Arrhythmia and Electrophysiology’de araştırma makalesi olarak yayınlandığını dile getirdi.
TEKNİK İLK KEZ 2014 YILINDA UYGULANDI
Uzun yıllardır daha az girişimsel olan alternatif bir tedavi yöntemi bulma ihtiyacı olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nden KardiyolojiUzmanı Prof. Dr. Tolga Aksu, “Tekniği ilk olarak 2014 yılında bir hastada uyguladık. Bizim için önemli olan kalp durmasına bağlı bayılma şikâyeti olan özellikle 40 yaşının altındaki genç hastalarda kalp pilinin takılmasıydı. Kalp pilinin takılması cerrahi bir işlem gerektiriyor. Çünkü vücutta belli bir kesi yapılarak pil jeneratörünün takılması gerekiyordu. Bu jeneratörden kalbin içerisine çeşitli kablolar gönderiyorduk. Sonrasında 3 ay kadar hastaların çok fazla hareket etmemesi gerekiyordu. Genç kadın hastaların görsel olarak da böyle bir kesiğe yönelik kaygıları vardı. Yaptığımız bazı ablasyonlardan sonra kalp hızındaki artışı gördüğümüz için acaba bunu evrensel olarak başka hekimlerin de uygulayabileceği bir teknik haline getirebilir miyiz diye düşünüp çalıştık” dedi.
ULUSLARARASI BAŞARI
İlk çalışmalarını 2015 yılında yayınlayan Prof. Dr. Tolga Aksu, “Tekniği uyguladığımız ilk vaka Fransa Nice’deki Avrupa Aritmi Cemiyeti’nin kongresinde ‘en iyi vaka’ olarak seçildi. Yolculuğumuzun başlangıç aşaması o oldu. Ertesi yıl Amerika Kalp Ritim Cemiyeti’nin bir toplantısında o güne kadar yapılan 16 vakanın sonuçlarını sunduk. Oldukça heyecan verici bir geri bildirim aldık. Ardından 2017 yılında ilk defa başka bir ülkede Prag’da canlı bir vaka yaptım. Bu vakaları nasıl tedavi edeceğimizi diğer elektrofizyoloji ve aritmi hekimleriyle paylaştık. Yöntemle ilgili bilgilerimiz arttıkça da dünyanın farklı bölgelerinden hekimlere online ve yüz yüze olarak bu yöntemi anlatma şansımız oldu” diye konuştu.
CİRCULATİON: ARRHYTHMİA AND ELECTROPHYSİOLOGY’DE YAYINLANDI
“Kalbin kulakçıklarıyla karıncıkları arasındaki iletimde problem olan hastalarda da ki bu grup hasta grupları içerisinde en zor olanıdır. Bu tekniğin kullanılabileceğine dair bilgileri dünyanın en yüksek etki faktörlü aritmi dergisi olan Circulation: Arrhythmia and Electrophysiology’de yayınladık’’ diyen Prof. Dr. Tolga Aksu, ‘’Bütün dünyada büyük bir ses getirdi çünkü hastalığa ilişkin bugüne dair vaka sunumları oldu. Ancak ilk defa orijinal araştırma makalesi şeklinde bütün veriler sunuldu. Bu tekniği uyguladığımız hastaları da takip ediyoruz makalede o da yer aldı” ifadelerini kullandı.
KALP PİLİ TAKILMADAN YENİ BİR TEDAVİ SEÇENEĞİ
Bayılan kalbinde durma olan bu yüzden kalp pili takılması gereken hastaların yüzde 20-30 kadarında kalp pili takılmadan ve kalıcı bir iz kalmadan sadece ablasyonla bir tedavi seçeneği olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tolga Aksu, “Ablasyon işlemi ile hastanın kalbini üç boyutlu bir şekilde değerlendirme yapıp, tedavi edebiliyoruz. Aslında kalp hızı düşüklüğüne neden olan sinir sisteminin bozuk çalışan kısımlarını bulmak için bir teknik geliştirdik. Çok fazla yüksek bütçeli ek ekipman ve cihaz gerektirmeden bunu yapabiliyoruz. Tabi deneyimli, bu konuda eğitim almış bir elektrofizyolog, yöntemi dünyanın her yerinde uygulayabilir” dedi.
HASTALAR TAKİP EDİLİYOR; HASTA SEÇİMİ ÖNEMLİ
Bu tekniğin her hastaya uygulanmadığını vurgulayan Prof. Dr. Aksu, “Tekniği 2014 yılında hastalara uygulamaya başladık. O nedenle elimizde 7 yılı aşkındır takip verileri var. Ablasyon yaptıktan sonra kalp pili takılması gerektirecek hastamız olmadı. Ama şunu vurgulamam gerekiyor; kalp pili hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemidir. Bazı hastalarda ablasyonla tedavi seçeneği olmayabilir. Her hastaya bu yöntemi uygulamıyoruz. Özellikle genç hastalarda kalp pili takılmadan ablasyon yöntemiyle uzun vadede artık başarılı sonuç alabiliyoruz” diye konuştu.
KİŞİLER ERTESİ GÜN NORMAL HAYATINA DÖNÜYOR
Kalp pili takmadan bu yöntemin uyguladığı hastanın hareketlerini kısıtlaması gerekmediğini anlatan Prof. Dr. Aksu, “Kalp pili taktığımız zaman hastadan özellikle ilk 1 ay uzanma, kaldırma gibi bazı hareketleri yapmamalarını istiyoruz. Ablasyon yapıldıktan sonraki gün hasta hayatına normal devam ediyor. Yürüyebilir, koşabilir, istediğini yapabilir. Uygun hastalarda yeni tedavi yönteminin kalp piline alternatif olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl 10’un üzerinde bilimsel kongrede yöntemle ilgili konuşmalar yaptım. Dünyanın farklı ülkelerinde de alternatif olarak konuşuluyor. Genç hastalarda kalp pili takılmadan bu yöntemi uygulayarak tedavi etme şansımız yaşlı hastalara göre daha yüksek. Çok ağrılı bir işlem değil, rahat yapılıyor. Fakat üç boyutlu haritalama sistemi ya da bu konuda yüksek deneyimi olan uzman olmadan her hastanede bu yöntem uygulanamaz” ifadelerini kullandı.
YÖNTEMİN TÜM DÜNYADA KULLANILMASI HEDEFLENİYOR
Çabaladıktan sonra her şeyin olacağını aktaran Prof. Dr. Aksu, “Hedefim bu tekniğin bütün dünyada uygulanmasını sağlamak. Farklı coğrafyadaki hastaların da bu tedavi yöntemine ulaşmasını istiyorum. Pandemi bize online olarak birtakım avantajlar sağladı. Bugüne kadar Türkiye’de 500 hastaya tedavi yöntemini uyguladık. Bu bir takım işi ve biz de çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Elde ettiğimiz başarının en önemli nedenlerinden biri bu” dedi.
YURT DIŞINDA ÖNEMLİ KONGRELERDE TEKNİĞİ ANLATTI
Gururlu olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aksu, “Amerika Kalp Ritim Cemiyeti’nin toplantısına 2022 yılını da düşünürsek üçüncü kez davet edildim. Burada önemli olan kendi bulduğumuz tekniği Amerika’da anlatma şansı bulmamızdır. Cemiyet, Amerika’nın en büyük ritim bozukluğu platformudur. Amerika’nın genel kardiyoloji kongrelerinde konuşmalar yaptım, tekniği anlattım. Dünyanın kabul ettiği alternatif tedavi yöntemini yaratmış olmak ve bilimsel olarak altını doldurarak sunabilmek açıkçası mutluluk verici. Bunun Türkiye’den de yapılacağını göstermek benim için gurur verici” diye konuştu.(posta.com.tr)