Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Rasime Şebnem Korur'un "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alındığını bildirdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, TTB Başkanı Korur'un, 20 Ekim'de PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle Terör Suçları Soruşturma Bürosunca başlatılan soruşturma kapsamında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 maddesi gereğince "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan gözaltına alındığı belirtildi.
Açıklamada, "Ayrıca Cumhuriyet başsavcılığımızca adı geçen şüphelinin halen devam ettirdiği Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı görevine, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu'nun 'Amaçları dışında faaliyet gösteren Türk Tabipleri Birliğinin merkez ve tabip odalarındaki sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Sağlık Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet başsavcılığının istemi üzerine' şeklindeki Ek 2. maddesinin 2. fıkrası gereğince son verilmesine, aynı maddenin 3. fıkrasında düzenlenen usulle yerine yeni merkez konseyi başkanı seçilmesine karar verilmesi için nöbetçi asliye hukuk mahkemesi nezdinde talepte bulunulmuştur." ifadelerine yer verildi.(Medimagazin)
TABANCA VE KALAŞNİKOF MERMİSİ ÇIKTI
İHA’nın haberine habere göre Fincancı’nın bulunduğu adreste yapılan aramalarda ise, 1 adet örgütsel el kitabı, tabanca ve kalaşnikof mermisi çıktığı öğrenildi.
‘DAĞIN ARDINDAN BAKMAK’ KİTABI DİKKAT ÇEKTİ
TRT Haber muhabiri Hamza Çiftçi, Şebnem Korur Fincancı’ya yönelik gerçekleşen o operasyona ait görüntüleri ve aramada ele geçirilenlerin fotoğraflarını paylaştı. Söz konusu paylaşımda ‘Dağın Ardından Bakmak’ isimli terör örgütü PKK’nın propagandasını yapan kitap dikkat çekti.
FİNCANCI’NIN AVUKATI: BİZ İFADEYE ÇAĞRILMASINI BEKLERKEN GÖZALTINA ALINDI
Halk TV Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik, TTB avukatlarından aldığı bilgiyi İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ta aktardı. Çelik şunları söyledi:
“Şu an Şebnem Korur Fincancı’nın İstanbul’daki evinde arama yapıldığını öğrendik. Fincancı yurt dışındaydı, döndü ve ifade vermek için başvurdu avukatlarıyla. ‘Perşembe akşamı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı bilgisini alır almaz, cuma günü giderek bir dilekçe verdik. Katibe telefonlarımızı bıraktık ve başsavcılıktan da ifadeye çağrılacağı bilgisini aldık. Biz ifadeye çağrılmasını beklerken evine bir baskınla gözaltına alındı Şebnem Hoca. Biz de şu anda İstanbul’a hareket ediyoruz’ dediler konuştuğum avukatlar.”
ANKARA’YA GÖTÜRÜLECEK
Sabah saatlerinde gözaltına alınan Fincancı, soruşturmanın yürütüldüğü Ankara’ya götürülmek üzere ilerleyen saatlerde başkent polisine teslim edilecek.
CHP’DEN İLK TEPKİ: ASLA KABUL EDİLEMEZ
Fincancı’nın gözaltına alınmasına CHP’den tepki geldi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Hoşunuza giden konular konuşulabilince değil en aykırı en rahatsız edici görüşler özgürce konuşulabilince buna ifade özgürlüğü diyoruz. Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınması ve onun üzerinden TTB’ye yönelik saldırılar demokrasi görüntüsü değildir. Asla kabul edilemez!
301. MADDE DEVREYE GİRDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Fincancı ile ilgili soruşturmayla alakalı olarak “TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında, PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde yayın organına yaptığı açıklamalar nedeniyle, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2’nci maddesi kapsamında ‘terör örgütü propagandası yapmak’ ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 301/2’nci maddesi kapsamında ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılamak’ suçlarından soruşturma başlatıldı” denilmişti.
ŞEBNEM KORUR FİNCANCI NE DEMİŞTİ?
Terör örgütünün sözde yayın organına konuşan Fincancı, öldürülen teröristlerin cesetlerini incelediğini belirterek, “Sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan birisi kullanılmış durumda. Çok çeşitli kimyasal silahlar var. Her ne kadar kullanılması yasak olsa da ne yazık ki çatışmalarda kullanıldığını görüyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanından TTB Başkanı'na sert tepki: Yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.
Erdoğan, TSK'nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığını iddia eden Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ilişkin ise şöyle konuştu:
Bilindiği gibi sınır ötesi Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Terör örgütün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik.
Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini buradan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçların uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili iddialara değinen Bahçeli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığını dillendirenlere aldanacak ve kanacak hiç kimsenin olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Irak ve Suriye'de benzeri karanlık algı oyunlarının görüldüğü, işgal için bahaneler oluşturulduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye'den bir Irak, bir Suriye çıkarmak için ortam yoklayanlar sömürge piyonlarıdır, mahcup ve mağlup olmaları da kaçınılmaz bir akıbettir. CHP'li bir milletvekilinden HDP'lilere, terörist Demirtaş'tan Türk Tabipleri Birliği Başkanı'na kadar düşman safında toplananlar, terörün değirmenine su taşıyanlar açıktadır, hepsi de alçaktır. İP Başkanı'nın Türk Tabipleri Birliği'ne övgüleri, bizi de suçlayan sözleri hala hafızalarımızda olup, en son dehşet verici iftiraya ne diyeceği, nasıl bir yorum getireceği pek tabii merak konusudur. Herkesi uyarıyorum; Türk askerine düşmanlık, düşmana askerliktir. Teröristlere basamak olanlar, sözcülük yapanlar su katılmamış teröristtir. Türk askerine aslı astarı olmayan suçlamalarda bulunanlar terörizme beşinci kol faaliyeti yapan kansızlardır.
Şerefli Türk hekimlerini hariç tutuyorum, Türk Tabipleri Birliğinin başkan ve yöneticileri hakkında en ağır cezai işlemlerin tatbik ve temin edilerek, bu birliğin kapısına kilit vurulmasını, doktorlarımızın bu kuruma mecburi üyelik şartlarının kaldırılarak özgürleşmelerini tarihi önemde addediyorum. Türk düşmanı bir birliğin isminin başında Türk olamaz, Türk yazılamaz. Türk askerine hainlerin ve zalimlerin ağzıyla kimyasal silah çamuru atanları, mesela Türk Tabipleri Birliği Başkanı'yla diğerlerinin Türk vatandaşlığından çıkarılması, vatansız ve ülkesiz olmaya mahkum edilmesi akla en yatkın yollardan birisidir. Zira tahammülümüz bitmiş, sabır taşımız çatlamıştır." (Medimagazin)