Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, bunun bir başlangıç olduğunu başka ilaç gruplarının da yavaş yavaş ödeme kapsamından çıkacağını düşündüklerini belirterek, “Bu şekilde olan kısıtlama asla t
SGK, 8 Eylül 2021 tarihinde aralarında kas gevşetici, ağrı kesici gibi ilaçların bulunduğu 52 ilacı ödeme kapsamından çıkardığını duyurmuştu.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, bunun bir başlangıç olduğunu başka ilaç gruplarının da yavaş yavaş ödeme kapsamından çıkacağını düşündüklerini belirterek, “Bu şekilde olan kısıtlama asla tasarruf getirmeyecek, sağlık sistemini hastaların defalarca kullanması suretiyle beklenenin aksine başvuru sayısında ve sağlık harcamalarında artışa neden olacaktır. Nihayetinde ise vatandaşın ilaçlara ulaşımı engellenmiş ve cebinden ilaç için çıkacak olan ücret fazlalaşmış olacak” dedi.
Saydan, 8 Eylül 2021 tarihli 31592 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sağlık hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu Kararını ve Sağlık Uygulama Tebliği Değişikliğini yargıya taşıyarak Danıştay’da 2 dava açıklarını belirterek, “Eczane Eczacılarının Sendikası olarak, ilaç hizmetlerimizi aksatacak, ekonomik yönden hizmetimize ve vatandaşlarımıza negatif olarak yansıyacak bu uygulamaları hukuki hakkımızı kullanarak yargıya taşıdık” dedi.
TÜRKİYE SOSYAL BİR DEVLETTİR
Danıştay’a sunulan dava metninde gerekçe olarak şu ifadelere yer verildi:
“Sosyal devlet, vatandaşlarını hastalıklar dahil çeşitli risklere karşı korumakla yükümlüdür. Anayasa’nın 65. maddesinde yer verilen, Devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği şeklindeki hükmün, bireylerin ilaca erişimini kısıtlayıp sağlık hakkının zedelenmesine neden olacak şekilde yorumlanmaması gerekmektedir.
Keza; sadece parasal tasarruf sağlamayı amaçlayan dava konusu düzenlemeler, doktorların geri ödeme kapsamında olan daha pahalı ilaçları reçete edecek olması nedeniyle bu amacı da gerçekleştiremeyecektir.”
Eczacı Nurten saydan, Sağlık hizmetleri fiyatlandırma komisyon kararının 2. Maddesinde 1 fıkrasında a, b, c bentlerinde yer alan “aynı reçetede yalnızca 1 (bir) müstahzarın en fazla 1 (bir) kutu olacak şekilde bedelinin kurumca karşılanmasına” ibaresi ile 2. Fıkrasının iptali istendiğini de söyleyerek, dava metninde yer alan şu ifadelere yer verdi:
“Dava konusu düzenlemede belirtilen ilaç gruplarının “terapötik referans grubuna” alınarak 10 günde 1 kutu ilacın karşılanması özellikle eşdeğer olmayan ve ilaç kullanımına bağlı yan etki gelişen, ilaç alerjisi ve ilacı tolere edememe durumlarında sigortalıların bu grup ilaçlara 10 gün ulaşamamasına ve dolayısıyla tedavi hakkından mahrum kalmasına neden olmaktadır.
Kaldı ki; dava konusu düzenlemede “terapötik referans grubuna” alınma şartları objektif bir şekilde belirlenmediğinden hukuki güvenlik ilkesi de ihlal edilmiştir.”
Açılan dava metnindeki bir diğer konu da, SUT’un “4.4.2 eşdeğer ilaç uygulaması” maddesinin “Eşdeğer ilaçlara ödenecek bedellerin belirlenmesinde taban birim fiyata 5 ilave edilerek o gruptaki ilaçlar için ödenebilecek azami birim fiyat bulunur” şeklinde değiştirilmesi olduğunu belirten Saydan, şöyle dedi:
“Bireylerin sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırmak Devlet için bir görevdir. Ancak; dava konusu düzenleme ile ilaç geri ödemesinde hesaplanan azami birim fiyat uygulamasında 10 olan baremin 5’e çekilmesi ilaç fiyat farklarının artmasına, dolayısıyla sigortalıların daha fazla fiyat farkı ödeyerek mağduriyetine neden olmaktadır.
Bilimsel bir temeli olmayan dava konusu düzenleme hem hekimlerin mesleki alanına müdahale ederek hem sigortalıların ilaca ulaşımı kısıtlayarak hem de eczacıların maddi kayıplarına neden olarak mağduriyete neden olmaktadır. Dava konusu düzenlemelerin davalı kurumun savunması beklenmeden yürütmenin durdurularak iptali gerekmektedir”