Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Mersin’in Silifke İlçesi, Taşucu Mahallesinde yapılmak istenen “Taşucu Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı Projesi”nde ısrarcı! Bölge halkı ise projeye karşı direnişi sürdürme kararlılığında.
İlk olarak 4 Ocak 2023’te yapılmak istenen çevresel etki değerlendirme (ÇED) toplantısının duyurusunun yapılmasıyla büyük tepki çekmesi ile yöre halkı hızlı bir örgütlenme gerçekleştirdi. Balıkçılar ve yöre halkı projeye karşı çıkarak ÇED toplantısını yaptırmadı. Bunun üzerine bakanlığın iptal/iade yönünde aldığı kararla sonuçlanan proje için bakanlığın kararıyla ikinci defa ÇED toplantısı yapılması için harekete geçildi.
Yönetmelik gereği ikinci kez halkı bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak için 12 Ekim 2023 tarihinde, saat 11:00’da Liman Restaurant (Taşucu saat kulesi civarı) yerinde “Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı” yapılacak.
HALK, SOKAK SOKAK BİLGİLENDİRİLDİ
Toplantı öncesi çevreciler projeye karşı birleşerek, Yat Limanı’na karşı sokak sokak bilgilendirme broşürleri dağıttı.
Silifke başta olmak üzere bölge sakinlerinin oluşturduğu Taşucu Kent Birlikteliği adına yapılan bilgilendirme etkinliğinde vatandaşa projenin vereceği zararlar anlatıldı. Vatandaşlar da projeye karşı tepkilerini dile getirerek, Taşucu’nun korunması için destek vereceklerini bildirdiler.
BİNLERCE TON DOLGU MALZEMESİ KULLANILACAK
Ancak projeye karşı örgütlenen ve ilk ÇED toplantısını yaptırmayan yöre halkı da, bakanlık kadar ısrarcı. Taşucu sakinlerinden çevre aktivisti Musa Türkmen, projeye dair karşıtlıklarını gazetemize anlattı. Türkmen, proje kapsamında kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında mülkiyeti devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanın kara kısmında proje gereksinimleri dahilinde üst yapılar (bu yapıları belirtir detaylar teknik plan içerisinde gösterilmemektedir) deniz kısmında rıhtımlar ve iskelelerle yeni yanaşma yerleri oluşturulmasının planlandığını aktardı.
DENİZ DOLGUSU ÇEVRE KİRLİLİĞİNE NEDEN OLACAK, İNSAN SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK
“Projenin altyapı inşaat süresi 2 yıl ve üstyapı inşaat süresi 2 yıl olmak üzere toplamda 4 yıllık bir inşa süresi öngörülmektedir” diyen Türkmen, “Proje kapsamında yapılacak dolgu çalışmalarında 27 bin 560 metreküp / 49 bin 608 ton malzeme, 208 adet çelik kazık kullanılacak. Dolgu malzemesi, ekonomik taşıma mesafesinde bulunan gerekli standartlara uygun ve bölgede ÇED izni alınmış ruhsatlı ocaklardan ve hazır beton santrallerinden satın alma ile temin edilecek. 4 yıl sürmesi planlanan inşaat faaliyetleri içerisinde binlerce ton dolgu malzemesinin tek seçenek olan kent (Taşucu) içi yol güzergahı üzerinden kamyonlarla taşınması aşamasında oluşturacağı gürültü kirliliği, toz kirliliği, trafik yoğunluğu etkileri; bölgede yaşayan insanların, turizm amaçlı bölgeye gelen insanların, yerel ticari işletmelerin üzerinde oluşturacağı olumsuzluklar düşündürmektedir” dedi.
“PROJE UYGULANIRSA LİMAN TİCARİ BİR İŞLETME STATÜSÜNDE OLACAK”
Taşucu’ndaki mevcut limanın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı V. Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu anımsatan Musa Türkmen, dosyaya konu “Taşucu Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı” projesi’nin yatırımı faaliyet sahibinin bakanlık olsa da, işletmesinin talebe göre belediyeye, Taşucu Su Ürünleri Kooperatifine veya bir gerçek/tüzel kişiliğe devredileceğine dikkat çekti.
Devir bedelinin ise 137 milyon 777 bin 787,80 TL olacağını belirten Türkmen, projeden sonra kullanılmaya başlanacak limanın işletme maliyetinin ise, limanı kullanacak tüm deniz araçlarına gereken oranlarda yansıtılacağını kaydettik. Türkmen, “Söz konusu bu durum, ülkenin içerisinde olduğu olumsuz ekonomik koşullar içerisinde, kendi gereksinimlerinin maliyetlerini karşılamakta güçlük çeken balıkçılar, gezi tekneleri için sürdürülebilir anlamda limanı kullanabilmeleri yönünden olumsuzluk içermektedir. Öyle ki, oluşacak liman kullanım maliyetleri nedeniyle, söz konusu deniz araçlarının limanı kullanamama durumları da oluşabilecektir” uyarısı yaptı.
“YAZILI ANLATIMLA KULLANABİLİRLER TEKNİK ANLATIMLA KULLANAMAZLAR”
Söz konusu projenin ÇED dosyası içerisinde teknik olmayan anlatım kısmında, “Limanı şu anda kullanmakta olan kayıtlı ve izinli tüm deniz araçları ÇED sürecine konu olan Taşucu Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı’ projesi tamamlandıktan sonra da limanı kullanmaya devam edebilecektir” yazdığına dikkat çeken Türkmen, “Ancak, proje kapsamında mevcut yapılara yapılacak 96 m uzunluğunda 2 adet, 64 m uzunluğunda 1 adet, 100,05 m uzunluğunda 1 adet kazıklı iskeleler ile birlikte 243,35 m uzunluğunda 1 adet kazıklı rıhtım, 100 m uzunluğunda rıhtım, 97 m uzunluğunda rıhtım, 54 m uzunluğunda rıhtımlardan oluşan ilaveler, söz konusu proje öncesinde limanı kullanan deniz araçlarının projenin tamamlanması sonrasında limanı kullanmaları durumunda manevra kabiliyeti yönünden olumsuz etkileyecektir. Öyle ki, söz konusu projenin ilk ÇED toplantısında limanı resmi olarak kullanan tüm denizciler, manevra yönünden yaşanacak olumsuzluklar nedeniyle projenin teknik detaylarına yoğun itirazlarını belirtmişlerdi. Bu durum, söz konusu projenin ÇED dosyası içerisinde sunulan yazılı anlatımlar ile teknik anlatımların farklılık gösterdiğini ortaya çıkarmaktadır. Sonuç olarak, yazılı anlatımlar neticesinde projenin uygun bulunarak kabul görmesi yönünde tercih oluşması, projenin tamamlanması sonrası deniz araçları tarafından kullanılması aşamasında, teknik yönden deniz araçlarının limanı kullanamamaları durumunu ortaya çıkarabilecektir.
BU PROJE KİMLER İÇİN YAPILIYOR?
ÇED toplantısı neticesinde bakanlığın iptal/iade yönünde kararıyla sonuçlanan ilk proje, içerisinde hiçbir değişiklik yapılmadan ikinci defa ÇED aşamasıyla bakanlık tarafından uygulama sürecine alınıyor.
Öyle ki, ilk ÇED toplantısı içerisinde bölge halkı ile birlikte limanı yıllardır resmi olarak kullanan denizciler projeye haklı gerekçelerle itiraz etmişler, limanı yıllardır kullanan denizciler projenin uygulanmasının teknik yönden limanı daraltarak deniz araç trafiğini olumsuz etkileyeceğini, deniz araçlarının liman içerisinde manevra kabiliyetini azaltarak kazalara sebep olacağını, hatta tüm bu olumsuzluklar nedeniyle limanı yıllardır kullanan denizcilerin deniz araçları ile birlikte limanı kullanamayacaklarını belirtmişlerdi.
Ancak, tüm bu haklı gerekçelerle ilk ÇED sürecine iptal/iade yönünde karar veren bakanlığın, söz konusu proje üzerinde hiçbir değişiklik yapmadan aynı şekilde ikinci defa ÇED süreci aşamasıyla uygulamaya başlatıyor olması ‘bu proje kimler için yapılıyor’ sorusu üzerinden düşündürüyor.
100 ADET TEKNE KAPASİTESİ 176 ADETE ÇIKARTILACAK
Taşucu Liman Başkanlığına ait 11.08.2023 tarih ve E-38032970-755.01-1332290 sayılı yazıda sunulan resmi verilere göre, mevcut limanın kapasitesi 100 adet tekne olup planlanan Taşucu Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı projesi kapsamında yapılacak revizyon ile sadece yatların ve balıkçı teknelerinin bağlanacağı rıhtımlar ve iskelelerle yeni yanaşma yerleri oluşturularak limanın kapasitesi yat ve tekne toplamında 176 adete çıkarılacaktır. Planlanan proje kapsamında limanda yapılacak yeni rıhtım ve iskeleler ile balıkçı barınağı bölümünün kapasitesi 76 adet balıkçı teknesi, yat limanı kısmının kapasitesi ise 100 adet yat olarak planlanmaktadır.
BALIK ÇİFTLİKLERİNİN DENİZ ARAÇLARI LİMANDA FİİLİ OLARAK VARLAR RESMİ OLARAK YOKLAR
Ancak, bölgemizde sayıları / kapasiteleri artarak faaliyet göstermeye başlayan balık çiftliklerinin deniz araçları, limanı giriş - çıkış / bağlama yönlerinden yıllardır kullanmalarına rağmen söz konusu projenin ne öncesinde ne de sonrasında resmi olarak hiçbir teknik / yazılı anlatımda var oldukları yönünde bilgi yer almamaktadır. Yani, balık çiftliklerinin deniz araçları limanda fiili olarak varlar, resmi olarak yoklardır. Bu durum, doğal yaşam üzerinde oluşturdukları olumsuz etkilere rağmen bölgede kurulan, sonrası sayıları / kapasiteleri artış gösteren, halen de artmaya devam eden balık çiftlikleri deniz araçlarının söz konusu projenin olası gerçekleşmesi sonrasında da limanı kullanmaya devam edip etmeyecekleri, kapasite yönünden limanı hangi oranda kullanmaya devam edecekleri soruları üzerinden düşündürmektedir.
“PROJENİN KARA ALANINDA İMAR DÜZENLEMESİ YAPILACAK”
Proje alanının tamamı, kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında mülkiyeti devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanda yer almaktadır. “Taşucu Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı” projesinin içinde rekreasyon alanları bulunmaktadır. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde; lokanta, gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi yapılar rekreasyon alanları içerisinde inşa edilebilir şeklinde tanımlanmıştır. Bu durum, söz konusu projenin uygulanması sonucunda, bölgenin kendine özgü yerel görünümünü / siluetini olumsuz etkileyecek, yerel ticari işletmeler üzerinde rekabet yönünden ekonomik temelli olumsuzluklar oluşturabilecektir. Öyle ki, bir kentin sosyal yönden öncelikli tercih edilir, denize kıyı alanında eğlence, dinlenme, gezme amaçlarıyla inşa edilecek lokanta, gazino, kahvehane, çay bahçesi, büfe, otopark gibi ticari işletmelerin yoğunluğu, her yönüyle yerel ticari işletmeler üzerinde olumsuz etki oluşturabilecektir.
AKDENİZ FOKLARININ YAŞAM ALANINDA 4 YIL İNŞAAT FAALİYETİ YAPILACAK
Projenin amacı bölgede rıhtımlar ve iskelelerle yeni yanaşma yerleri oluşturmaktır. Projenin altyapı inşaat süresi 2 yıl ve üstyapı inşaat süresi 2 yıl olmak üzere toplamda 4 yıllık bir inşa süresi olacak. Proje inşaatı kapsamında 27.560 m3 / 49.608 ton dolgu malzemesi ile birlikte 208 adet çelik kazık kullanılacak.
Ancak, söz konusu projenin inşaat sahası, ülkemizin taraf olduğu Avrupa’nın ‘Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ (BERN Sözleşmesi) uyarınca uluslararası sözleşmelerle korunması gerekli alanlardan önemli ‘Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları’ kapsamında Akdeniz Foku yaşam alanı içerisinde kalmaktadır” şeklinde konuştu. (mersinhaberci.com)