Ünlü arkeolog ve dilbilimci, Sümer uygarlığı üzerine yaptığı araştırmalarla çığır açmıştı.
Türk arkeolog, dilbilimci ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, Pazar günü hayata gözlerini yumdu.
Ünlü tarihçinin vefatı, yazarı olduğu Kaynak Yayınları'ndan yapılan bir açıklamayla duyuruldu.
Kaynak Yayınları'ndan yapılan açıklamada, "Türkiye'nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun" ifadeleri kullanıldı.
Anne ve babası Türkiye'ye göç etmiş Kırım Tatarları olan Çığ, I. Dünya Savaşı'nın başlamasından birkaç hafta önce, 1914 yılında Bursa'da doğdu.
1919'da, beş yaşındayken, Yunan Ordusu'nun İzmir işgali sırasında, öğretmen olan babası ailesini Çorum'a taşıdı. Çığ burada ilköğrenimini tamamladı ve Fransızca ile keman dersleri aldı. 1926'da Bursa Kız Muallim Mektebi'ne girdi ve 1931'de mezun oldu.
1936'da Ankara Üniversitesi'nde Hititoloji bölümünde eğitimine başladı ve 1940'ta mezun oldu. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde çalışmaya başlayan Çığ, Sümer, Asur ve Hitit uygarlıkları üzerine uzmanlaştı. Özellikle Sümer tabletlerinin çözümlenmesi ve yayınlanmasında önemli katkılarda bulundu.
Muazzez İlmiye Çığ, aynı zamanda laiklik ve kadın hakları savunucusuydu. Çalışmaları ve yazılarıyla tanınan Çığ, birçok kitap ve makale yayımladı.
Muazzez İlmiye Çığ'ın en önemli eserlerinden biri, Sümer tabletlerinin çözümlenmesi ve yayınlanması üzerine yaptığı çalışmalardır.
Özellikle "Sümerlilerde Tufan, Tufan Hikayeleri ve Nuh Tufanı" adlı kitabı büyük ilgi görmüştür. Bu eser, Sümer mitolojisi ve kültürü hakkında derinlemesine bilgi sunar ve Çığ'ın uzmanlık alanındaki önemli katkılarından biridir.
Mersin'in Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören 1914 doğumlu Sümerolog ve akademisyen Çığ, yoğun bakıma alındı.
Çığ, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
Ünlü tarihçinin vefatı, yazarı olduğu Kaynak Yayınları'ndan yapılan bir açıklamayla duyuruldu.
Kaynak Yayınları'ndan yapılan açıklamada, "Türkiye'nin aydınlanma mücadelesinin yorulmak ve yaşlanmak bilmeyen değerli bilim kadını, son Sümer Kraliçesi, değerli yazarımız Muazzez İlmiye Çığ'ı kaybettik. Ailesinin, okurlarının ve ülkemizin başı sağolsun" ifadeleri kullanıldı.
Anne ve babası Türkiye'ye göç etmiş Kırım Tatarları olan Çığ, I. Dünya Savaşı'nın başlamasından birkaç hafta önce, 1914 yılında Bursa'da doğdu.
1919'da, beş yaşındayken, Yunan Ordusu'nun İzmir işgali sırasında, öğretmen olan babası ailesini Çorum'a taşıdı. Çığ burada ilköğrenimini tamamladı ve Fransızca ile keman dersleri aldı. 1926'da Bursa Kız Muallim Mektebi'ne girdi ve 1931'de mezun oldu.
1936'da Ankara Üniversitesi'nde Hititoloji bölümünde eğitimine başladı ve 1940'ta mezun oldu. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde çalışmaya başlayan Çığ, Sümer, Asur ve Hitit uygarlıkları üzerine uzmanlaştı. Özellikle Sümer tabletlerinin çözümlenmesi ve yayınlanmasında önemli katkılarda bulundu.
Sümeroloji alanında dünyaca tanınan bilimsel çalışmalara imza atan Muazzez İlmiye Çığ, Mersin'de tedavi gördüğü hastanede 110 yaşında yaşamını yitirdi.
Mezitli ilçesindeki özel bir hastanede rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören 1914 doğumlu Sümerolog ve akademisyen Çığ, yoğun bakıma alındı.
Çığ, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.
BAKAN ERSOY'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, hayatını kaybeden Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ için, "Ömrünü insanlık tarihinin en eski izlerini aydınlatmaya adamış değerli bilim insanımız, araştırmaları ve eserleriyle nesiller boyu hatırlanacaktır." ifadesini kullandı.
Bakan Ersoy, Mersin'de 110 yaşında vefat eden Sümerolog, arkeolog ve dilbilimci Muazzez İlmiye Çığ için sosyal medya hesabından başsağlığı mesajı yayımladı.
Türk kültürüne ve tarihine eşsiz katkılar sunan Çığ'ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiğini belirten Ersoy, mesajında şunları kaydetti:
“Ömrünü insanlık tarihinin en eski izlerini aydınlatmaya adamış değerli bilim insanımız, araştırmaları ve eserleriyle nesiller boyu hatırlanacaktır. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine sabır diliyorum. Türk bilim dünyasının başı sağ olsun.”
SON DOĞUM GÜNÜNÜ 20 HAZİRAN'DA KUTLAMIŞTI
Asırlık çınar, Cumhuriyet kadını Muazzez İlmiye Çığ, son doğum gününü de 20 Haziran'da kutlamıştı.
'ARTIK BIKTIM YAŞAMAKTAN'
Muazzez İlmiye Çığ, 104'üncü yaşını kutladığı gün verdiği röpartajda ileri yaşına değinmişti. Osmanlı’nın son yıllarına, iki dünya savaşına ve Cumhuriyet’in her dönemine tanıklık eden Muazzez İlmiye Çığ, Posta'dan Oya Çınar'a verdiği röportajda, "104 yaşında olduğumu düşündükçe şaşkına dönüyorum. Beklemiyordum. Ama artık bıktım yaşamaktan. Çok dertleniyorum. Kendimle ilgili değil ama etrafımda olup bitenler beni çok üzüyor. Çocuklarım, torunlarım için kaygılanıyorum, onlar için ödüm kopuyor" ifadelerini kullanmıştı.
'NEDEN SÜMEROLOJİ?'
Muazzez İlmiye Çığ, "Nasıl geçti hayatınız?" sorusuna şu yanıtı vermişti:
"Dolu dolu geçti. Dalgalarda kaldım ama hiç boğulmadım. Hep su yüzünde kaldım. Çok çalıştım. O kadar işin gücün arasında iki çocuğum oldu. Annemin yardımlarıyla ve kocamın anlayışıyla büyüttüm. Kıyafetlerini kendim dikerdim. O zaman hazır giyim yoktu. Evde de dışarıda da hep çalışarak geçti hayatım."
Ünlü Sümerolog, "Neden sümeroloji?" sorusu üzerine, "Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açılalı bir yıl bile olmamıştı. İki arkadaş, Fransızca bölümüne kayıt olmak istiyorduk. Ama kayıtları dolmuş. “Hititoloji profesörü yeni geldi. Yan dersler olarak da sümeroloji ve arkeoloji olacak” denildi. Gidip oraya kayıt olduk. Tabii çok cahiliz o zaman. ‘Loji’nin ‘bilim’ olduğunu bile bilmiyorduk. Tesadüfen başladı her şey. Hocamız okulda kalmamı çok istedi ama ben istemedim. Babam çok kızdı; o da profesör olmamı istiyordu. Sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde çalışmaya başladım. Hiç de pişman olmadım. Maalesef okulda kalanlar ne sümeroloji ne de başka alanda bir şey ortaya koyabildi. Koskoca bir sümeroloji arşivi meydana getirdik. Anlaşılan o ki, biz yapmasak başkası da yapmayacakmış" demişti.
Arşivden
Türkiye'nin ilk sümeroloğu Muazzez İlmiye Çığ 101 yaşına girdi. Yeni yaşında da üretmeye devam edeceğini söyleyen tarihçi, "100'ü sildim artık, 1 yaşındayım. Bundan sonra yapacaklarımı planmamam gerekli. Bazı kitaplarıma ilaveler yapmam gerek. Umarım yetiştireceğim. Sağlığım el verdiğince üretmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.
Milliyet'ten Gökhan Karakaş'ın haberine göre, Mersin’deki yazlığında çocukları ve kardeşleriyle yeni yaşına giren Çığ, “Mutluyum çünkü etrafımda sevdiğim insanlar var. Kızlarım, çocuklarım yanımda. Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül geldi çok mutlu oldum. Yetiştirebilirsem yapacak işlerim var” diye konuştu.
Muazzez İlmiye Çığ’ın doğum gününe katılan Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu ise “100 yıllık ömrüne sığdırdıkları örnek alınası, imrenilesi nitelikte. Hocamız Sümer Mitolojisini inceleye inceleye ölümsüzlüğün iksirini bulup içti sanırım. İyi ki var” dedi.
Kırımlı bir ailenin çocuğu olarak 20 Haziran 1914’te Bursa’da dünyaya gelen Çığ'ın Sümeroloji ve Hititoloji üzerine uluslararası çalışmaları bulunuyor. Yazarın "Sümerli Ludingirra", "İnanna’nın Aşkı", "Hititler ve Hattuşa", "Ortadoğu Uygarlık Mirası", "Atatürk Düşünüyor", "Çivi Çiviyi Söker" adlı kitapların da aralarında yer aldığı16 kitabı yayınlandı.