Hemşirelik bilim ve sanatı içinde barındıran, geçmişten günümüze sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlerle kendini yenilemeyi başaran, birey, aile ve toplumun sağlık durumu ile ilgilenirken etik ve merhamet duygusunu da mesleğinin bir
Hemşirelik bilim ve sanatı içinde barındıran, geçmişten günümüze sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlerle kendini yenilemeyi başaran, birey, aile ve toplumun sağlık durumu ile ilgilenirken etik ve merhamet duygusunu da mesleğinin bir parçası sayan uygulamalı bir sağlık disiplinidir. Covid-19 pandemisi ile ülkelerin sağlık sistemleri sıkıntıya girmiş, bulaş arttıkça sağlık ve hastane kaynaklarına da ihtiyaç artmıştır. Çok sayıda hastanın kısa süre içerisinde enfekte olarak yoğun bakıma ihtiyaç duyması ile hemşireliğin temel amacı olan “bakım” kavramının önemi daha belirgin hale gelmiş, ölüm nedenleri arasında üçüncü sırada yer alan Covid-19 gibi bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, yönetilmesi, azaltılması ve halkın eğitilmesinde hemşirelerin önemli rolleri olduğu fark edilmiştir. Ülkemizin de içinde yer aldığı 191 ülkeden gelen verilerle oluşturulan ve 6 Nisan 2020’de yayınlanan 2020 Dünya Hemşirelik “Durum Raporu’nda, 21. yüzyılın sağlık hedeflerine ulaşılmasında hemşirelerin daha etkili hale getirilmesi için güçlendirilmeleri gerekliliği vurgulanmıştır. Bu vurguya rağmen ne dünyada ne de ülkemizde önemli bir adım henüz atılmamıştır.
Ülkemizde de Covid-19 pandemisinde hemşireye olan ihtiyaç daha da derinleşmiştir. Çünkü sağlık politikalarının yetersizliği nedeniyle hemşireler yıllardır yetersiz sayıda her geçen gün artan iş yükleriyle çalışmaya alıştırılmış ve bu durumun çözülemeyeceğine ve olağanlığına inandırılmışlardır. Hemşirelik mesleğinde hemşire sayısının yetersizliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmakta ve çalışma yaşamına ilişkin sorunların çoğuna kaynak teşkil etmektedir. Türkiye’de yaklaşık 200 bin hemşire bulunmaktadır. İtalya, Hollanda, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde 100.000 nüfusa düşen hemşire sayısı 500 ile 1000 arasında değişmektedir. Türkiye’de ise 100.000 nüfusa düşen hemşire sayısı 306 olup bu sayı ile ülkemizin, birçok ülkenin çok gerisinde yer aldığı görülmektedir. Sağlık hizmeti kapasitesinin bahsedilen ülkelere göre daha yüksek olan ülkemizde bizler 4 hemşirenin yapacağı işi 1 hemşire ile yapmakta ve bunun sonucunda meydana gelen sorunları çözmek için de ayrıca çaba sarf etmek zorunda kalmaktayız.
Hemşirelik mesleğinin sorunlarını konuşmak ve çözüm üretmek 12 Mayıslarla sınırlandırılmakta verilen sözler ve vaatler çözülmeyerek bir sonraki yıla daha da katmerleşen sorunlarla yeni 12 Mayıslar kutlanmak istenmektedir. Her 12 Mayıs’da dile getirdiğimiz ve dile getirmeye devam ettiğimiz mesleki, mali ve çalışma ortamına yönelik aşağıdaki problemlerimiz;
Hemşirelik mesleğini uygularken bizler yaşam hakkına, insan haklarına saygılı bir hizmet üretmekte, yaş, renk, inanç, kültür, cinsiyet, cinsel yönelim, milliyet, politika, ırk ya da sosyal duruma göre herkese saygılı ve eşit davranmaktayız. Bizlere çalışma ilişkisi içerisinde bir insan olarak yaklaşılmasını beklemekteyiz. Oysa 1 yıllı aşkın bir süredir yukarıda yer alan ve yıllardır çözülemeyen sorunlarımıza bizlerin insan olduğu gerçeğini unutarak yapılan düzenlemelerle birçok yeni sorun eklemiştir. Çeşitli raporlarda ve birçok uluslararası platformda da yer verilen sorunlarımız ise;
Covid-19 genelde tüm toplumu, özelde ise sağlık çalışanlarını ve ailelerini benzeri görülmemiş düzeyde riske maruz bırakmıştır. Bu salgın nedeniyle dünyada ve ülkemizde hastalanan ve bu nedenle yaşamlarını kaybeden sağlık çalışanlarının sayısı giderek artmaktadır. DSÖ, sağlık çalışanları arasında Covid-19 enfeksiyonunun, genel nüfusa göre çok daha yaygın olduğunu vurgulamaktadır. Bu nedenlerle Uluslararası Hemşireler Konseyi (ICN) ağır iş yükünün yarattığı travmalar nedeniyle yakın gelecekte meslekten kitlesel ayrılmalar olabileceği uyarısı yaparak, hükümetleri hemşirelerin işten ayrılması nedeniyle oluşan boşluğu doldurmak için şimdiden harekete geçmeye ve hemşirelerin koşullarını iyileştirmeye çağırmıştır. Bu nedenle de hemşire iş gücü yaratılmasına ve ön görülen eksikliklerin giderilmesine, hemşirenin karar alma süreçlerinde etkili rol almasına, liderlik pozisyonlarında daha fazla hemşireye yer verilmesine, hemşirelik eğitiminin iyileştirilmesine ve lisans düzeyinde olmasına yönelik yatırımlar yapılması için tüm hükümet ve paydaşlara çağrıda bulunulmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2020 yılı itibarıyla dünyada 27,9 milyon hemşire bulunuyor. 5,9 milyon kişi olarak tahmin edilen hemşire açığının yüzde 89'luk bölümünün düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde yoğunlaştığı belirtiliyor. Bu açığın pandemi sonrasında daha da artacağı gerçeği gün gibi ortadır. Bu durumun ciddi bir boyutta olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü de hükümetlere sağlık çalışanlarının sağlık, güvenlik ve refahını sağlamak için yasal ve ahlaki sorumlulukları olduğunu hatırlatmaktadır. Çünkü nitelikli ve güvenli sağlık bakımının sürdürülmesi nicelik ve nitelik açısından yeterli sağlık çalışanı ile mümkündür. Sağlık çalışanlarını güvende tutmadığı sürece hiçbir ülke, hastane veya hastalarını güvende tutamaz.
Hemşireler sundukları hizmetin kapsamı ve boyutuyla ve sağlık hizmetlerinin içerisinde nicel olarak çokluklarıyla hizmetin vazgeçilmez ve önemli bileşenlerinden biridir. Sorunlarının çözülmesi için hemşireler dernekler ve yandaş sendikanın tutumu dolayısıyla sorunlarının çözümü noktasında üretimden gelen güçlerinin farkında olmalarına rağmen şimdiye kadar bu gücü kullanmaktan imtina etmişlerdir. Bu tutumları dolayısıyla alışılmış çaresizlik içinde sorunlarını, hizmetin olağan unsuru olarak kabul etmişlerdir. 12 Mayısı kutladığımız bu günde mesleğin artan önemine rağmen halen yok sayılmaya, alınması gereken önlemlerin alınmayarak kendilerinin ve ailelerinin yaşam hakları korunmayarak ölümlere neden olanlardan hesap sormak zorundadırlar. 12 Mayıslarda yetkili sendikanın hükümet yetkilileriyle düzenlediği sempozyumlarda şimdi çoğu bürokrat ya da milletvekili olan sendika başkanlarının hükümet yetkililerine methiyeler dizerek sizlere verdikleri sözler tutulmamıştır. Dizdikleri methiyelerle onlar amaçlarına ulaşmışken, biz hemşireler bu gücün bize çözüm olacağı umuduyla avutulmaya devam edemeyiz artık.
Yukarıda yer alan sorunlarımızın çözümü için bir kez daha sağlık otoritelerine sesleniyoruz, topluma güvenli ve nitelikli bakım sunulması için yukarıda yer alan sorunlarımızı meslek birlikleri, akademisyenler ve sendikalarla birlikte çözmek için gerekli çalışmaları derhal başlatın ve aşağıda yer alan taleplerimize daha fazla kayıtsız kalmayın;
Emeğimizin ve gücümüzün hak ettiği değeri bulduğu, meslek özerkliğimizin sağlandığı, 12 Mayısları güvenli ve güvenceli çalışma koşullarında kutlayacağımız günlere olan inancımızla Hemşireler Gününüz ve haftanız kutlu olsun. 12.05.2021
GAZİANTEP SES ŞUBESİ
EŞ BAŞKAN SERPİL DAĞDEMİR