Sağlıkta şiddet, şiddetle devam ediyor !..

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Bodrum’da yaşanan sağlıkta şiddet olayıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

SAĞLIK 31.07.2024 15:14:00 0
Sağlıkta şiddet, şiddetle devam ediyor !..

 

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, Muğla’nın Bodrum ilçesi 12 No’lu Ortakent Aile Sağlığı Merkezİnde görev yapan Doktor Mustafa Hürkal Tezvar’ın, hasta yakınları tarafından uygulanan fiziki ve sözel şiddet sonrasında ağır bir kalp sorunu yaşaması üzerine bir basın açıklaması yaptı.

Muğla ilimizin Bodrum ilçesi 12 No’lu Orta kent Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan Doktor Mustafa Hürkal Tezvar’a, hasta yakınlarının uyguladığı fiziki ve sözel şiddet sonrasında doktor arkadaşımız ağır kalp sorunu yaşayarak fenalaşmış, ilk müdahalesi çalışma arkadaşları tarafından yapıldıktan sonra sevk edildiği hastanede yoğun bakıma yatırılmıştır. Öncelikle doktor arkadaşımıza acil şifalar diliyoruz. Sağlıkta şiddet haberi duymadığımız gün neredeyse yoktur. Ve duyduğumuz sağlıkta şiddet haberleri buz dağının görünen yüzü bile değildir. Her gün onlarca, belki de yüzlerce sağlık çalışanımız hasta ve hasta yakınları tarafından sözlü ve fiziki şiddete maruz kalmaktadır. Elbette sağlıkta şiddet bugünün sorunu değildir. Sağlıkta şiddet, yeni Sağlık Bakanımız Sayın Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun da ifade ettiği gibi “önceliğin hasta memnuniyeti” olması, sağlığın ticarileştirilmesi, hastanın müşteri olarak görülmesi, devlet hastanelerindeki doktorlarımızın 5 dakikada bir randevu ile hasta bakmaya zorlanması, özellikle tatil bölgelerinde hizmet veren aile hekimlerimizin 4 bin nüfusu olmasına rağmen bir o kadar da misafir hastaya bakmaya zorlanması ve vatandaş gözünde itibarsızlaştırılmış olan meslekleridir” dedi.

Konu hakkında yetkili olan kurumların sağlıkta şiddeti önlemek için samimi olduklarına inanmadığını vurgulayan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Doğruyol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yetkililere sormak istiyoruz? Sağlıkta şiddetin gündem oluşturması için illaki doktorlarımız, hemşirelerimiz teknisyenlerimiz kısaca hastanelerimizde ve sağlık kuruluşlarımızda görev yapan tüm sağlık çalışanlarımızdan biri ya da birkaçı hayatını mı kaybetmelidir? Özellikle son yıllarda her geçen gün artarak devam eden, sağlıkta şiddeti dile getirmekten, konuşmaktan dilimizde tüy bitti. Geçtiğimiz yıl sağlıkta şiddet ile ilgili TBMM’den bir düzenleme hayata geçmişti. Ancak, geçen düzenlemenin hiçbir etkisinin olmadığı da, yaşanan şiddet olaylarında görülmektedir. Genel olarak şiddet uygulayanlar karakolların ön kapısından girip, arka kapılarından çıkmakta, eğer kamuoyu tepkisi oluşursa, şiddet uygulayan tekrar tutuklanmaktadır. Sağlık kurum ve kuruluşlarımızda görev yapan sağlık çalışanlarımızın görevleri başındaki devlet memurları olduğu asla unutulmamalıdır. Sağlıkta şiddet ile ilgili Sağlık Bakanlığı yetkililerimiz maalesef, halen vitrine oynamaktadırlar. Beyaz kod, gri kod, x ray cihazları gibi hiçbir etkisi olmayan ve olmayacak olan girişimler ile sağlık çalışanlarının gazını alma, olayı zamana yayarak yumuşatma, peşindedirler.”

Beyaz kod veren sağlık çalışanlarının, zanlılardan daha fazla vakit kaybettiğine dikkat çeken Doğruyol, “Şiddete uğrayan sağlık çalışanı beyaz kod verdiğinde ortalama 2 yıl süren mahkemelerde zaman kaybetmektedir. Şiddet uygulayanla, şiddete uğrayanın aynı ortama getirilmesinin de olumsuz sonuçları sıkıntıları yaşanmaktadır” ifadelerini kullandı.

Çözüm önerilerini de sıralayan Doğruyol, “Eğer sağlıkta şiddeti çözmek istiyorsak; öncelikle caydırıcılığı olan cezalar getirilmeli ve uygulanmalıdır. İlk etapta şiddet uygulayana gözaltı uygulaması getirilmelidir. Acil sağlık hizmetleri hariç, sağlık hizmetlerini belli süre ücretli alması sağlanmalıdır. Şiddet uygulayana verilen hapis cezasının ertelenmemesi, paraya çevrilmemesi gibi yaptırımların acilen hayata geçirilmelidir. Sağlıkta şiddeti önlemek için kamu spotları yapılarak vatandaş bilgilendirilmelidir. Devlet büyükleri sağlıkta şiddet uygulayana karşı caydırıcı ifadeler kullanmalıdır. Bir kurumda yaşanan sağlıkta şiddeti gizlemek için çaba harcamak yerine, kamuoyu oluşturmak adına açıklamalar yapılmalıdır. Aksi takdirde ülkemizde şiddetin önlenmesi mümkün olmayacaktır” dedi.