Sağlık turizmi son yıllarda Türkiye’de yükselen trend haline geldi. İstanbul’un yanı sıra turizmin başkenti Antalya da sağlık turizminde önemli bir ivme yakaladı. Başlangıçta çok başarılı organ nakli ameliyatları ile adını duyuran Antalya, ağır adımlarla da olsa sağlık turizmine adım attı. Turizmin başkenti, organ nakilleri, obezite ameliyatları, saç ekimi derken diş kliniklerinin devreye girmesi ile sağlık turizminde büyük yol katetti. Bunun en önemli göstergesi, son birkaç yılda Antalya’da sağlık turizmine hizmet vermek üzere 400’ün üzerinde poliklinik ve muayenehanenin açılması oldu.
Her hasta için ayrı tedavi planlaması gerektirmesi ve tedavinin kısa sürelere sığdırılma gerekliliği nedeniyle yabancı hastayı Antalya’ya gelmeye ikna etmenin özel uzmanlık ve beceri istediği bu alanda büyük başarı sağlandı. Antalya’daki diş klinikleri, sağlık turizmi hastası çekebilmek için özel ekipler kurarak başta İngiltere olmak üzere yurt dışında tanıtım yapmaya, ilgili ülkeye bizzat giderek hasta adayları ile yüz yüze görüşmeler organize etmeye başladı. Bu tanıtım faaliyetleri Ticaret ve Sanayi Bakanlığı tarafından da destekleme kapsamına alındı. Bakanlık yurt dışındaki tanıtımları, toplantıları, orada açılan ofislerin giderlerini bireysel yapıldığında yüze 60-70, küme oluşturup toplu olarak yapanları da yüzde 90’lara kadar geri ödeme ile destekledi.
Sağlık turizminde yıllar süren bu yolunu bulma çabası sonunda meyvesini verdi ve Antalya’daki diş klinikleri, kişi başı harcama ortalaması 4-7 bin İngiliz Sterlini olan sağlık turizmi hastalarını akın akın getirmeye başladı. Bu hareketlilik kurulan özel ekipler ve klinik başı artan doktor ve asistan sayılarıyla birlikte istihdamda da ciddi bir artışı beraberinde getirdi. Tüm bunlar olurken Sağlık Bakanlığı da sağlık turizmi yapacak klinikler ile bu alanda çalışacak seyahat acentelerini belgelendirmek için bir yönetmelik çıkardı. Antalya’da 34 hastane, 10 tıp merkezi, 232 muayenehane ve 272 poliklinik bu yönetmeliğin istediği şartları yerine getirerek Sağlık Turizmi Yetki Belgesi aldı. Yönetmelik yakın zamanda bazı aksaklıkları gidermek amacıyla yenilendi.
Yönetmelik, Türkiye’de hekimlik etiği gereği uygulanan reklam yasağına bir istisna getirdi. Hastaneler ve klinikler için yurt içinde talep oluşturmayacak şekilde, yabancı dilde ve yurt dışına yönelik reklam serbest bırakıldı. Sağlık turizminin başladığı ilk yıllarda bununla ilgili büyük sorun yaşanmadı çünkü o dönem bu tanıtımlar mail ve Google reklamları aracılığıyla yapılıyordu.
Sosyal medyanın öne çıkması ve sağlık turizminde ana tanıtım mecralarının Instagram ile Facebook olması ile klinikler ile Sağlık Bakanlığı arasında sorunlar yaşanmaya başladı. Kliniklerin en önemli tanıtım faaliyeti, Instagram ve Facebook reklamlarının yanı sıra bu mecralardaki sayfalarında yaptıkları paylaşımlar oldu. Çünkü potansiyel hastalar, kendi ülkelerinde yayınlanan reklamları gördükten sonra tercih etmeyi düşündükleri kliniğin Instagram sayfasına girerek daha önce yaptığı tedavilerden örnekler ve kendi vatandaşlarının yorumlarını görmek istedi. Klinikler Instagram sayfalarında yaptıkları tedavilerin sonuçları ile yabancı hastaların yorumlarını yayınlamaya başlayınca Sağlık Bakanlığı harekete geçti.
Antalya İl Sağlık Müdürlüğü sayıları toplamda 600’e yaklaşan Sağlık Turizmi Yetki Belgesi almış hastane, tıp merkezi, muayenehane ve polikliniklerin sosyal medya paylaşımlarını takip etmek üzere özel ekip oluşturdu. Bu ekip çalışmalarını belli bir düzeye getirince ilçe sağlık müdürlükleri denetim faaliyetlerine başladı. Yerinde denetimlerde hiçbir eksiği çıkmasa bile sağlık turizmi yapan her klinik sosyal medya paylaşımları nedeniyle ağa takıldı. Klinikler bu paylaşımlar nedeniyle denetimin yapıldığı aydan bir önceki ayda yaptıkları ciroyla orantılı olarak 100 bin liradan başlayan para cezalarıyla karşı karşıya kaldı.
Sağlık müdürlüğünün kestiği para cezası ile karşı karşıya kalan ve ismini vermek istemeyen klinik sahibi bir diş hekimi yaşadıkları çelişkiyi şu sözlerle ifade etti:
"Biz reklam yapmamız için devletin bir bakanlığı tarafından teşvik ediliyoruz ve harcamalarımız önemli oranda geri ödeniyor. Sağlık Bakanlığı da reklam yaptığımız için para cezası kesiyor. Devlet bir cebimize koyuyor diğer cebimizden alıyor. Teşvik de sonsuza kadar sürmeyecek. Ondan sonra cezalarla baş başa kalacağız."
Anlaşmazlığın Instagram paylaşımlarından kaynaklandığını belirten klinik sahibi, şöyle konuştu:
"Reklam verdiğimizde sadece hedef ülkede yayınlanmasını sağlayabiliyoruz. Ancak reklam tek başına yeterli değil. Yaptığımız işleri ve yabancı hasta yorumlarını da göstermemiz gerekiyor. Ama bu paylaşımlar için hedef ülke seçme imkanı yok. Yabancı dilde de yayınlasak bakanlık bunu yurt içinde talep oluşturma çabası olarak görüp ceza yazıyor. Durumu anlattığımızda bizi ilgilendirmez diyorlar. Cezalar gelmeye başladığından bu yana paylaşımlarımızı kapattık. Bugün en küçük klinik 15 kişi istihdam ediyor. Topluca defterdarlığa gidelim kliniklerin kapanışını verelim diyen arkadaşlarımız var. Sağlık turizmi yapıp ülkeye döviz getireceksek buna bir çözüm bulunmalı."
Kaynak:liderhaber