Bundan tam bir yıl önce Cumhurbaşkanı’nın 4198 sayılı Kararı ile yayımlanan, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile; Aile hekimliğinde görev yapan sağlık çalışanlarının aleyhine düzenlemeler getirilmiştir. Yayınlandığı günden bugüne ceza yönetmeliği ile çalışma şartlarının ağırlaştırıldığını, sözleşmenin feshinin kolaylaştırıldığını, iş yükü artmasına rağmen ödemelerin azalmakta olduğunu, iş güvencesinin ortadan kalktığını, bu yönetmelikle ile aile hekimliğinin işleyiş ve özüne zarar verildiğini alanlarda defalarca dile getirdik.
Söz edilen Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği içerik ve sonuçları itibariyle sadece çalışanlar için değil aynı zamanda yurttaşlar için ‘‘ceza yönetmeliği’’ olmaktan öteye gidememektedir ve gidemeyecektir.
Genel Sağlık-İş, kurulduğu günden beri; dünya bankası tarafından dayatılan, neoliberal – kapitalist politikaları uygulayarak ülkeyi çıkar grupları için şantiye ve rantiye cennetine dönüştüren siyasi iktidarın, ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı ulusal, kamucu halkçı sağlık politikalarını yerle yeksan edip, sağlığı ticarileştiren, siyasi iktidarın, yanlış politikalarının karşısında durmuştur.
20 yılın sonunda iktidarın uyguladığı sağlık politikalarının sonucu olarak; sağlık sistemindeki çalışma şartları, baskı ve şiddet gibi nedenlerden dolayı; kamudan istifa eden ve yurt dışına gitmek üzere yabancı dil kursu eğitim almaya başlayan hekim, teknisyen, laborant, ebe, hemşire sayısı gün geçtikçe katlanarak artmaktadır. “Giderlerse gitsinler biz de yeni mezun olan doktorlarla yola devam ederiz” sözünün ne kadar yersiz ve gerçeklikten uzak olduğunun bir göstergesi olarak, önceki yıllarda elinde TUS Sınavına yönelik hazırlık kitabı taşıyan Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri artık yabancı dil kitapları taşır hale gelmiştir. Üniversite ya da Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıp eğitimi verecek öğretim görevlisi sayısı gün geçtikçe azalmaktadır. Yurttaşlar hastane randevusu bulmakta zorlanmakta, randevu alabildiğinde ise ancak aylar sonrasındaki bir tarihe randevu alabilmektedir. Sağlık emekçileri ay sonunu getirememekte, sağlığını hiçe sayarak nöbet ücreti ile günlük yaşamlarını sürdürmeye çalışmakta, yaş haddi sınırına kadar çalışmak zorunda kalmaktadır.
Özetle siyasi iktidar sağlık hizmetlerini çökme noktasına getirmiştir. Bu tablo, ülkemiz ve halkımız için önümüzdeki günlerin, önümüzdeki yılların çok daha sıkıntılı geçeceğinin bir göstergesidir.
Genel Sağlık-İş Sendikası olarak, tüm sağlık emekçileri adına,
Gaziantep Genel Sağlık İş il temsilciliği / Ömer Lütfü Gök