Sağlık-Sen Başkanı Özcan; “Sizin Pantolonunuzun ütüsü? Hemşirenin, hekimin, paramediğin günlük 3-4 takım terlettikleri formalarımı diye sordu?
Sağlık Bakanlığı bürokrasisinde oturduğu koltuktan kalkmadan, klimalı odalarından çıkmadan, takım elbiselerinin ütüsü bozulmadan kararlar almak, sahayı yönetmek ya da yönettiğini zannetmek özellikle son dönemlerde bir gelenek halini aldığını söyleyen Özcan; “Gün geçtikçe sahadan uzaklaşan, çalışandan bihaber, Ankara’nın dışına çıkmayan bürokratların aldığı ve aldırdığı kararlar bakanlık ile sağlık çalışanları arasında ki makası açmakta, mesafeleri çoğaltmakta, uçurumlar oluşturmaktadır” dedi.
Bürokrasinin yaklaşımının iyi niyet sınırlarını zorladığını belirten Sağlık Sen Kilis il Başkanı Hüseyin Özcan, “Bunun en son örneğini içinde bulunduğumuz pandemi döneminde sağlık çalışanlarının maddi kayıplarının önüne geçmek amacıyla hayata geçirilen üç aylık geçici tavan ek ödemesi uygulamasında yaşadık.
Sahada ki mücadeleden habersiz, kimin ne şekilde çalıştığını bilmeyen, hayatında bir gün bile hastanede çalışmamış bürokratların hazırladığı ve STK’lara bilgi vermeden, görüş ve önerilerini almadan, oldubittiye getirerek hazırladıkları ek ödeme uygulamasıyla tükenme noktasına gelen sağlık çalışanlarını bitirmiş, umutlarını kaybettirmiş, moral ve motivasyonlarını tüketmişlerdi” dedi.
BÜROKRASİNİN BU YAKLAŞIMI İYİ NİYET SINIRLARINI ZORLAMAKTADIR
Ya da şöyle soralım!
3 aylık geçici performans ek ödeme hezimetinin izahatını Bakan Beye nasıl yaptılar?
Nasıl bir tablo gösterdiler ki ikna ettiler?
Nasıl bir hikâye anlattılar da kabul ettirdiler?
Makam kaybetme korkularınızı bir tarafa bırakın!
Her şeyi pirüpak göstermekten vazgeçin!
Kendi rahatınızı düşündüğünüz kadar sağlık çalışanlarını da düşünün!
Sorumluluk almayayım, riske girmeyeyim, yerim garanti olsun demeyin!
Sahanın gerçekleri sizin Powerpoint sunularında gördüklerinizden çok farklı!
Bunu anlamak için daha fazla vakit kaybetmeden yaptığımız işi dert edinerek yapma gayretinde olun. Bakış açınızı değiştirerek sağlık çalışanlarının önceliklerini görün.
Biraz da onların beklentilerini karşılamak, haklı taleplerini yerine getirmek için mesai harcayın.
Aylarca evine gitmeyen, çocuğuna sarılamayan bir hemşirenin yerine koyun kendinizi, kaç gün dayanabilirsiniz?
Üst üste, izin almadan, iş yüklü katbekat artmışken kaç nöbet tutabilirsiniz?
Sizin pantolonunuzun ütüsü mü? Onların günlük 3-4 takım terlettikleri forlamalar mı?
Bunun ayrımını yapmak çok zor olmasa gerek? dedi.