Tarih: 12.02.2021 14:43

Sağlık muhabirlerinin değeri anlaşıldı

Facebook Twitter Linked-in

Koronavirüs salgını bir yıldır dünyanın bir numaralı gündemi. Vakalar 107 milyonu, hayatını kaybedenlerin sayısı 2.3 milyonu geçti. Türkiye’de de resmi verilere göre bugüne dek 27 bini aşkın can kaybı yaşandı. COVID-19 ile birlikte ülkemizde birçok medya kuruluşu, sağlık gazeteciliğinde uzmanlığın değerini anladı.

Geçmişte “joker” gibi kullanılıp farklı alanlarda haber yapmak zorunda bırakılan sağlık muhabirleri, bir yıldır kendi uzmanlıklarına odaklanabildi. Sağlık haberciliğinin önde gelen isimleri ile konuştuk. Bu değişimin kalıcı olması gerektiğini vurgulayıp sağlık habercilerine ve medya yöneticilerine tavsiyelerde bulundular.

COVID-19, dünyada ve birçok iş kolunda olduğu gibi Türkiye medyasında da değişimleri tetikledi. Salgının medyaya yansıyan etkilerinin en fazla görüldüğü alanların başında sağlık haberciliği var.

Sağlık haberleri yaklaşık bir yıldır gazete ve televizyonların bir numaralı gündemi. Dünya Sağlık Örgütü’nün COVID-19’dan daha büyük salgınlara hazırlıklı olunması yönündeki çarpıcı uyarısı, medyanın sağlık gazeteciliğine her zaman hazırlıklı olması gerektiği gerçeğini de vurguluyor.

Geçmiş günlerine göre çok hareketli bir döneme giren Türkiye’deki sağlık muhabirleriyle bu değişimi, beklentilerini, kaygılarını ve taleplerini konuştuk.

Sibel Güneş: Sağlık habercilerinin eksikliği hissedildi

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri, Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Güneş, Türkiye’de medyanın salgına hazırlıksız yakalandığını vurguladı. Güneş, birçok medya kuruluşunda artık sağlık muhabiri istihdam edilmeyen bir dönemde, uzman gazetecilerin eksikliğinin bu alanda yapılan haberlere yansıdığını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

Sibel Güneş

Açıklamaları teyit etmek, propagandayı ayırabilmek gerekiyor

Yusuf Ziya Erarslan: Pandemi ile haklı olduğumuz anlaşıldı

Uzun yıllardır sağlık haberciliği yapan ve aynı zamanda Sağlık Muhabirleri Derneği Başkanı Yusuf Ziya Erarslan, salgının sağlık haberciliğinde birçok konuda farkındalık yarattığını belirtiyor. Her şeyden önce sağlık haberciliğinin öneminin anlaşıldığını aktaran Erarslan şöyle diyor:

‘Yıllardır yapamadığımız işimizi şimdi yapıyoruz, mutluyuz’

“Eskiden gazetede küçük boyutlarda, dolgu haber olarak yer verilen sağlık haberleri şimdi gazetenin ilk sayfalarında yer alıyor” diyerek medyadaki değişimi anlatan Erarslan şöyle devam etti:

Yusuf Ziya Erarslan

‘Medya yöneticilerinin vermediği önem yüzünden sağlıkta uzmanlaşan muhabir çok az’

Medya yöneticilerinin, sağlık muhabirliğinin ve haberlerinin stratejik öneme sahip olduğunu salgın sayesinde fark ettiğini belirten Erarslan, şu ifadeleri kullandı:

‘Pandemi bittiğinde de bırakın işimizi yapalım’

Erarslan, içinde bulunduğumuz hareketli günlerden memnun olsa da geleceğe ilişkin pek umutlu değil. Salgın sonrasında “harç bitti yapı paydos” mantığıyla sağlık muhabirliğinin öneminin tekrar azalması konusunda oldukça endişeli olduğunu dile getiren Erarslan, medya yöneticilerine şu mesajları iletti:

Yasemin Doğan: Sağlık muhabirliğinin kıymeti arttı

2010 yılından bu yana Kanal D’nin sağlık muhabirliğini yapan Yasemin Doğan’a göre de sağlık muhabirliği salgın sürecinde altın çağını yaşadı. Bununla birlikte sağlık haberciliğinin iş yükünün çok arttığını söyleyen Doğan, yaşadıklarını şöyle aktardı:

Yasemin Doğan

Bir dönem televizyon haberciliğinde alanlar arasında geçişkenlik yaşandığını, hatta alan muhabirliğinin çok fazla kalmadığını söyleyen Doğan, bazı alanlarda uzman muhabir olsa da ‘prime-time’da her muhabirin her işi yaptığını hatırlattı.  Salgınla birlikte habercilikte uzmanlığın önem kazandığını Doğan da vurguladı ve “Doğru kaynaktan, doğru bilgiyi, doğru bir dille halka aktarmamız gerekiyor. Bu da sağlık muhabirliğinin kıymetini artırdı” dedi.

‘Haberi doğrulatma mücadelesi veriyoruz’

Sosyal medyada son dönemde en çok tıklanan haberlerin sağlıkla ilgili olduğunu kaydeden Doğan, bunun getirdiği riskleri ise şöyle anlattı:

‘Televizyonun etkisi büyük, bu bilinç ve dikkatle haber yapıyorum’

Haber bülteninin en fazla izlenen haberlerinin de sağlık alanında olduğunu aktaran Yasemin Doğan, televizyon haberciliğinde salgının sonrasında da sağlık muhabirliğinin önemini koruyacağını düşünüyor. Önümüzdeki dönemde ilk sırada olmasa bile mutlaka sağlık haberlerine bültenlerde geniş yer verileceğini vurgulayan Doğan, “Televizyon haberlerinin çok izlenmesi nedeniyle muhabirin ne dediği çok önemli, bu nedenle sağlık haberlerinde yaparken dikkat ve hassasiyet gerekiyor. Ben vatandaşa ve toplum sağlığına karşı sorumluluğumu yerine getirmek adına bu dönemde çok daha dikkatli, bilinçli ve araştırarak haberler yaptım” diyor.

Haber merkezleri ve haber müdürlerinin sağlıkta uzmanlaşmanın ne kadar önemli olduğunun farkına vardığına da inanan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Meltem Özgenç: Dünyadaki sağlık sorunları muhabirlikte uzmanlaşmayı gerekli kılacak

12 yıldır Hürriyet gazetesinde çalışan sağlık muhabiri Meltem Özgenç ise bugün gibi gelecekte de ülkemizde sağlıktan çokça konuşmaya devam edileceğine inananlardan. Dünyada sağlık konusunda yeni tehlikelerin baş göstereceğinden bahseden Özgenç, “Gelecekte dünyayı bekleyen susuzluk tehlikesi var. Bu tehlikenin yaratacağı sağlık sorunları gündeme gelecek.  Farklı ülkelerde farklı salgınlar dünyayı tehdit edecek. Bu görülen bir gerçek. Bu da artık medya kuruluşlarının bir sağlık muhabirine kadroda yer vermesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor” dedi.

COVID-19 salgınının herkes için önemli bir tecrübe olduğunu, sağlık haberciliğinde de ciddi değişimlere yol açtığını aktaran Özgenç, bu değişimi, “Daha önce gazetede sağlık sayfalarımız oluyordu, ancak sağlık muhabirleri için bu sayfalara haber sokmak bile zordu aslında. Şu anda ise sayfaların tamamı neredeyse sağlık. Hemen her sayfaya sağlık haberi girebiliyor” diye açıkladı.

Son aylarda en çok okunan ve izlenen haber konusu olan sağlık alanında doğru haber yapabilmenin bazı koşulları olduğuna dikkat çeken Meltem Özgenç, bunların neler olduğunu ise şöyle aktardı:

Seda Gök: Sağlık okuryazarlığı önemli hale geldi

Ticaret Gazetesi Sorumlu Yazı işleri Müdürü olan ve 15 yıldır sağlık haberleri yapan Seda Gök’e göre bu dönemde “sağlık okuryazarlığı” da önem kazandı. “Bu yaşadığımız süreçte sağlık okur yazarlığının kıymetini anladık” diyen Gök şu yorumu yaptı:

Seda Gök

‘Bu hikâyenin unutulmasından kaygılıyım’

Seda Gök de diğer sağlık muhabirleri gibi bu dönemde uzmanlaşmanın öneminin anlaşıldığını söylüyor. “Son 10 yılda haber merkezlerinde ‘şuna da bakın’ denilen sağlık haberciliğinin bu yöntem ile yol alınabilecek bir yapı olmadığı gerçeği görüldü” diyen Gök, “Sağlık çok spesifik bir alan. Sağlıklı beslenme ya da vitamin haberleri yaparak yönetilebilecek bir alan değil. Metodolojisi bile farklı. Artık son aylarda haber merkezleri ve medyadaki yöneticiler de bunun farkını ve önemini gördüler” ifadesini kullandı.

“Peki bu süreç istihdama etki edecek mi” diye sorduğumuzda ise Seda Gök şöyle cevap verdi:

Sibel Bahçetepe: Medya yöneticileri sağlık muhabirlerinin yetişmesine imkân vermeli

17 yıldır sağlık muhabirliği yapan Cumhuriyet gazetesi sağlık muhabiri Sibel Bahçetepe, “Eskiden büyük hastanelerde sürekli çalışan sağlık muhabirleri ve basın odaları vardı. Bugün ise televizyon ve gazetelerdeki sağlık muhabiri sayısı bir tane ya da hiç yok. Medyada bir elin parmağını geçmeyecek sayıda uzman sağlık muhabiri kaldı maalesef” diye konuşuyor ve şunları ekliyor:

Sibel Bahçetepe

Dünyanın ve Türkiye’nin gündeminde sağlık konularının daha çok konuşulacağına da değinen Bahçetepe, şu mesajları da verdi:

Sağlık habercisini en çok çuvallatacak ifadeler: İlk, en, tek…

Son olarak Sibel Güneş‘in, sağlık habercilerine tavsiyelerini hatırlatalım:

Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre sağlık haberleriyle ilgili şu konularda dikkatli olunmalı:

(journo. com.tr)

 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —