Sağlık Meslek Örgütlerinin Salgın Krizi Yönetim Sürecine Dahil Edilmesi Zorunludur!

Sağlık Meslek Örgütlerinin Salgın Krizi Yönetim Sürecine Dahil Edilmesi Zorunludur!

Biz hekimler ve meslek odaları olarak pandemi sürecinin en başından beri, izolasyon ve karantina uygulamalarının sıkı bir şekilde yapılmasını önerdik, savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.

Biz hekimler ve meslek odaları olarak pandemi sürecinin en başından beri, izolasyon ve karantina uygulamalarının sıkı bir şekilde yapılmasını önerdik, savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.


10 Nisan 2020 Cuma gecesi,  halkın temel ihtiyaçlarının karşılanmasında herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağı öncesinde izah edilmeden, toplumda oluşacak panik ve halk sağlığı açısından yaratacağı riskler göz önünde bulundurulmadan, ön görüsüz ve bilimsel yaklaşımdan uzak bir yöntemle, televizyonlarda alt yazıyla son dakika haberi olarak 31 büyükşehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. 


Vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarını giderme noktasında alınan tedbirlerin duyurulduğu zamana kadar geçen sürede, maalesef tüm yurtta olduğu gibi kentimizde de bir çok yurttaşımız sokaklara akın edip fırınlarda, marketlerde, petrol istasyonlarında sosyal mesafe kuralını bozarak ve genelde maskesiz bir şekilde uzun kuyruklar oluşturdu. Üzülerek ifade etmek isteriz ki 10 Nisan gecesi yaşanan, yakın temaslı yoğun nüfus hareketliliğinin, virüsün bulaşması ve yayılması noktasında olumsuz sonuçları olacağı kuvvetle muhtemeldir. 


Bu noktada tüm halkımızla birlikte, özellikle de Cuma gecesi panikle sokağa çıkan ve bu yakın temasa maruz kalan yurttaşlarımızın hem kendi sağlıkları hem de halkın sağlığı için  14 gün süreyle mutlaka evde kalmaları, ev içinde de aile bireylerinden izole yaşamaları hayati önemdedir. Vatandaşlarımız artık, kendisi dahil herkesi potansiyel Covid-19 taşıyıcısı olabileceği  ihtimalini  düşünmeli ve buna göre davranmalıdır. Her vatandaşın kendini korumak kadar çevresini de koruma zorunluluğu olduğu unutulmamalıdır.
Salgınla mücadelede en ön safta savaşan ve bu işin öznesi olan hekimler ve sağlık çalışanları olarak sorumluluğumuz gereği,  halkımızı bir kez daha, sosyal izolasyon ve sosyal mesafeyi koruma konusunda hassas davranmaya ve çağrılarımıza uymaya davet ediyoruz.
Yaşanan pandemi sürecinde sağlık çalışanlarımıza olduğu kadar kamu idaresine ve halkımıza da büyük sorumluluklar düşmektedir. Ciddi izolasyon ve karantina tedbirleri acilen alınmalıdır ancak bu kararlar alınırken toplumun tüm kesimleri için alınacak tedbirler ve uygulamalar önceden ilan edilmeli ve süreç doğru yönetilmelidir. 


Sağlık çalışanlarımızın kişisel koruyucu malzeme eksiği olmamalı ve sağlık çalışanlarımız kendilerine başvuran her hastayı, enfekte kabul ederek kişisel koruyucu önlemlerini almalıdır. Sağlık personellerine haftada bir test yapılmalı ve güvenli çalışma koşulları ve ortamları hazırlanmalıdır. Hastanelerimizde tedavi edilen, test sonucu negatif olan ancak klinik bulguları ve radyolojik tetkikleri Covid19 ile uyumlu olan tüm hastalar Covid19 hastası olarak kabul edilmeli ve bildirimleri buna göre yapılmalıdır. 


Bugüne kadar, salgınla mücadele noktasında kamu sağlık idaresine yaptığımız iş ve güç birliği çağrılarımıza duyarsız kalınmıştır. Kuruluş aşamasında dahil edilmediğimiz, kimlerden oluştuğunu helen bilmediğimiz İl pandemi kuruluna katılma konusundaki ısrarlı talebimize istinaden yaptığımız 30 Mart tarihli görüşmede, il pandemi kuruluna kabul edildiğimizi öğrendik. Ancak hiç bir toplantıya çağrılmadık.  Sonrasında ise il pandemi kuruluna kabülümüzden vazgeçildiğini üzülerek öğrendik. Ayrıca yasa gereği üyesi olduğumuz ve salgın sürecini yönetmek adına en önemli kurul olan 'İl Hıfzıssıhha Kurulu' toplantı kararlarından bile haberimiz olmamaktadır. İl pandemi kurulunca alınan kararlar, il hıfzıssıhha kurulu kararı olarak çıkarılmakta ancak bu sürece sağlık meslek odaları, yasal olarak zorunlu üye olmasına rağmen dahil edilmemektedir. Kamu idaresinin bu yaklaşımını kabul etmiyoruz. 
 Buradan kamuoyu önünde, il pandemi kurulunda bulunmamızın zorunluluğunu ve sunacağımız katkının hayati önemde olduğunu yetkililere bir kez daha hatırlatarak, halkımızın takdirlerine bırakıyoruz.


Bu küresel salgın savaşını siyaset üstü bir anlayışla, bilimsel yol ve yöntemleri kullanarak, tutarlı, şeffaf ve güven verici bir yaklaşımla,  merkezi ve yerel yönetimlerin, meslek örgütleriyle sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun tamamının tek vücut ortak mücadelesi ile kazanacağımıza inancımız sonsuzdur.


GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI YK BAŞKANI
DR. RAMAZAN SÜRÜCÜ