Türk Tabipleri Birliği özel hastanelerde yaşanan ücretsiz izne çıkarmaların durdurulmasına yönelik Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet ediyordu.
Özel hastanelerde çalışan meslektaşlarımızın ücretsiz izin işlemlerine ilişkin Sağlık Bakanlığı yeni bir yazı yayınladı, bu yazıda yer alan vardiyalı ve kısa süreli çalıştırma uygulamaları hakkında Sağlık Bakanlığı’nın görüşleri aşağıdadır;
1. Ücretsiz İzne Çıkarma İşlemleri
Sağlık Bakanlığı Kapasite Değerlendirme Komisyonu’nun 27.03.2020 tarihli kararıyla, kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli sağlık çalışanlarının üç ay süreyle görevlerinden ayrılmaları ve işten çıkartılmaları kısıtlanmıştı.
17.04.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7244 sayılı Yasanın geçici bir maddesiyle üç ay süreyle işverenlerin işçileri çıkartması ve işçilerin işten ayrılması yasaklanmış; buna karşın işverenlerin bu üç aylık süreyi aşmayacak şekilde işçileri ücretsiz izne ayırılabilecekleri düzenlenmişti.
COVİD-19 dışı hastalıklar için hastaneye başvuruların azalması, elektif işlemlerin ertelenmesi ve bu nedenlerle yaşanan ciro kayıpları gerekçesi ile kimi özel hastaneler, 7244 sayılı Yasa’ya dayanarak ücretsiz izne çıkarma işlemlerini başlatmıştır.
Bu gelişmeler üzerine, Birliğimiz tarafından Sağlık Bakanlığına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, bu durumun kamu sağlığına aykırı olduğu, 7244 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemenin kötüye kullanıldığını, işverenlerin çıkarları doğrultusunda hukuka aykırı olarak ve adaletsiz bir biçimde hekimlerin çalışma haklarını ihlal ettiği bildirilerek bu duruma izin verilmemesi talebinde bulunulmuştu.
Özel Hastaneler tarafından ücretsiz izne çıkarma işlemleri hakkında Türk Tabipleri Birliği’nin itiraz ettiği ve ilgili bakanlıklara ilettiği bir uygulama üzerine İl Sağlık Müdürlüğünün görüş talebine; Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Özel Hastaneler Daire Başkanlığının 2 Mayıs 2020 tarihli cevabı yazısında; “sağlık çalışanlarının ücretsiz izin verilmek suretiyle fiilen görevden uzaklaştırılması Corona Virüsü ile mücadele kapsamında sağlık hizmetinin etkin verimli sunulabilmesi için sağlık personelinin 3 ay boyunca ayrılışını izin verilmeyeceği yönünde 27 Mart 2020 tarihli 1049 sayılı makam oluru ile yürürlüğe giren 27.03. 2020 tarihli ve 2020/11 sayılı Kapasite Değerlendirme Komisyonu toplantısında alınan karara ters düşeceğinden uygun bulunmadığı” görüşü bildirilmiş ve gereğinin yapılması istenmiştir. Bu yazı sonrasında ücretsiz izne çıkarılan hekim özel hastane tarafından göreve çağrılmıştır.
İstekleri dışında ücretsiz izne çıkarılan hekimler, paylaşılan Bakanlık yazısını ek yaparak bağlı bulundukları il Sağlık Müdürlükleri ve çalıştıkları özel hastanelere başvurabilirler. Başvurularında, ücretsiz izin işleminin başından itibaren hukuka aykırı olduğunu, ücretsiz izin işleminin iptal edilerek bu süre içindeki tüm mali ve sosyal haklarının çalışmış gibi ödenmesini ve işe iadelerini isteyebilirler.
Bu başvuruya rağmen, işverenin yine de tek taraflı olarak hukuka aykırı ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde Yargıtay işçi yönünden bu durumu “işverenin iş akdini feshi” olarak değerlendirebilmektedir. (Yargıtay 9. HD 2017/15110 E. 2020/2319 K.) Bu takdirde çalışanın işyerinde en az 30 işçi varsa ve 6 aylık çalışma süresi mevcutsa 1 ay içerisinde arabulucuya başvurması, uzlaşma olmaması halinde işe iade davası açma hakkı bulunmaktadır. Bu şartlar mevcut değilse işe iade davası yerine kötü niyet tazminatı talep edilebilecektir. Bunların dışında şartları varsa kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan yıllık izin günleri ile yapılan fazla çalışmaların ücreti ile ödenmemiş asgari geçim indirimlerinin de istenmesi mümkündür.
İdari tedbire uyulmaması özel hastane açısından ayrıca Hususi Hastaneler Kanunu’nun 34 vd maddelerindeki cezai hükümlerin uygulanmasını da gerektirmektedir. İl Sağlık Müdürlüklerinin Özel Hastaneleri bu bakımından denetlemesi ve gerekli yaptırımları uygulaması zorunludur.
2. Çalışma Gün ve Saatlerinin Değiştirilmesi/Vardiyalı Çalıştırma
Özel hastanelerin hekim ve sağlık çalışanlarının gün ve saatlerinde azaltmaya giderek, ücret ödemelerini azaltmaya çalıştıkları bilinmektedir. Çalışma süre ve saatlerinin değişmesi çalışanın ücretini de değiştireceğinden, bu durum iş sözleşmesinin esaslı şekilde değişmesi anlamını taşımaktadır. Sözleşmenin tarafı olan hekim ve sağlık çalışanı bu durumda iki şekilde hareket edebilir: İşverenin teklifini kabul ederek kısmi süreli çalışmayı kabul edebileceği gibi bu talebi reddederek iş değişikliğini kabul etmeyebilecektir. Ayrıca iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak çalışanın yazılı rızası ile yapmak mümkündür. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler çalışanı bağlamayacaktır.
Öte yandan COVİD-19 salgını nedeniyle işyerinin faaliyeti azaltması veya durdurması nedeniyle 25 Mart 2020 tarihinde yürürlüğe konulan 7226 sayılı Torba Yasa’da sigortalı çalışanların ücretlerinin bir kısmının 30.6.2020 tarihine kadar Türkiye İş Kurumu tarafından karşılanmasına ilişkin düzenlenme yapılmıştır. Kısa çalışma ödeneği ile ilgili Yasa maddesinde özetle işçinin kısa çalışmaya başlama tarihinden önceki son 60 gün (2 ay) hizmet akdine tabi olması ve kısa çalışma başlama tarihinden önceki son üç yıl içinde en az 450 gün (15 ay) sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olması koşulu bulunmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
Sağlık Bakanlığı’nın ilgili yazısı