Rehavet mi? 4D mi?

Rehavet mi? 4D mi?

“Rehavet” kelimesini Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın korona ile birlikte kullanımıyla hatırladık.

“Rehavet” kelimesini Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’nın korona ile birlikte kullanımıyla hatırladık.

 

Hayatın her alanında günlük yaşamda insanın hoşuna giden, bir durum aslında. Kendini zorlamamak, gevşek davranmak insanın yaradılışında var. Hani insanın çalışmak, işini yapmak yerine bir ağaç altında hamakta yatması gibi. Yani yapılması gerekeni yapmamak. Kelime anlamı da böyle. Rehavet “gevşeklik, ağırlık, tembellik” demek. Miskinlik ve ihmal de eklenebilir.

 

4 D ise tam tersi. Diri, disiplinli, dinamik, dikkatli olmak. (4D benim uydurduğum bir kısaltmadır.)

 

4 D’yi ister temizlik, maske, mesafe kuralına uygulayın, ister bir öğrencinin ders ve sınava çalışmasına, ister iş hayatına, ister siyasete, diplomatik ilişkilere. Fakat belli ki bundan sonra daha çok ihtiyacımız olacak.

 

Zaman Rehavete Tahammül Edemiyor.

 

Toplum olarak ne zaman rehavete kapılsak istemediğimiz, hoşlanmayacağımız şeyler olmuş ve sonra toparlamakta zorlanmışız.

 

Türk tarihinde de böyle,  Osmanlı döneminde de böyle, ekonomik ilişkilerde de böyle.

 

Rehavet yaşarken bireysel olarak geçici keyif verir ama sonra hem bireysel hem de toplumsal sonuçları vahimdir.

 

Bu sebeple korona tedbirlerinde rehavete kapılmamak önemli.

 

4 D’ de diri, disiplinli, dinamik, dikkatli olmak var. Birey, toplum, ülke olarak her konuda daima olmamız gereken durum bu. Rehavetin tam tersi.

 

Koronalı yaşama uyum sağlamaya çalışıyoruz,  pek çok konuda artı ve eksilerimizi gördük.

 

Evet, toplum olarak yorulduk.

 

Artık Bitmeli

 

Nasıl bitecek?

 

Kurallara uyarsak. Kuralar neler? Temizlik, Maske, Mesafe.

 

6 aydır bu kurallara uyamayacak, bu illeti kovamayacak bir toplum muyuz?

 

Bir düğünde aynı makyaj malzemesini kullanan 35 kişi virüs kapmış. Herkese tek tek riskli durumları söylemek mi lazım. İnsan insanla buluşunca rehavet başlıyor. Eski zamanları unutun artık. Eski rahatlıklar yok.

 

“Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sözü bu toplumda her zaman her durumda geçerli.  Türkler tarih boyunca kendi içlerinde kavgalar etmiş, fakat dış düşmana karşı birleşmiştir.

 

Evet, eskiden düşmanlar gözle görülüyordu. Zamane düşmanları gözle görülmüyor. Küçücük bir virüs  attığı bir yumruk ile herkesi deviriyor.

 

4 D ile diri, disiplinli, dinamik, dikkatli olarak bu illetten kurtulmamız mümkün. Çözüm belli neden uygulamıyoruz?

 

Suçlu;  rehavet.

 

Demek ki tedbiri almak ve rehavete kapılmamak lazım. Tedbirsizliğin bütün çarpan etkilerini henüz yaşamadık. Bu günün yarını da var. Rehavet yarını unutturuyor. 

 

Kimler rehavet içinde? Siz, ben, o, diğeri, hepimiz. Kimi az, kimi çok ama hepimiz.

 

Yarınlar kimindi? Çocuklarımızın. Hani çocuklarımızı çok seviyorduk?  Hani eğitimlerini önemsiyorduk. Biz dikkat etmedikçe, çocuklarımızın kıymetli zamanlarını çalıyoruz. İşte bu yüzden diri, disiplinli, dinamik, dikkatli olmak yani 4 D önemli.

 

Sözün özü; Rehavet dışarı,” Temizlik, Maske, Mesafe “ içeri. Bir an önce kovalım şu illeti.

 

Öğr. Gör. Tümay MERCAN (www.ozgurkocaeli.com.tr)



Anahtar Kelimeler: Rehavet mi? 4D mi?