Peri:“Ötanazinin karşısında yaşamın yanında olmaya devam edeceğiz''

Gaziantep Veteriner Hekimler Odası Başkanı Meltem Peri; Bilimsel ve vicdani tüm yolları tüketmeden çıkarılması teklif edilen bu yasa taslağı geri çekilmelidir.

YAŞAM 22.07.2024 09:47:00 0
Peri:“Ötanazinin karşısında yaşamın yanında olmaya devam edeceğiz

 

Gaziantep Veteriner Hekimler Odası Başkanı Meltem Peri;

Değerli katılımcılar; bugün buraya Türk Veteriner Hekimleri Birliği adına Gaziantep Kilis Veteriner Hekimleri odası Başkanı olarak, meslektaşlarımı temsilen geldim. Konumuz; sokak hayvanları uyutulsun mu uyutulmasın mı? Ben öncelikle yapılması öngörülen uyutma; gerçek karşılığı ötanazi olan terimin bilimsel anlamını açıklayayım; ötanazi, ölümle karşı karşıya kalınması halinde acının ve ağrının kalıcı olduğu veya hafifletilemediği durumlarda tıbbi gerekçeler ile izin alınarak uygulanan bir yöntemdir. Dünya Hayvanları Koruma Kuruluşu sağlıklı bireylerde ötanaziyi hayvanlara zulüm olarak değerlendirir. Kanunla getirilmeye çalışılan öldürme yöntemi veteriner tıbbında ‘itlaf’ olarak kabul edilir. 

Dünyada sokak hayvanlarının toplu itlafıyla hemen ve kesin sonuç alındığı bir örnek yoktur. Öldürmeyi seçen ülkelere baktığımızda bunun 50-60 yıl önce kısırlaştırma tekniklerinin geliştirilmediği, teknolojik imkanların ve veteriner hekimliği hizmetlerinin yeterli olmadığı zamanlarda yapıldığını görebiliriz. Önerilen taslakta bulunan, ötanaziye gerekçe gösterilen, Dünya Hayvan Sağlığı örgütü verileri günceli yansıtmamaktadır. Bilimsel çalışmalar ışığında yenilenen verilerde evcilleştirlmiş tür olan köpeklerin topluma bağlı olduğunu, sahipsiz oldukları durumlarda dahi sağlık ve refahlarını sağlamamanın etik bir sorumluluk olduğu ve popülasyon yönetimin ancak kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatmayı önerdiği görülmektedir. 

Taslak bu haliyle geçerse, hayvanların toplu itlaf edilmesi toplumun büyük kesiminde güçlü bir tepkiye neden olacak, asıl o zaman kamu barışı bozulacak, ortaya çıkan görüntüler sosyal medyayı etkili bir biçimde kullanan çocuklarımız başta olmak üzere, toplumda ciddi travmalara neden olacaktır. Daha da önemlisi hayvan haklarına ilişkin ilk düzenlemelerin yapıldığı bu coğrafyada etkisi onlarca yıl geçmeyecek 2. bir “Hayırsızada Vakası” yaşanmış olacaktır. İçinde olduğumuz dijital çağda sivil toplum örgütlerinin tepkisi ülkemizin algısı açısından uluslararası çevrede ciddi bir yıpranmaya neden olacaktır. Üzülerek belirtmeliyim ki; taslağa bu haliyle olur verenler de ömürleri boyunca bu hatanın vebaline ortak olacaklardır.

Mesleki olarak da ;  tüm canlıların  yaşaması için eğitim almış ve yemin etmiş  tıp mesleğinin mensupları olarak, insancıl başka seçenekler mümkünken, devletin bunu yapacak gücü varken, veteriner hekimlerin yaşayacağı travmayı ve mesleğimizin göreceği zararın telafi edilemeyeceğini biliyor,  bu haliyle yasanın yanında olmayacağımızı Türkiye’deki her veteriner hekim adına bir kez daha belirtmek istiyorum. 

Veteriner hekimler olarak çözüm öneriniz ne diye sorulursa;

  • Öncelikle belediyeler, bazıları şimdi yapsın bazıları 2028’e kadar zaman var deyip beklesin şeklinde değil, bu işi beş yılda çözelim diye değil; bir üreme dönemi içerisinde, eş zamanlı olarak; ama kendi bünyelerinde ama hizmet satın alarak seferberlik başlatacaklar ve  aynı genel gerekçede gördüğümüz yeni yasaklar ve cezalar, denetim mekanizması için de düzenlenecek ve takip edilecek.
  • Sokağa terk etmelere yaptırım cezaları şu ana kadar olduğu gibi kağıt üzerine kalmayacak, uygulanacak.
  • Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı , diğerlerinde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulacak. Ki bu 5199 nolu kanunla zorunludur, hem halk hem hayvan sağılığını korumak için şarttır ve sahipsiz hayvanların sorumluluğu kamunundur.
  • Geçici Hayvan Bakımevlerinin standartları belirlenecek, çalışan yardımcı personeller hijyen, hayvan davranışları, hayvan refahı ve bakımı, hayvanların tutulması, ve yakalanması konusunda eğitim alacak, nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamı sağlanacak.
  • Belediyeler en geç bir yıl içerisinde, yeterli sayıda hayvan barındırabilecek yeterli kapasitede bakımevleri kuracak. Bir yıl içinde sağlamayan belediyeye cezai yaptırım uygulanacak (2004’ten beri yapılmadığı düşünülürse, önerilen zaman hiç de kısa olmayacaktır)
  • Sahipli hayvanlar da dahil olmak üzere; kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışlar yasaklanacak, uymayanlara ağır yaptırımları olacak. Ülkeye kaçak hayvan girişi kesin ve net engellenecek.
  • Sokaktan sahiplenme bireysel olarak da şirketler ve kamu kuruluşları için de özendirilip, her yaştan hayvanın kimliklendirilmesi ile ilgili yeni düzenlenmeler yapılacak.
  • Çözüm için başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri, sivil toplum kuruluşlarından destek alınarak ve hayvan refahı fonu oluşturarak çözüme gidilmeli, istismar eden kişi ve kurumlar denetlenmeli.

 

Ve diyorum ki; Bilimsel ve vicdani tüm yolları tüketmeden çıkarılması teklif edilen bu yasa taslağı geri çekilmelidir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak “Ötanazinin karşısında yaşamın yanında olmaya devam edeceğiz''.