Pakistanlı Mirha ve Minal, Eylül 2023'te başlarından yapışık şekilde dünyaya geldi. Yaşadıkları ülkede evlatlarına tedavi imkanı bulamayan ailenin yardım çığlığına Türkiye kayıtsız kalmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapışık ikizleri ayırma operasyonlarıyla tanınan Londra'daki pediatrik beyin cerrahı Prof. Dr. Noor Ul Owase Jeelani'nin kendisine ulaşarak bebeklerin durumunu anlatması üzerine, siyam ikizlerinin tedavi için Türkiye'ye getirilmesi talimatını verdi.
Sağlık Bakanlığının yürüttüğü organizasyonla mayıs ayında Ankara'ya getirilerek Bilkent Şehir Hastanesinde tedavi altına alınan bebekler, operasyon için Londra'dan gelen Prof. Dr. Owase Jeelani, Bilkent Şehir Hastanesi pediatrik beyin cerrahı Doç. Dr. Harun Demirci; plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrah Doç. Dr. Hasan Murat Ergani'nin öncülüğündeki iki aşamalı operasyonla birbirinden ayrıldı.
İkizlere hayat veren operasyonun sonuncusu 19 Temmuz'da yapıldı. 14 saat süren ve 60 sağlık profesyonelinin yer aldığı bu ameliyatta ikizlerin yapışık olan baş bölgelerinden ayrılması başarıyla sağlandı.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da geçen günlerde minik bebekleri ziyaret ederek, sağlık durumları hakkında bilgi aldı, aileye geçmiş olsun dileklerini iletti.
Sağlıklarına kavuşan ve şu an 11 aylık olan bebeklere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Bilkent Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Doç. Dr. Aziz Ahmet Surel, Prof. Dr. Owase Jeelani'nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 2020'de İngiltere'ye gönderilen siyam ikizleri Derman ve Yiğit'in ayrılma ameliyatını gerçekleştirdiğini anımsattı.
Prof. Dr. Owase Jeelani'nin sonrasında ziyaret ettiği Bilkent Şehir Hastanesinin imkanlarının bu tip operasyonlara uygun olduğunu gördüğünü ve bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da kabul edildiğini aktaran Surel, "Cumhurbaşkanımız, Prof. Dr. Owase Jeelani'ye bu ameliyatları Türkiye'de de yapmasından mutlu olacağını ifade etmişti. İşte bu süreç, 2020'deki davetin de icabeti aslında." dedi.
Bu yılın ilk aylarından itibaren Pakistanlı ikizlerle ilgili Bilkent Şehir Hastanesi tıbbi ekibi, Prof. Dr. Owase Jeelani ve ekibi ile Cumhurbaşkanlığının devamlı temas halinde olduğunu, bebeklerin tüm tıbbi süreçlerinin hastanede yürütüldüğünü anlatan Surel, "Bu operasyonla ciddi bir bilgi ve tecrübe aktarımı da oluştu. Ülkemizle, hastanemizle, tıbbi ekibimizle gurur duyuyoruz. Tüm ekibe, Prof. Dr. Owase Jeelani ve ekibine tek tek teşekkür ediyoruz. Bebeklerimizin ilk geldiği yapışık durumlarıyla şu anki yüzleri gülen, sağlıklı hallerini görmek kelimelerle ifade edilemeyecek kadar büyük bir mutluluk." diye konuştu.
Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek de operasyonun ciddi bir ekip çalışması olduğunu belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Bebeklerimiz birleşik yaşadıkları için oturma ve el hareketlerinde birtakım problemleri vardı. Ameliyat sonrası nörologlarımız, fizik tedavi uzmanlarımız, nörogelişimsel uzmanlarımız tarafından bu sıkıntılar çözüldü. Bebeklerimiz şu an çok iyi, ellerini, kollarını kullanmaya, baş kontrolünü sağlamaya başladılar. 10 gün sonra yaş günleri var, ilk yaş günlerini ayrı olarak kutlayacaklar."
Bilkent Şehir Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Murat Ergani, operasyondan önce çok detaylı tıbbi planlama yapıldığını, sürecin kendileri için de heyecan ve mutluluk verici olduğunu söyledi.
Bebeklerde ayrılma işlemi sonrası doku eksikliği olmaması için önce "balonla doku genişletme" ameliyatı gerçekleştirildiğini anlatan Ergani, "İlk seansta kafalarına balon gibi zamanla şişirilen, dokuya zarar vermeyen ve dokunun genişlemesini sağlayan bir materyal yerleştirdik. Onları haftada bir şişirerek, dokunun artmasını sağladık. Bu yaklaşık 2 aylık bir süreçti." diye konuştu.
Ergani, ardından beyin cerrahi ekibiyle ayrılmanın yapılacağı ikinci ameliyatın hazırlıklarının yürütüldüğünü söyleyerek, "Bebekleri ayırdığımızda beyinleri açık olacağı için beyni örtecek doku çok önemliydi. Herhangi bir sıkıntıda çocuklara zarar gelme ihtimali vardı ve bu nedenle çok detaylı planlandı. 19 Temmuz'daki ameliyatta çocukları ayırdığımızda dokuları paylaştıracak şekilde planlama yaptık." açıklamasında bulundu.
Ameliyat sonrası dolaşım problemi olmaması için bebeklerin dokuların üzerine yatmaması gerektiğini, bu nedenle ilk günler bebeklerin başında nöbetçi durduklarını dile getiren Ergani, "Bebeklerimizin şu an sağlıklı olduğunu görmek inanılmaz bir mutluluk. Başarıyla ayrıldıkları anda hekimlerimiz, bütün sağlık ekibi birbirimize baktık, o anda alkış koptu. Hayatta unutamayacağım anlardan biriydi." ifadelerini kullandı.
Pediatrik beyin cerrahı Doç. Dr. Harun Demirci de ayrılma operasyonuna ilişkin, şunları kaydetti:
"Tüm planlama ve ön işlemlerin ardından en uzun olacak kısım, çocukların birbirinden ayrılacağı ameliyat günü geldi. Sabah 06.00'da bütün ekip hazırdı. 09.30'a kadar bebeklerin anesteziye konforlu şekilde hazırlanması sağlandı. Sonrasında 14 saatlik ameliyat süreci başladı, yavaş, ılımlı bir cerrahi planlandı. Çocukların beyin dokularının birbirinden ayrı olması gibi bir şansımız vardı. Çok iyi bir tempoyla, süreçle bebeklerin ayrılması sağlandı."
Bebeklerin sol taraftan yapışık olmaları nedeniyle bu bölgeyi kullanamadığına işaret eden Demirci, ameliyat sonrası 6 haftalık bir fizik tedavi sürecinin yürütüldüğünü söyledi.
Doç. Dr. Demirci, şöyle devam etti:
"Bebeklerimiz başlarda ameliyat sonrası o ayrılmaya alışamadı. Birbirlerinden ayrı kaldıklarında huzurlu değillerdi, onun için ilk zamanlar yoğun bakımda bile aynı odaya koyduk, serviste de bir süre aynı yatakta yatırmak zorunda kaldık. Çünkü o teması istiyorlardı. Sonrasında ayrı olmaya alıştılar, sağlık durumları gayet iyi. 2-3 haftaya taburcu etmeyi planlıyoruz. Üç ay sonra kontrolleri olacak, bir süre bu kontrollerle beyin doku gelişimi, kemik gelişimlerine bakılacak. Her şeyin yolunda olacağını umuyoruz."
Çocuk Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Sorumlusu Uzman Dr. Sibel Saydam da bebeklerin ameliyat öncesindeki tomografi, MR gibi tetkikleri için de üç defa genel anestezi alması gerektiğine, bu uygulamanın oldukça zor olduğuna dikkati çekti.
Saydam, "Ameliyatta 11 kişilik bir anestezi ekibiydik, iki bebeği paylaştık. 14 saatlik ameliyat sürecinde herhangi bir komplikasyon süreci ihtimaline karşı gergindik. Ameliyat sırasında 'Ayrılma işlemi tamamlandı' denildiği an, unutulmaz bir andı. Hepimiz alkışlamaya başladık, bir yandan da ağlıyorduk. Ayrılan bebeklerimizin ameliyatları sonrasında iki ayrı odada devam etti, sonra sırayla yoğun bakıma bıraktık. Anlatılmaz bir duygu." şeklinde konuştu.
Pediatrik Beyin Cerrahi sorumlu hemşiresi Makbule Yiğit ise bebekler ve ailesine tüm anlarda destek olmak için ellerinden geleni yaptıklarını, emme refleksleri bulunmayan bebeklerin bu yetiyi kazanmaları, fizik tedavi uygulamaları noktasında hemşirelerin her an aileyle olduğunu dile getirdi.
Çok zor zamanlar geçirdiklerini, evlatları için hep dua ettiklerini aktaran ikizlerin babası Rehan Ali, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı:
"Bebeklerimiz Eylül 2023'te yapışık olarak doğdu. Pakistan'da bize tedavilerinin yapılamayacağı söylendi, bunun üzerine Londra'da Dr. Owase Jeelani ile irtibata geçtik, bebeklerimizin resimlerini, tıbbi raporlarını ilettik. Bunları inceledi ve ayırma operasyonunun mümkün olduğunu söyledi. Fakat ameliyatı İngiltere'de yaptırabilecek maddi güce sahip değildik. Dr. Owase Jeelani, bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'la irtibata geçti, durumumuzu anlattı. Bu sayede gerekli ayarlamalar yapıldı ve daha sonra buraya getirildik."
Çok mutlu ve emeği geçen herkese şükran borçlu olduklarını vurgulayan baba, "Yavrularımı ayrı gördüğüm an çok mutlu oldum, inanılmazdı. Şimdi ilk yaşlarına sağlıkla girecekler, çok mutluyuz. Başta Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, herkese, Sağlık Bakanlığına, Bilkent Şehir Hastanesine, tüm hekimlere, sağlık çalışanlarına teşekkür ediyoruz, onlara şükran borçluyuz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de tanışmayı çok istiyoruz, ona teşekkür etmek istiyoruz." dedi.
Anne Nazia Parveen ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, tüm hekimlere ve sağlık personeline teşekkürlerini ileterek, "Çok mutluyum, bebeklerim artık sağlıklı, iyi durumdalar." dedi.
Dünyada yapışık ikizleri ayırma operasyonlarıyla tanınan, farklı ülkelerde bu durumdaki çocuklara yardım eli uzatan Londra'daki "Gemini Untwined" isimli küresel vakfın kurucusu olan Prof. Dr. Owase Jeelani, kafalarından yapışık halde doğan evlatlarının tedavisi için kendisine ulaşan Pakistanlı ailenin durumunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletti.
Bu görüşme sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla mayıs ayında Türkiye'ye getirilerek Bilkent Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alınan 8 aylık yapışık ikizler Mirha ve Minal, Prof. Dr. Owase Jeelani ve Türk hekimlerin katıldığı 14 saatlik operasyonla birbirinden başarıyla ayrıldı.
Owase Jeelani, sağlığına kavuşan kız bebeklerin ameliyatı ve sonrasındaki sürece ilişkin çevrimiçi olarak AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Kafalarından yapışık ikizlerin diğer yapışık ikizlere göre daha nadir görüldüğüne ancak her ülkede bu durumdaki bebeklerin operasyonunu yapabilecek altyapı ve tecrübenin bulunmadığına dikkati çeken Owase Jeelani, dünyanın dört bir yanındaki yapışık ikizlere tıbbi destek sağlayabilmek amacıyla 2018'de Gemini Untwined isimli küresel vakfı kurduklarını anlattı.
Owase Jeelani, bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 2020'de İngiltere'ye gönderilen yapışık ikizler Derman ve Yiğit'in ayrılma ameliyatını yaptıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:
"O noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da tanışma fırsatım oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakfın misyonunu, her çocuğun değerli olduğu anlayışıyla yaptığımız çalışmaları duymaktan mutlu oldu ve bizlere, 'Vakıf çocuklar için ne zaman desteğe ihtiyaç duyarsa, Türkiye olarak yardım etmekten mutlu oluruz' dedi.
Bu görüşmemizin ardından birkaç yıl geçti, biz farklı ülkelerde, kıtalarda çocukları destekledik. Geçen yıl, Pakistan'da doğan yapışık ikiz kız bebeklerin durumu bize ulaştı. Ameliyatlarını İngiltere'de yapabilmek için bağış toplamayı denedik ama çok yavaş ilerledi bağış süreci. Bebeklerin o kadar zamanı yoktu. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmemizi hatırladım ve onun ofisiyle iletişime geçtik, bebeklerin durumunu anlattık. Bu görüşmelerin ardından bizi Sağlık Bakanlığı ile irtibatlandırdılar. Bebekler için Türkiye'nin desteğini alabilmek harika bir gelişme oldu. Sonrasındaki tüm süreç gayet hızlı ve kolay ilerledi."
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve bakanlığın her süreçte yanlarında olduğunu, bebeklerin Pakistan'dan Ankara'ya getirilmesini ve Bilkent Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alınmalarını sağladığını aktaran Owase Jeelani, "Türkiye, mükemmel bir sağlık sistemine sahip. Mükemmel bir sağlık sistemi için 3 şeye ihtiyaç vardır; ülkedeki sağlık sisteminin nasıl idare edileceğine dair bir vizyon, doğru hastaneler ve sağlık merkezlerinin bulunduğu bir altyapı ve kendini adayan, yetenekli, doğru insanlar. Türkiye, bunların üçüne de sahip, bu sorgulanamaz." diye konuştu.
Türk sağlık sistemiyle çok sayıda tecrübesinin bulunduğunu ve her seferinde bu sistemin çok iyi işlediğini gördüğünü vurgulayan Owase Jeelani, "Dünyadaki ve Türkiye'deki en iyi uygulamaların bir araya getirildiği Bilkent Şehir Hastanesi bunun en büyük örneklerinden biri. Mükemmel bir tesisleri ve ekipleri var. Çalışmaktan gerçekten keyif aldığım çok tecrübeli doktorları bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Owase Jeelani, Türk hekimlerle tecrübe paylaşımından mutluluk duyduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Bebeklerin operasyonunu ben, ekibim ve Bilkent Şehir Hastanesi doktorlarıyla birlikte iki aşamalı şekilde gerçekleştirdik. Hep birlikte çalıştık ve ikizlerin ayrılmasını başarılı şekilde tamamladık. Operasyonun çok iyi gittiğini, bebeklerin sağlıklı bir şekilde iyileştiğini görmek harika. İnşallah, sağlıklı, normal ve mutlu şekilde büyüyecekler, bu çocuklara bunu mümkün kılabilmekten çok mutluyuz."
Bu tip karmaşık ameliyatlarda farklı disiplinlerin birlikte hareket etmesinin, takım çalışmalarının daha iyi noktalara getirilmesinin önemine işaret eden Owase Jeelani, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Başardığımız şeye bakarsanız, tanımadığımız bu iki kız bebek dünyanın farklı bir yerindeydiler, bulundukları ülkede yardım alamıyorlardı. Dünyanın diğer ucundan bizimle iletişime geçtiler, biz de Türkiye ile iletişime geçtik ve Türkiye, yardım edebileceğini söyledi. Bu bebekleri dünyanın başka bir yerinden Ankara'ya getirdik, karmaşık bir ameliyat yaptık ve güzel bir sonuç aldık.
Bu, iki kız bebeğin hikayesinden çok daha büyük bir hikaye. Bu, dünyanın nasıl olması gerektiği, yardıma ihtiyacı olan çocuklar için tüm ülkelerin birlikte yardım etmesi ve sonuç almasının hikayesi. Bundan dolayı çok mutluyum, Türkiye'ye, Sağlık Bakanlığına, Türkiye'deki doktorlara, hemşirelere ve yardım eden herkese çok, çok teşekkür ederim. Bu nasıl çalışmamız gerektiğinin bir örneği."
Benzer durumda, yardıma ihtiyacı olan birçok çocuğun bulunduğuna, tüm dünyadaki çocuklara yardım etmeye çabaladıklarına dikkati çeken Owase Jeelani, şunları kaydetti:
"Türkiye gibi devreye girebilecek ülkelerin sayısı arttığı sürece ihtiyaç duyan tüm çocuklar için bu küresel çalışmayı destekleyebiliriz, bu 'Tek bir dünyayız' demenin en güzel yolu. Gerçekten tüm insanlar aynı, biz bir aileyiz. Birbirimize değer veriyoruz. Nerede doğduğun, rengin ve ırkın, hiçbiri önemli değil. Tüm insanlar aynı, bir. Türkiye'nin bu çalışmayı desteklediğini görmek gerçekten çok güzeldi. Bu şekilde daha fazla vakayı birlikte ele alma şansına sahip olmayı umuyorum."
Prof. Dr. Owase Jeelani, bu tip ameliyatların Türkiye açısından da önemli bir tecrübe olduğunu ve bu tecrübenin Türkiye ve bölgesindeki diğer çocuklara da yardım için uzandığını belirterek, "Hepimizin daha fazla tecrübe paylaşımına ihtiyacı var. Bu Türk sağlık ekipleriyle paylaşılan tecrübe ve tam tersi için de geçerli; Türkiye'nin bize ve dünyanın geri kalanına öğretebileceği çok şey var. Tecrübelerimizi birbirimizle paylaştıkça her şey daha iyiye gidecek. Temelde Türkiye ihtiyacı olan her şeye sahip, sadece bizler daha fazlasını yapmalıyız." açıklamasında bulundu.(A A)