Özlem Türeci'den flaş açıklama: 12 veya 18 ayda bir aşı olunabilir!

Özlem Türeci

BioNTech’in Baş Tıbbi Sorumlusu Özlem Türeci, salgınının süreci ve aşı çalışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türeci yaptığı açıklamada 'Virüs bize birkaç yıl daha eşlik edecek. Korku içinde yaşayamayız' dedi.

Pfizer ile birlikte bir Covid-19 aşısı geliştiren Alman firması BioNTech’in kurucu ortağı ve baş sağlık görevlisi Dr. Özlem Türeci, CNBC’ye verdiği röportajda salgına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

 

VİRÜS BİZE BİR KAÇ YIL DAHA EŞLİK EDECEK

Dünyanın virüsten korkarak yaşamaması gerektiğini belirten Türeci, “Yeni bir normale dönmemiz gerekecek çünkü bu virüs bize bir kaç yıl daha eşlik edecek. Süreç şimdiden yönetilebilir oldu bile” dedi.

 

Türeci, yeni varyantlarıyla ilgili endişeler sorulduğunda, BioNTech’in varyantları sürekli değerlendirdiğini ve gelecekte şu ankinden daha fazla varyant olacağını” söyledi.

 

GÜÇLENDİRİCİ AŞILAR ŞU AN TÜM VARYANTLARDA ETKİLİ

Türeci sözlerine şöyle devam etti;

 

“Şu anda dolaşımda olan tüm bu varyantlar için, azalan bağışıklık tepkilerini yüksek seviyelere geri getiren güçlendiricilerin tek başına uygun olduğu ve koruma sağladığı görülüyor. Ancak, taramaya devam etmek zorundayız çünkü durumun böyle olmadığı varyantlar da çıkabilir.

 

Tüm bu ihtimaller için ikinci bir ayağımız var, yani bir varyanta uyum sağlamamız gerektiğinde kendimizi hızlı olmaya hazırlıyoruz”

 

12 VEYA 18 AYDA BİR AŞI

Pandemiden çıkış yolunu yönlendirmek için daha fazla veriye ihtiyaç olduğunu belirten Türeci, gelecekteki güçlendirici aşıların “12 veya 18 ayda bir” verilebileceğini öngördüğünü söyledi.

 

BİR YILDAN KISA SÜREDE COVİD-19 AŞISI

Özlem Türeci, 2008 yılında eşi İcra Kurulu Başkanı Uğur Şahin ile birlikte Almanya merkezli BioNTech’i kurdu. Şirketin ana odak noktası, kanser tıbbı mRNA teknolojisini kullanmaktı. Salgının patlak vermesiyle beraber şirket bir yıldan kısa bir sürede Covid-19 aşısını geliştirdi.

 

Türeci aşının gelişim aşaması ile ilgili olarak, “Zaten, bağışıklık mekanizmaları ve bunların virüslere karşı nasıl kullanılabileceği hakkında bilgiye sahiptik ve bu teknoloji, kanser hastalarında klinik deneylerde kullandığımız için zaten olgunlaşmıştı. Sonuç olarak klinik deneyleri nasıl yapacağımızı ve üretim sürecini nasıl kuracağımızı biliyorduk”.(mynet)