Özel bakım merkezinde 7 yaşındaki Engelli çocuğa şiddet iddiası ile 2 kişi gözaltına alındı!

Özel bakım merkezinde 7 yaşındaki Engelli çocuğa şiddet iddiası ile 2 kişi gözaltına alındı!

İstanbul’da özel bir bakım merkezi çalışanlarının 7 yaşındaki Bahar B.’ye şiddet uyguladığı görüntülerin sosyal medyada yayınlanması üzerine başlatılan soruşturmada 2 kişi gözaltına alındı.

 

Büyükçekmece'de özel bir bakım merkezinde yatan 7 yaşındaki Bahar B.'ye, bakım merkezi çalışanlarının şiddet uyguladığı anlar başka bir çalışan tarafından kaydedildi. Görüntülerin sosyal medyada yayınlanması üzerine Bahar B.'nin annesi N.B. karakola giderek çalışanlardan şikayetçi oldu. 

Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Görüntülerde yer alan çocuk şahsın annesi olan N.B. isimli şahıs ile yapılan görüşmelerde, eşiyle boşanma aşamasında olduğu, kardeşi ile birlikte yaşadığı, kendisinin evi ve geliri olmadığından dolayı kızını kendisine ve evdeki eşyalara zarar vermesinden dolayı bakım merkezine yerleştirmek zorunda kaldığı anlaşılmış, videoyu görmesinin ardından polis merkezine gelerek şahıslardan şikayetçi olduğunu belirtmesi üzerine şüpheli şahısların tespit edilip yakalanmasına yönelik çalışma başlatılmıştır" denildi.

İşten ayrılınca görüntüleri paylaşmış

Yapılan çalışmalarda, görüntülerin bakım merkezinde çalışan F.B. tarafından 15 Eylül'de kaydedildiği belirlendi. İş yerinde arkadaşlarıyla tartışan F.B.'nin iş yerinden ayrıldıktan sonra görüntülerin yayınlandığı belirlendi. 

Emniyet tarafından yapılan açıklamada, "Görüntülerdeki şahısların ise B.Y. isimli bakım personeli ile G.B.T. isimli sağlık personeli oldukları belirlenmiştir. Çalışmaların devamında 15 Eyül tarihinde F.B. isimli şahsın iş arkadaşları ile yaşadığı tartışmadan ötürü işten ayrıldığı, videonun paylaşıldığı tarih olan 23 Eylül tarihinde ise B.Y. ile G.B.T. isimli şahısların kurum yetkilileri tarafından işten çıkarıldığı tespit edilmiştir. Şüpheli şahıslar 25 Eylül tarihinde yakalanmıştır. Konu ile ilgili yakalanan B.Y. ile G.B.T. isimli şüpheli şahıslar hakkında 'Güveni Kötüye Kullanma, Kötü Muamele ve Kasten Yaralama' suçlarından yürütülen tahkikat işlemlerinin ardından sevk edildikleri adli makamlarca Adli Kontrol hükümleri uygulanmış, kurum yetkilisi ve diğer çalışanlar hakkında ise işlem başlatılmış, dosyaları ikmalen gönderilmek üzere serbest bırakılmıştır" denildi.

"Bakacak durumum olmadığı için Bahar'ı vermiştim"

Olaya ilişkin açıklamalarda bulunan ve kızının yaklaşık bir senedir bakım merkezinde kaldığını belirten Bahar B.'nin annesi Nurcan Bayram, "Görüntüleri sabaha karşı gördüm, öğrendim. Görür görmez gerçekten şok oldum, beklemiyordum. Allah'ından bulsunlar başka bir şey demiyorum gerçekten. Bakım evi diyorlar ya resmen korku evi, altını çiziyorum korku evi. Sadece Bahar değil, Bahar gibilerin de kurtulmasını istiyorum bir an önce. Onların sesi olmak istiyorum. Daha çok şey anlatmak istiyorum ama anlatamıyorum. Bahar'a bakacak durumum olmadığı için kendime ait bir evim, bir düzenim olmadığı için Bahar'ı vermiştim. Kendime ait bir evim düzenim olsa Bahar'ı yanıma alırdım. Kızım yüzde 62 engelli, otizmli, epilepsisi de var, işitme engelli" dedi.

"Biz Bahar'ın bir şeyler yaşadığının farkındaydık"

Bakım sürecinde Bahar B. ile yakından ilgilenen kuzeni Dilan Bayram ise, kurum hakkında daha önce şikayette bulunduklarını söyleyerek, "Bahar 30 Ağustos 2023 tarihi itibari ile orada kalıyordu iki gün öncesine kadar. Bir tedaviye başlanmadı sadece bakımı üstlenildi. Öncesinde kendisi zaten özel tedaviler alıyordu, biz bunun için gerekli yerlere dilekçeleri verdik ama daha o aşamaya gelmedik. Biz Bahar'ın zaten bir şeyler yaşadığının farkındaydık. Çünkü ayda 2 ya da 3 kere görme şansımız oluyordu, her gittiğimizde farklı reaksiyonlarla karşı karşıyaydık. Bunların fotoğrafları tarihli, saatli olarak elimizde de mevcut. Şüpheleniyorduk, kuruma bunu bildiriyorduk. Kurum tabi ki kolaya kaçıyordu. İlk bir ay boyunca, Bahar'ı verdiğimiz sürede, Bahar'ı görmemiz istenilmedi. Bu, çocuğun adapte sorunu yaşamaması içindi. Biz de bunu doğal karşıladık. Çünkü sonuçta Bahar için her şey yapılıyordu. Bir aydan sonra birer hafta aralığı ile gelip görmek istediğimizde; Bahar alışır, alışma sürecine adapte olamaz dendi. Bu yüzden biz de 10 gün 15 gün arayla Bahar'ı görmeye başladık. Dediğim gibi, bu gördüğümüz şeyler sonucu belirli yerlerde şikayetlerimiz de var, CİMER'de de var. Biz bir şeylerden şüpheleniyorduk, bunu önce kurumla paylaştık sürekli. Kuruma dile getirdiğimizde bir sonuç alamadık, sonuç alamadığımız için de biz de kendimize göre belirli mercilere başvuru yapmaya başladık" diye konuştu.

"Yetkililer, oradaki çalışanları suçladı"

Olayın sosyal medyada yayılmasının ardından açıklama yapan Özel bakım merkezinin avukatı Beytullah Duymaz "Bazı yayın kuruluşlarınca yayını yapılan 19 saniyelik bir videoda; bakım personeli B.Y. ve sağlık personeli G. B.T. tarafından kriz atağında kendisine zarar vermemesi için sabitleme yapılırken engelli birey Bahar B.'ye çalışanların sert müdahalede bulunduğu izlenimi oluşturulmaya çalışılmıştır" ifadelerini kullanmıştı.

Dilan Bayram ise kurum ile avukatın ifadelerinin çeliştiğini belirterek, "İki gün öncesinde ben de sosyal medyada gördüm. Görür görmez şoka uğradım; aslında düşündüklerimizde haklıymışız. Demek ki bu çocuk, bu tarz muameleye maruz kalıyormuş. Görür görmez hemen kuruma gittik, çocuğu yanımıza aldık. Şu an şikayetler yapıldı hem kurum hem personel adına. Biz kuruma gidip Bahar'ı almaya çalıştığımızda, oradaki yetkililer oradaki çalışanları suçladı. Böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez, yapılan eylem ve davranışlar yanlış dendi bize. Daha bir gün, 24 saat geçmeden açıklamayı biz de okuduk. Bize söylediği ile tam tersi, kendileri birbiriyle çelişiyordu. Bu açıklamayı ben kabul etmiyorum. O zaman bize söylenilen şeyde kesinlikle bir samimiyet aramamak gerekiyor. Ve birçok görüntü de varmış bu ileride savcının kararıyla da eminim sunulacaktır. Bu konu böyle kapanmayacak, kesinlikle biz sonuna kadar gideceğiz. Sadece Bahar için değil halamın dediği gibi diğer 95 Bahar için de ve vefat eden Hüseyin Timuçin için de bu davamız sürecek. Elimizden ne geliyorsa, korkmuyoruz" dedi.

Bakımevi geçen sene de engelli Hüseyin Timuçin'in ölümüyle gündeme geldi

Öte yandan geçtiğimiz yıl Ocak ayında aynı bakım merkezinde destek alan 17 yaşındaki Hüseyin Timuçin'in, sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlarda açlıktan öldüğü iddia edilmişti. Özel bakım merkezi avukatı Beytullah Duymaz bu konuyla ilgili de "Engelli birey Hüseyin Timuçin'in bundan 1 yıl 9 ay önce, 25.01.2023 tarihinde vefat etmiştir. Kurumumuzda toplam 25 gün kalmıştır. Bu süreçte aileye bilgi verilerek tedavisi için defaatle hastaneye götürülmüştür. Engelli birey kuruma geldiğinde belirtilen yaralarının olduğu, ailenin ikrar ve imzasıyla kuruma kabul belgesinde mevcuttur. Kişinin vefatıyla ilgili Adli Tıp raporunda iddiaların aksine açık bir şekilde vefat sebebini yazmaktadır. Karşı tarafın avukatının kamuoyunu yanıltıcı beyanlarının aksine hiçbir yerde açlık nedeniyle vefat ettiğine dair belge ve ibare yoktur" ifadelerini kullanmıştı.

"Bana son bir haftalık süreçte çok fazla aile ulaştı"

Engelli Hüseyin Timuçin'in ölümüne ilişkin dosyada da yer alan Avukat Rengin Geçen, "Dosyamız basına yansıdıktan sonra bana ulaşan bazı aileler oldu. Bahar da onlardan bir tanesi. Biz Bahar hakkında bir darp raporu aldık. Ardından karakola şikayetçi de olduk. Evrakların toplanmasını ve şikayetimizin devam etmesini bekliyoruz. Bana son bir haftalık süreçte çok fazla aile ulaştı. Bazıları gece yarısı gidip çocuklarını almak istemişler. Nitekim Bahar da alınan bazı çocuklardan birisi. Ailelerin her biri de zaten çocuklarının vücutlarında darp izleri olduğunu söylüyorlar. Ben bu ailelerin tamamıyla görüştüm, hepsi de zaten çocuklar için darp raporu almışlar. Bundan sonraki süreçte de şikayetçi olacaklar' dedi.

"Sadece Hüseyin için değil, Bahar ve diğer çocuklar için mücadeleyi devam ettireceğim"

Avukat Geçen, kurum çalışanlarının internet sitesinde sahte yorumlar yaptığını öne sürerek, "Öncelikle bu kurumda çalışan tüm personellerin ayrıca ifadelerinin alınması gerekiyor. Ardından hangi personel özellikle çocuklara şiddet uygulamışsa, onun hakkında bir soruşturma ve devamında kovuşturma yürütülmesi gerekiyor. Ayrıca kurum sahibinin de bu bahsi geçen şiddetten haberi var mı yok mu bunların hepsinin araştırılması gerekiyor. Biz sürecin takipçisiyiz. Ben sadece artık müvekkilim Hüseyin için değil, Bahar için, diğer çocuklar için de mücadeleyi devam ettireceğim. Aslında ölen çocuğumuzdan sonra bu olay bu kadar gün yüzüne çıktı. Biz o zaman da şikayetçi olmuştuk fakat savcılıktan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar gelmişti. Bunun sebebi de delil yetersizliğiydi. Artık daha fazla delilimiz var. Kovuşturmanın açılmasını temenni ediyoruz bir an önce. Bazı internet sitelerine baktığımızda zaten bizim dosyamız Hüseyin'den önce de birçok şikayet var kurumla ilgili. Bunun yanı sıra kuruma iyi yapılan yorumlar da var yine internet sitelerinde. Fakat biz bunları araştırdığımızda aslında kurumda çalışan insanların bot hesapmış gibi iyi yorumlar yaptığını görüyoruz. Hepsinin isimleri ve soy isimleri mevcut. Dolayısıyla bizim davamızdan önce de zaten devamı gelen bir şikayet süreci oluşmuş. Fakat haberden sonra birçok aile bana ulaştı, her biri gitti çocuklarını aldı ve şikayetçi oldular' şeklinde konuştu.