Özel Kuruluşlarda ve Muayenehanelerde Çalışan Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Mağdur Olmaları Önlenmelidir

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, pandemi sürecinde özel sağlık kuruluşlarında ve muayenehanelerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının durumuna dikkat çekti.

SAĞLIK 7.04.2020 18:31:41 0
Özel Kuruluşlarda ve Muayenehanelerde Çalışan Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Mağdur Olmaları Önlenmelidir

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, pandemi sürecinde özel sağlık kuruluşlarında ve muayenehanelerde çalışan hekim ve sağlık çalışanlarının durumuna dikkat çekti.

Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin son yıllarda korunmasında ve emeklerinin karşılığını almada yaşadığı sorunların pandemi sürecinde iyice belirginleştiğini belirten TTB Merkez Konseyi’nin konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:

 

Özel Kuruluşlarda ve Muayenehanelerde Çalışan Hekimlerin ve Sağlık Çalışanlarının Mağdur Olmaları Önlenmelidir

Her yerde ‘Evde Kal Türkiye’ çağrısı yapılırken kamu/özel hastanelerde bütün hekimler ve sağlık çalışanları COVID-19 pandemisine karşı her gün büyük bir özveriyle çalışmaya devam etmektedir.

Her zaman geçerli olan ama salgın dönemlerinde hiç akıldan çıkarılmaması gereken şey sağlık hizmetinin bütünlüğüdür. Kimin koronavirüsü taşıdığının ve ne zaman hangi kuruma başvuracağının öngörülemeyeceği, sağlık hizmetinin özel – kamu ya da muayenehane arasındaki sevklerden, konsültasyonlardan, yoğun bakım yatak paylaşımına kadar yaygınlık ve bütünlük taşıması zorunlu olan bir süreçten geçmekteyiz.

Kuşkusuz Pandemide sağlık, çevre bakım ve temizliği, ulaşım ve gıda temini öncelikli ve desteklenmesi gereken sektörler olarak tanımlanır. COVID-19 gibi küresel bir Pandemi döneminde  işletmeleşmiş kamu sağlık kurumlarının kamusal bir yapıya dönüştürülmesi daha kolay olmakla birlikte, özel sağlık sektöründen hizmet alımını düzenlemek özel bir programı ve desteği zorunlu kılar.

Yasal ve etik olarak bütün gücüyle kendisini salgınla mücadeleye göre düzenlemesi gereken özel sağlık kurumlarında başta hekimler olmak üzere bütün sağlık çalışanları zaten görevlerinin başındadır ve üzerlerine düşenleri yapmaya hazırdır. Özel hastane sahipleri tarafından da bu yönde açıklamaların yapıldığı görülmektedir.

Bu bakışla, salgın döneminde sağlık hizmetinin bütünlüğünün ve sürekliliğinin sağlanması ve özel sektörde hizmet sunanların da mağdur edilmemesi çok önemlidir.

Ne var ki, özel sağlık kuruluşlarında çalışan meslektaşlarımızın son yıllarda emeklerinin karşılığını almada yaşadığı sorunlar pandemi sürecinde iyice belirginleşmiştir.

Meslektaşlarımızdan tabip odalarımıza ve Birliğimize bu konuda  gelen başlıca yakınmalar şunlardır:

1) Geçmiş (Ocak/Şubat 2020) aylarına ilişkin hakediş ödemeleri ötelenmektedir. Hasta sayısının azalması gerekçe gösterilerek salgının ülkemizde tam olarak yaygınlaşmadığı Mart ayındaki hakedişler bile kesilebilmektedir.

2) Sokağa çıkması yasak olan 65 yaş üstü hekimler göreve ve nöbete çağrılabilmektedir.

4) İstifa etmek isteyen veya kronik hastalığı bulunan hekimlerin istifaları kabul edilmemektedir.

5) Bir özel hastaneden ayrılarak bir başka özel hastane ya da tıp merkezine başlayacak hekimlerin ayrılışları yapılmamaktadır.

6) Hekimlerin çalışma gün ve saatlerine ilişkin değişiklikler yazılı olarak değil, sözlü olarak bildirilmektedir.

7) Birçok özel hastanede hekimler ücretsiz izne gönderilmektedir.

8) Özel sağlık kuruluşlarında sabit ücret almayıp yalnızca hakediş sistemine göre çalışan hekimlerin sayısı ne yazık ki oldukça fazladır. Olağan sağlık hizmetinin ve talebinin çok azaldığı bu dönemde bu meslektaşlarımızın gelirleri çok azalmıştır.

Öte yandan hiçbir sabit geliri olmayan muayenehane hekimleri bu süreçten en fazla etkilenen kesimlerin arasındadır. Muayenehanelerin neredeyse tamamı salgın nedeniyle öngörülemeyen bir süre boyunca çalışmalarına ara vermiş olup buna karşılık kira, stopaj, personel ücretleri gibi sabit giderleri devam etmektedir.

Hekimlerin bu zor dönemi daha kolay atlatabilmelerine yönelik çözüm önerilerimiz:

1) İçinde bulunduğumuz pandemi bütün toplumun dayanışma içinde olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu anlamda, özel sağlık kuruluşlarının sahiplerinin hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşulları konusunda özenli olması ve etik değerlere uygun davranması beklenmektedir.

2) Geçmiş aylardan kalan gecikmiş hakedişlerin ivedilikle ödenmesi sağlanmalıdır.

3) Özel hastanelerde hekimlerin ücretsiz izine çıkmaya zorlanması engellenmelidir.

4) Özel sağlık kuruluşlarında çalışan gebe veya anne hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ücretli izin alabilmesi sağlanmalıdır.

5) Özel sağlık kuruluşlarında çalışan 65 yaş üstü hekimlere (ve diğer sağlık çalışanlarına) talepleri durumunda ücretli izin verilmelidir. 

6) Uzmanlık alanı gözetilmeksizin tüm muayenehane hekimlerinin bu süreç boyunca personelleri için kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmeleri sağlanmalıdır.

7) Hekimlerin bu döneme ait vergi ve sigorta primlerinde muafiyet ve/veya öteleme benzeri destekler sağlanmalıdır.

8) Mesleğini serbest olarak icra eden hekimlerden salgın nedeniyle ekonomik olarak zor duruma düşenlerin talepleri halinde kredi kartı borcu, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim faturaları salgın süresince faiz işletilmeden ertelenmelidir.

9) Özel sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin talep etmeleri halinde kamu hastanelerinde istihdam edilmesini sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır.

10) Özel sağlık kuruluşlarındakiler de dahil olmak üzere bütün hekimlerin ve sağlık çalışanlarının gelirleri ve özlük hakları devlet güvencesi altına alınmalıdır. Bu güvence, özel hastane ile yapılan farklı sözleşme biçimlerinden bağımsız olarak bütün hekimleri kapsamalıdır.