Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün HSK Başkanı sıfatıyla, olayın tüm yönleriyle araştırılması için verdiği inceleme izni kapsamında HSK Birinci Dairesince savcı M.B. hakkında inceleme başlatıldı ve müfettiş görevlendirildi.
Olayın detaylı olarak araştırılacağı incelemeyle savcının kusurunun olup olmadığı ele alınacak, müfettiş raporunun ardından M.B. hakkında karar verilecek.
Olayla ilgili başsavcılık açıklama yaptı
Osmaniye Devlet Hastanesi ortopedi bölümüne gelen cumhuriyet savcısının, sırası gelmeden girdiği doktorun odasında kendisini muayene etmeyen doktoru gözaltına aldırdığı iddia edildi. Olayla ilgili başsavcılık açıklama yaptı.
Osmaniye Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Tekne, Osmaniye Devlet Hastanesi’nde muayene olmak isteyen bir savcının, muayene için girdiği odada başka bir hasta olduğu için talebinin reddedilmesi üzerine, kendisini muayene etmeyi reddeden Ortopedi Uzmanı Doktor Kemal Gökhan Günel’in gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamada bulundu.
Tekne, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, söz konusu iddiaları reddederek şunları söyledi:
“Bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında Osmaniye Cumhuriyet Savcısının muayene talebini yerine getirmeyen doktorun gözaltına alındığı haberleriyle ilgili olarak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla aşağıdaki basın açıklamasının yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımızda görev yapan Cumhuriyet Savcısı M.B’nin daha önce başlanılan ortopedik tedavisinin devamı olarak 12.04.2021 tarihindeki randevusu için hastaneye gittiğinde nöbetçi doktorun asıl doktorun izinli olduğunu gerekçe göstererek tedaviden kaçınması üzerine Cumhuriyet Savcısı M.B’nin kendisini tanıtarak randevusunu hatırlatmasına rağmen nöbetçi doktorun muayene odasından ayrılarak tedaviden kaçınıp güvenlik görevlilerine aşağılayıcı şekilde M.B’nin dışarı çıkarılması talimatını verdiği, tedavi olmaksızın hastaneden ayrılan Cumhuriyet Savcısı M.B’nin şikayeti üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca nöbetçi doktor hakkında hakaret suçundan soruşturmaya başlanılmıştır. Nöbetçi doktor, aynı gün Başsavcılığımızca şüpheli sıfatıyla ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır. Aksi yöndeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır.”
Ne olmuştu?
Osmaniye Devlet Hastanesi ortopedi bölümüne gelen cumhuriyet savcısı, sırası gelmeden girdiği doktorun odasında kendisini muayene etmeyen doktoru gözaltına aldırdı.
Osmaniye’de daha önce farklı bir doktorda muayene olan Cumhuriyet Savcısı M. B., dün Osmaniye Devlet Hastanesi ortopedi bölümüne gelerek iddiaya göre Ortopedi Uzmanı Doktor Kemal Gökhan Günel’in odasına girdi. Kendisinin savcı olduğunu söyleyen M. B., doktordan kendisini muayene etmesini istedi. İçeride başka bir hasta olduğunu söyleyen Doktor Kemal Gökhan Günel, ayrıca Savcı M. B.’ye daha önceki doktoruna görünmesi gerektiğini, bu şekilde kendisini muayene edemeyeceğini belirtti.
Bunun üzerine iddiaya göre Savcı M. B., kendisini muayene etmeyen doktorun gözaltına alınması için polise talimat verdi. Olayın duyulması üzerine hastane yönetimi ve diğer doktorlar meslektaşlarının bu şekilde gözaltına alınmaması için Doktor Kemal Gökhan Günel’in odasının önüne gelerek gözaltı işlemine engel olmak istediler. Daha sonra Doktor Kemal Gökhan Günel başka bir araçla Osmaniye İl Emniyet Müdürlüğüne ifade vermeye gitti.
Yaşadığı olayın tamamıyla savcının nüfuzunu kullanmak olduğunu belirten Doktor Kemal Gökhan Günel, “Hasta muayene ediyordum. Sert bir şekilde kapı çaldı, birdenbire içeri bir şahıs girdi. Kendisinin savcı olduğunu söyledi ve muayene etmemi istedi. Ben de içeride hasta varken bu şekilde muayene edemeyeceğimi bildirdim. Durumunu anlattı, sonra kontrolünün geldiğini söyledi. Ben de kendisine muayene ve tedavi olduğu ve kendisinin takibinin yapıldığı ilk hekimden muayene olması gerektiğini ilettim. Odamda bana bağırdı çağırdı. ‘Şimdi senle görüşeceğiz, sen beni nasıl muayene etmezsin’ dedi. Ben ve hemşirem odamdan çıktık. Bir süre sonra geri geldim. Hastalarım odanın önünde birikmiş şekilde duruyor. Odama girdiğimde savcı bey hala odadan gitmemiş. Sonra ‘Ters kelepçe yapın emniyete götürün’ şeklinde polise talimat vermiş. Hastaneye polisler geldi. Üstelik ben olay saatinde hastanede nöbetçi doktordum” açıklamasında bulunmuştu. (tr.sputniknews. com)
****
Osmaniye Devlet Hastanesi’nde Meslektaşımıza Yapılan Sözel ve Psikolojik Şiddeti Kınıyoruz
Dün Osmaniye Devlet Hastanesi’ne saat 15.00 sularında, daha önceden herhangi bir MHRS randevusu olmadığı halde polikliniğe başvuran savcı, o sırada içeride hasta muayene eden meslektaşımıza uygun olmayan söz ve davranışlarda bulunarak kendisinin muayene edilmesini istemiştir. Hekim arkadaşımız daha önce muayene edilerek tedavisi düzenlenen kişiye kendisini ilk tedavi veren hekimin kontrol etmesi gerektiğini ifade etmiştir. Meslektaşımız o sırada kalp damar yoğun bakımda yatan bir hastayla ilgili gelişen bir sorun nedeniyle telefonla görüşmüş, sonra da bu hastaya bakmaya gitmiştir. Döndüğünde ise poliklinik kapısının kapılı olduğunu, hastaların kapının önünde kalabalık bir şekilde beklemeye devam ettiğini ve ilgili şahsın içeride oturduğunu görmüş; bu kişiye muayene için çok fazla hastanın beklediğini, o gün adli ve heyet hastalarına bakmak zorunda olduğunu, diğer hastaların sağlık hakkını engellediğini uygun bir dille belirterek odadan çıkması ricasında bulunmuştur. Meslektaşımızın aktarımına göre; ilgili kişi savcı olduğunu ve meslektaşımızın kendisine bakmak zorunda olduğunu söyleyerek bağırmaya başlamış, tehdit eder tarzda parmağını sallamış, her yeri aradığını ve kendisiyle uğraşacağını söylemiştir. Hekim meslektaşımız herkesin gözü önünde, bu koşullarda kendisi ile diyalog kuramayacağını ve hasta bakamayacağını ifade etmiş, tartışmanın ve savcının bağırmayı sürdürmesi üzerine özel güvenlik ve hastane polisinin çağrılmasını isteyerek beyaz kod vermiştir. Savcının gelen kişiler tarafından odadan çıkarılmasının ardından hastaların muayenelerine devam edilmiştir. Fakat bir süre sonra savcı, mesleki yetkisini kötüye kullanarak meslektaşımızı ters kelepçe ile gözaltına aldırma istemiyle şikâyet etmiş, meslektaşımız hukuksuz bir şekilde polisler eşliğinde poliklinikten alınarak ifadeye götürülmüştür. Meslektaşımızın ifadesi alınırken tabip odamız ve diğer meslektaşlarımız üstün dayanışma örneği göstermiştir ve meslektaşımız serbest bırakılmıştır.
Olayın ardından dün akşam Osmaniye Cumhuriyet Başsavcısı gerçeği yansıtmayan bir açıklama yapmıştır. Açıklamada belirtildiği gibi meslektaşımızın herhangi bir şekilde tedaviden kaçınması söz konusu değildir, ki muayene sürecine ilişkin bilgiler sistemde kayıtlıdır. Güvenlik kuvvetlerine ise aşağılayıcı hiçbir ifade kullanmamıştır. Eğer varsa bunları kayıtlardan ortaya çıkarmak, etkili bir soruşturma yürütmek başsavcılığın görevidir. Başsavcılığın yapması gereken meslektaşımıza suçlamalar atfetmek değil, kendi meslektaşlarının görevini kötüye kullanması nedeniyle hakkında soruşturma açılmasıdır. Soruşturma yürütülürken hangi hallerde kişilere hızlıca gözaltı işlemi uygulanacağı, hangi hallerde ise günlü olarak ifadeye çağrılacağı, meslektaşımızın mesleğini icra ederken apar topar gözaltına alınmasını gerektiren hangi suç unsurunun tespit edildiği sorularının cevaplanması gerekmektedir.
17 Nisan 2012’de görevinin başında katledilen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü ve “Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü” yaklaşırken, sağlıkta şiddete karşı hiç durmadan mücadele ediyoruz. Sağlıkta Şiddet Yasası için yıllardır mücadele etmemize rağmen geçen yıl Meclis’te çıkan yasa ne yazık ki sağlıkta şiddeti önlemekten uzaktır. Bu nedenle TTB’nin önerdiği etkin yeni bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız olduğu bu olaylar ile daha da açığa çıkmaktadır.
Bir yılı aşan bir sürede 24 saat canla başla çalışan bugüne kadar meslek grupları arasında en fazla hastalanan ve vefat eden meslek grubu olarak dün bizi alkışlayanların pandemi koşullarında bile bizi ters kelepçe ile gözaltına aldırmak istemelerini ve bu süreçte meslektaşımıza yapılan sözlü ve psikolojik şiddeti kınıyoruz.
Dün yaşanan olayda mesleğimiz ve meslektaşımız adına üzüntülerimizi bir kez daha bildirirken, mesleki güçlerini etik ve mesleki değerler dışında kullananları bir kez daha kınıyor ve bunun karşısında hiçbir hastanın diğerinden daha üstün olmadığını bilerek etik yaklaşım gösteren meslektaşımız ile dayanışarak, olayın takipçisi olacağımızı ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğimizi duyuruyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi