Türk Eczacıları Birliği 42. Olağan Büyük Kongresi'ne sayılı günler kaldı. Her olağan kongre öncesinde örgütümüzde "Nasıl bir TEB istiyoruz?" sorusu sorulur. Dört kelimelik kısa bir soru olsa da cevabında pek çok yanıtı ve ilkeyi arayan değerli bir cümledir bu aslında. Bu soruya verilecek cevap; bir yandan adayların kendilerini anlatma sürecinin başlangıcı olsa da, özünde tabandaki eczacının umut ve beklentilerini karşılayacak bir TEB yapılanmasını tanımlayacak, ilke ve esaslarını belirleyecek olması açısından son derece önemlidir.
Yıllardır biz eczacılara, diğer akademik meslek gruplarınca dinamik, enerjik, üyelerle ilişkileri yüksek ve sorunlara karşı direnç geliştirme kültürü olan bir örgütün içinde olmamız dolayısıyla gıpta edilir. Demokrasinin toplum katmanlarında hayat bulması açısından bu niteleme önemlidir. Öte yanda ise belirtilen özelliklere sahip bir örgütlü yapıda olmak ve bu yapıları geliştirmek biz eczacıların zorunluluğudur. Çünkü sorunları çok fazla olan ve de her geçen gün artan baskılarla karşı karşıya bulunan mesleki bir alan içindeyiz.
Bu bakımdan kişilere odaklı olmayan ve Eczacı Odalarına eşit mesafede duran, şeffaf, demokratik, katılımcı, paylaşımcı, üyeleri ile bütünleşen, sorunların çözümünde aktif, etkin ve kararlı yeni bir Türk Eczacıları Birliği yapısını hayata geçirmek öncelikli amacımızdır. Ancak böyle bir yapılanma ile bir tarafta kamusal etkiler, diğer tarafta ulusal ya da uluslararası tekellerin baskılarıyla eczanesinde ağırlaşan koşullara maruz kalan eczacıyı koruyup – kollayacak, onu sakin limanlara götürecek bir örgüt yapısına kavuşmuş oluruz.
Bu amaçla uzun yıllardır örgüt çatımız altında birlikte hareket ve davranış gösterdiğimiz Odalar olarak 2015 yılındaki 40. Büyük Kongrede;
- Tabanın temsiliyetini en üst noktaya taşımak,
- Birlikte ortak akılla yönetebilmek,
- Üretken ve dayanışması güçlü bir örgüt yapısı oluşturabilmek adına Odalarımız olarak üst örgüt organlarımızda görev aldık. Gerek görev alan arkadaşlarımız gerekse Odalarımız olarak bu süreçte her türlü çaba ve mücadelenin içinde yer aldık. Bütün Oda ve yöneticilerimizde olduğu gibi, tek amacımız eczacının sorunlarının azaltılabilmesi ve onun rahat koşullara erişebilmesi oldu.
Geldiğimiz noktada üst örgütümüzde uzun yıllardır süren ve ortadan kaldırmak istediğimiz anlayışın dört yıl boyunca kurullarda görev alan arkadaşlarımızın iyi niyetli, özverili ve gayretli çalışmaları, Odalarımızın bu süreçte gösterdiği tüm çaba ve yaptığı uyarılarına rağmen yeterince değişmediğini üzülerek görmekteyiz.
Önümüzde hızla müdahale edilmesi gereken ve geleceğimizi tehlikeye atan pek çok sorun var. TEB yapısı; 38 bin eczacısı, 54 Eczacı Odası, 356 büyük kongre delegesi, 23 üst örgüt yöneticisi olan büyük bir yapıdır. Bu alanın ve eczacının sorunları ancak refleksini kaybetmemiş, kararlı, etkin ve hızlı çözümler üretebilen, gündemi yakından ve sıkı takip eden, hatta kendi gündemini oluşturan, ortak aklı önemseyen, bir anlayış ile çözülebilir.
Değerli Eczacı Kamuoyu;
Mevcut yönetim anlayışıyla yola devam edemeyeceğimizi ve 42. Büyük Kongrede her anlamda güçlü, dinamik, tabanı en geniş biçimde kucaklayan, ortak akıl ve iradeyi önceleyen ve güven duyulan bir TEB yapısının yeniden oluşabilmesi için gerekli tüm çabayı göstereceğimizi eczacı kamuoyuna ilan ediyoruz.
1. Bölge İstanbul Eczacı Odası
3. Bölge İzmir Eczacı Odası
7. Bölge Bursa Eczacı Odası
8. Bölge Gaziantep Eczacı Odası
19. Bölge Tekirdağ Eczacı Odası
25. Bölge Mersin Eczacı Odası
40. Bölge Kırklareli Eczacı Odası
