Narin cinayetini bütün yönleriyle aydınlatacak duruşmadan ilk bilgiler gelmeye başladı.
AİLE AVUKAT ORDUSUYLA GELDİ
Duruşmada Salim Güran solda önde, arkasında sırayla da Yüksel Güran ve Enes Güran oturdu. Nevzat Bahtiyar ise salonun sağ taraftaki kendisi için ayrılan yere oturdu.
Mahkemeye Güran ailesi ile yakınları, Yüksel ve Enes Güran'ın 8 avukatı, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın da 1'er avukatı katıldı.
Baba Arif Güran'da duruşma öncesi salonda yerini aldı.
Diyarbakır Barosu'ndan 30 avukat ve Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Abdülkadir Güleç ile önceki başkan Avukat Nahit Eren, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilleri ile milletvekilleri de salondaydı.
Narin'in babası Arif Güran, fenalaşınca salondan çıkarıldı. Baba, sanıklara "Nasıl kıydınız?" diye bağırdı.
Nevzat Bahtiyar, sanık kürsüsüne çağrıldı. Evli ve okur yazar olduğunu söyleyen Bahtiyar, aylık kazancının 60 bin lira olduğunu belirtti.
Hakimin, "Narin'i iştirakle öldürmekten yargılanıyorsun" sözlerine yanıt veren Bahtiyar, "Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Son verdiğim beyan geçerlidir" dedi.
"BASKI ALTINDA DEĞİLİM"
Hakimin "Baskı altında mısın?" sorusuna da yanıt veren Bahtiyar şöyle konuştu: "Baskı altında değilim. Suçu kabul etmem için kimse bana teklifte bulunmadı. Cezaevinde kimse yanıma gelmedi." .
CİNAYETİ YENİDEN ANLATTI
Olay gününü anlatan Bahtiyar, “Yaya olarak Arif Güran’ın evine doğru gittim. Orada Salim Güran ile buluştum. Başka kimse yoktu. Salim Güran yukarıdaydı, ben ağaçları suluyordum” dedi.
Mahkeme başkanının "Neden çelişkili konuştun?’" sorusu üzerine de Bahtiyar, “O zaman korkmuştum. O yüzden öyle ifade vermiştim. Salim Güran beni çağırdığında evden herhangi bir bağrışma sesi duymadım. Eve girdim. Bir odaya gittik. Narin yatıyordu. Salim, ‘Narin’in annesiyle ilişkimizi gördüğü için öldürdüm dedi’ diye konuştu.
Mahkeme Başkanı, itirafçı Nevzat Bahtiyar'a "İlk defa ceset görüyorum diyorsun ama cesedi dereye gömdükten sonra soğukkanlılıkla baldızının evine peynir almaya gitmişsin" sorusunu yöneltti.
Nevzat Bahtiyar, soruya yanıt vermedi ve yeni iddia dile getirdi: "Salim bana silah çekti. 'Seni ve oğlunu öldürürüm' dedi."
Bahtiyar, daha önce dile getirdiği amca ile anne arasındaki ilişki iddiasını yine seslendirdi.
"EVDE ANNE DE VARDI"
Salim'in kendisini Arif'in evine götürdüğünü iddia eden Bahtiyar, "2. odada Narin’in cesedi vardı. Ben evde bağırma sesi duymadım. Ben ve Salim dışında kimse yoktu Salim’in evinde de kimse yoktu. Odaya girdiğimde Narin'in öldüğünü gördüm. Salim beni tehdit etti, çocuğunu öldürürüm dedi. Narin'e baktım, ağzından köpük çıktı", savlarını seslendirdi.
"SALİM GÜRAN SİLAH ÇIKARDI"
Mahkeme başkanı, güvenlik kamerası saati ve baz kayıtlarını belirterek, "Peki hangi ara ilişkiye girdiler" diye sordu.
Bahtiyar şu yanıtı verdi:
"Salim bana ‘Narin’i götür bir yere at’ dedi. ‘Parça parça halinde suya at kimse görmesin’ dedi. Beni tehdit ettikten sonra yapmak zorunda kaldım. ‘Oğlun Muhammed’in kafasına sıkarım, sonra senin kafana sıkarım’ dedi. Battaniyeyi Salim getirdi. Evden dışarı çıktı, battaniyeyi getirdi. Narin yerde yatıyordu.
Battaniyeye sardıktan sonra benim evin ahırına getirdim. O sırada kimseyi görmedim. Sonra kırmızı arabama götürdüm. Narin’i arabaya koyduğumda yukarıya baktım, Yüksel ağlıyordu. Narin'i battaniyeye sardıktan sonra ben aşağı indim. Salim arabasıyla aşağı doğru geldi. Ben ilk olarak ahıra gittim. Orada torbaya koydum. Narin’in üzerinde siyah tişört vardı. Çantasını hatırlamıyorum. Battaniyeyi, Salim Güran geldi, benden aldı. Eşim ve annem evdeydi, dışarıda değildi.
"SALİM ARKAMDAN GELDİ"
Çuvalı arabanın arka tarafında, paspas kısmına koydum. Ben köyden çıktıktan sonra Salim de arkamdan geldi. Ben cesedi arabama torbayla koyduktan sonra battaniyeyi benden aldı. Cesedi arabamın arka paspas kısmına koydum. Salim bana ‘Cesedi göle götür, parça parça haline getir’ dedi. Ben de oraya götürdüm, cesedi parçalamadım. Oraya bıraktım. Cesedi oraya bıraktığımı kimseye söylemedim. Battaniyede ıslaklık olduğunu hatırlamıyorum.”
Narin'in annesi Yüksel Güran'ın kızının ölümünü izlerken kızı için değil oğlu Enes'i kurtarmak için ağladığı iddiası da seslendirildi.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar, "Salim Güran cesedi parçalamamı istedi ama vicdanım el vermedi. Büyük ihtimalle Narin'i boğarak öldürdüler. Anne Yüksel Güran, Narin'in ölümünden sonra oğlu Enes'i kurtarmak için ağlıyordu." dedi.
Hakim, zamanlamada tutarsızlık olduğunu belirterek, "15.08 sen Salim ile buluşuyorsun. 15.15'te Narin geliyor. 15.08'de senin yanında ise Yüksel Güran ile nasıl ilişkiye giriyor? Zaman tutmuyor." ifadelerini kullandı, çelişkiyi sordu.
Bunun üzerine Bahtiyar ise, "Ben Salim'i sadece evimin bahçesinde sulamam yaparken 10-15 dakika sonra yukarıdan gelirken gördüm. Salim ile eve girdiğinde bana sadece Narin'i kaybet dedi" iddiasını aktardı. Hakim eksik bölümleri tamamlamasını isterken Bahtiyar, "Salim bana dereye parça parça at dedi." diyerek konuştu.
BABA FENALAŞTI
Bahtiyar’ın mahkemedeki ifade işlemleri devam ederken gözyaşlarını tutamayan Narin Güran’ın babası Arif Güran, beddua etmeye başladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Güran’ın sakinleşmesi için salondan çıkmasını istedi. Arif Güran, dışarıya çıkarıldı.
Bu sırada Arif Güran, tekrar mahkeme salonuna geldi. Mahkeme Başkanı, Bahtiyar’a “Cesedi bıraktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyorsun. İlk defa hayatında bir ceset gördün, daha sonra hiçbir şey olmamış gibi evine peynir almaya mı gittin, öyle mi?” diye sordu.
Bahtiyar, “Evet” dedi.
Mahkeme Başkanı, “Neden itirafta bulundun” diye sordu, Bahtiyar bu soruya cevap veremedi. İfadesine devam eden Nevzat Bahtiyar, “Güran ailesiyle bir husumetim yok” dedi.
HAKİM ÇELİŞKİLERİ SORDU
Savcı baz bilgilerini sorarak, “Salim Güran’ın seni silahla korkuttuğunu söyledin. Baz bilgilerine göre 4’ünüz de aynı yerdesiniz. Silahla nasıl tehdit etti? Salim seni silahla o 8 dakikada mi tehdit etti?” sorusu üzerine Bahtiyar, “Yanındaki silahla yaptı. Salim silahını yanında taşıyor. Silahı çıkardı. ‘Bunu yok etmezsen senin oğlunun kafasına sıkarım, sonra da senin kafana sıkarım dedi" diyen Bahtiyar, mahkeme başkanının “Salim Güran’ın olay günü elbisesi ne renkti?” sorusuna da “Hatırlamıyorum” diye cevap verdi.
Savcının, “Salim Güran’ın 17.46'da senden gelen 41 saniyelik görüşmeniz var, ne konuştunuz?” sorusuna da “Ben Salim’i aramadım” diyerek konuşmayı inkar etti. “Dereye Narin’i kucağında götürdüğünü söyledin. 25 kilo bir kız. Tek başına mıydın? İpi nerede buldun?” sorusu üzerine de “Çantanın ipini kullandım, tek başımaydım” yanıtını verdi.
Bu sırada ağlamaya devam eden Arif Güran, Nevzat Bahtiyar’a ‘Allah belanı versin, seni Allah’a havale ediyorum” dedi.
Daha sonra Eren’in “Otopsi işlemine başlamadan önce torbanın içinde kanca çıktı. Senin böyle bir kancan var mı?’ diye sordu. Bahtiyar, “Hayır hatırlamıyorum. İçinde bir şey varsa bilemem” yanıtını verdi.
Baro avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu.
Bahtiyar, “Salim boğdu, kendisi bana Narin'i boğduğunu söyledi” dedi.
“Kardeşini kim tehdit etti?” sorusuna, “Bilmiyorum. Salim'in amcası Ali Rıza Güran, Hacı Hasan'a söylemiş, ‘Nevzat’a bir miktar para ve arazi verelim, onun evini köye getirelim’ demiş. Kimse benimle kekeme diye dalga geçmedi” ifadelerini kullandı.
Baba Arif Güran, bu sırada tekrar Bahtiyar’a, “Seni Allah’a havale ediyorum, kızımın saçının teline kurban ol sen” dedi.
Duruşmada daha sonra ağabey Enes Güran’ın savunmasına geçildi.
Mahkeme başkanı Enes Güran’a, “Salim Güran birini öldürme potansiyeline sahip mi?” diye sordu.
Ağebey, “Bilmiyorum.” yanıtını verdi.
Hakim bu kez “Nevzat Bahtiyar öldürebilir mi?” diye sordu.
Enes Güran, “Bu araba meselesinden sonra öyle düşündük.” yanıtını verdi.
“HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM”
Duruşmada eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, ifadesi süren Enes Güran’a ilk ifadesinin ne zaman alındığını, gözündeki morluğu sordu.
Enes Güran, şu yanıtı verdi:
“İlk ifadem Tavşantepe’de alındı. İlk ifademde de belirttiğim gibi hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Gözümdeki morluk, mısır tarlasında oldu. 1’inci günün gecesi ‘Narin hastanede’ diye telefon geldi. Babam ve ağabeyimin ağlaması ve amcamın oğlunun kavgası sonucu yüzüme vurdum.”
Nahit Eren, “24 Ağustos’ta jandarma seninle ilgili bir tanımlama yapıyor ve senin tedirgin olduğunu söylüyor. 25 Ağustos’ta bunun üzerine senden yeniden ifade alıyor, kolundaki ısırığı soruyor. Sen de ‘Mısır tarlasında olmuş olabilir, hatırlamıyorum’ demişsin.” dedi.
Enes Güran da “Ben kendimi darbettiğimi daha sonra onlara söyledim, söylüyorum da.” yanıtını verdi.
“SAVCILARA VERDİĞİM BEYANLARI KABUL ETMİYORUM”
Mahkeme Başkanı, “Salim Güran’ın herhangi bir kızıyla ilişkiye girdiğin için Salim Güran seni dövmüş olabilir mi?" sorusu üzerine Enes Güran, “Hayır. Biz savcıların karşısına çıktığımızda kendimizde değildik. Cezaevine girmeden önce savcılara verdiğim beyanları kabul etmiyorum.” dedi.
Eren’in “İnsanın kardeşi kaybolsa, ihtiyaç duyacağı şey telefondur. Sen o sırada telefonunu yanına almamanı izah eder misin?” sorusu üzerine Enes Güran, şu yanıtı verdi:
“Maşallah Güran, ‘Narin evimize gelmemiş’ dedikten sonra, ben kısık sesle ‘Narin’ diye arıyordum. O sırada telefonumu almak aklıma gelmedi.”
Daha sonra Eren, “Sürekli dosyayı soruyorsun. Cezaevinden evi arayınca ‘Narin’i öptüm, diş fırçası vs.’ merak ediyorsun. Bu tür konulara her girdiğinde raporu merak ediyorsun. Kaygılandığın bir şey mi var raporda?” diye sordu.
Enes Güran ise “Kesinlikle yok. Panik ve korkuyla Narin’in diş fırçamı kullandığı zamanı merak ettim. Kardeşimin raporu çıkacak, suçsuz olduğumuz ortaya çıkacak” dedi.
Enes Güran, sorulan çoğu soruya da “Bilmiyorum” cevabını verdi.
Enes Güran’ın ifadesinin ardından Mahkeme Başkanı, duruşmaya 1 saat ara verdi.
Daha sonra anne Yüksel Güran’ın ifadesine geçildi.
İddianamede, “Ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebeple Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varılmıştır.” denilmişti. 14 sayfalık iddianamede amca Salim, anne Yüksel, ağabey Enes ve komşu Nevzat Bahtiyar hakkında, "İştirak halinde çocuğu kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. İddianamede, Narin’i bu dört kişiden hangisinin öldürdüğüne ve neden öldürüldüğüne dair doğrudan bir tespit yok. İddianamede, bazı şüpheliler için soruşturmanın hala devam ettiği belirtiliyordu. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan tensip zaptında 4 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasına, baba Arif Güran'ın "müşteki", aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 21 kişinin ise "tanık" sıfatıyla katılması için "zorla getirme" kararı çıkarılmıştı.
İddianamedeki "dar alan baz çalışması" kayıtları o güne dair önemli detaylar veriyor. Kayıtlarda Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos günü sanıklardan hangisinin eve ne zaman, hangi yönden geldiği, evin içinde ve etrafında nerelerde dolaştığına dair nokta detayları var. Bu tespitler Tavşantepe köyüne gelen bilirkişi tarafından baz istasyonları verileri ile Narin’in evi ve çevresinde yaptığı fiziki ölçümler karşılaştırarak yapılmış. Bu veriler haklarında “ağırlaştırılmış müebbet” istenen dört şüphelinin olay anında Narin’in evinde olduğunun ana delili olarak iddianamede yer alıyor.
İddianamede, baz kayıtları ve kamera kayıtları üzerinden ayrıntılı olarak zanlıların cinayet saatinde nerede olduğu izah ediliyor. Cinayette, öne çıkan Narin'in amcası, Salim Güran.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşmaya katılıyor.
Dosyanın kapsamlı ve tarafların sayısının fazla olması nedeniyle muhtemel olayların önüne geçilebilmesi için duruşma salonunda, önünde ve adliye çevresinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için müzekkere yazan mahkemenin talebi üzerine dün adliyenin çevresi bariyerlerle kapatıldı.
Adliyeye giriş tek noktadan gerçekleştirilirken gelenler çanta ve benzeri eşyaları kontrol edilip üst aramalarının ardından içeri alındı.
İlk duruşma için tutuklu sanıklar Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi.
Ambulans ekiplerinin de hazırda bekletildiği adliye çevresinde trafik polisleri araçların geçişini kontrol ederken motosikletli Yunus timleri de devriye görevi yürütüyor.
Narin cinayetine ilişkin somut delil olmadığını savunan tutuklu sanıklardan anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve amca Salim Güran suçlamaları reddediyor.
İddianame kabul edilmeden önce "Suçlular cezalandırılsın." diye konuşan baba Arif Güran ise tutuklu olan aile üyelerini savunarak HTS kayıtlarının güvenilir olmadığını ileri sürdü.
Duruşmaya sayılı günler kala sessizliğini bozan baba Güran, bu vahşeti kimin yaptığı belli olduğunu söyleyerek cinayeti net aydınlatacak iki kamera olduğunu öne sürdü. Bu kameraların ortaya çıkmasıyla her şeyin ortaya çıkacağını iddia eden baba Güran, "Burada önemli olan tek şey, bu cinayeti işleyen kim. Bu cinayete kanıt olan iki kamera var ve iddianamede yok." dedi.
Evin karşısındaki ve askeri üs bölgesindeki kamera görüntülerinin iddianamede olmadığını söyleyen Arif Güran, "İlk günden beri demişim kızım yukarı çıkmamış. Bunun tespiti için, karşımda kuş bakışı 800 metre kamera var. Havaalanı mobesesi kamerası var. Evim karşısında Dara-2 askeri üs bölgesi kamerası var. Orada 3 kamera var." iddiasında bulundu.
İddianamede itirafçı olarak yer alan tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar'ı katil olarak suçlayan Arif Güran, “İftira atıyor. Bir katilin lafını dinleyerek bir anne cezaevinde. Bir ağabey, bir amca cezaevinde. Delili, tespiti varsa durdursun. Ona bir şey demiyorum. Gözümde benim ailemdir, devletin gözünde şüpheli ise cezaevindedir." ifadelerini kullandı.
Bahtiyar ile daha önce kekeme olduğu için dalga geçtiğini dile getiren Arif Güran, aralarında araba ticareti konusunda anlaşmazlık olduğunu da öne sürmüş ve Bahtiyar'ın intikam almak için kızı Narin'i öldürdüğünü iddia etmişti.
Anne Yüksel Güran ise amca Salim Güran ile ilişkisi olduğu iddialarına ise "Böyle bir şey kesinlikle yok, bu iddialardan utanç duyuyorum. Narin’i kim öldürdüyse Allah belasını versin." dedi.
Cinayet günü HTS kayıtlarına yansıyan Salim Güran ile telefon görüşmesine ilişkin ise "Bir kez yanlışlıkla aradım. Başka da kendisini aramadım." yanıtını veren Yüksel Güran, sorgulardaki çelişkili ifadelerinden dolayı tutuklandı.
Ağabey Enes Güran'ın kolundaki ısırık ve gözündeki morluk ise kendisini cinayetin sanıklarından biri yaptı.
Gözündeki morluğun kız kardeşini mısır tarlasında ararken oluştuğunu ileri süren Enes Güran, kolundaki ısırığı ise "Hatırladığım kadarıyla Narin'in kaybolduğu 3. gün evimize gelenler oluyordu ve evde herkes ağlamaya başladı. Bende o an çok üzüldüm. Ağlarken babamın beni görerek üzülmemi istemediğim için kolumu üzerine kapatarak ağlamıştım. O esnada sinirden kolumu ısırdım." diyerek açıkladı.
Nevzat Bahtiyar, Narin'in cansız bedenini dere yatağını taşıdığını itiraf etmişti.
Bahtiyar, yanında birisinin olmadığını, dere kenarına tek başına indiğini söyledi. Şüpheli, Narin'in cesedini kendisine amca Salim Güran'ın verdiğini ve yok etmesini istediğini iddia etti. İddianameye göre, Narin cinayetinde savcıların eline geçen önemli delillerden birisi, itirafçı sanık Nevzat Bahtiyar'ın arabasındaki kıl oldu. Çünkü, Narin'i cesedi üzerindeki incelemeler, delil sunmuyordu. Bu durum iddianamede şöyle anlatıldı:
"Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesinin raporunda, otopsi esnasında Narin Güran'ın vücudundan alınan yaklaşık 91 sürüntü örneğinin ve üzerinden çıkan kıyafet ve çantanın, ayrıca cansız bedeninin üzerinde bulunan 3 kaya parçası ile ağaç parçalarının incelendiği, örneklerin DNA analiz çalışmalarına cevap vermediğinin tespit edildiği belirtildi."
Salim Güran'ın fiilen kullandığı aracın şoför koltuğunun oturma kısmında Narin'e ait DNA profili bulundu.
İddianamede köy muhtarı olan amca Salim Güran'ın ailenin tarlalarını ekip biçtiği, bu nedenle ailenin önde geleni olarak hareket ettiği ifade edilen iddianamede, şüphelinin arama çalışmalarının başından itibaren kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince tespit edildiği aktarıldı.
Hayat kadınlarıyla zaman zaman görüşme yaptığı için WhatsApp kayıtlarını sildiğini ileri süren Güran, Narin'i kendisinin öldürmediğini iddia etti. İddianamede, tutuklu sanıkların cezaevinde yaptıkları görüşmelerde en çok adli tıp raporunu merak ettikleri anlaşılıyor. Ağabey Enes Güran'ın tutuklu bulunduğu Diyarbakır 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapmış olduğu görüşme kayıtlarının da incelendiği belirtilen iddianamede, şu bilgiler paylaşıldı:
"Çok sayıda telefon görüşmesi ile kapalı görüşe ilişkin görüşme kayıtlarının Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan incelemesi ve tetkikinde 17 Eylül'de Enes'in küçük kardeşi ile arasında geçen telefon görüşmesi esnasında, 'abican kimseyle konuşma kendine dikkat et' şeklinde beyanda bulunduğu, ağabeyi Baran Güran ile yaptığı görüşmede de birkaç kez adli tıp raporunu kastederek, 'Rapor geldi mi?' şeklinde sorduğu, bir görüşmesinde de 'Narin benim diş fırçamı kullanmıştı, bir şey çıkar mı?' diye ağabeyine sorduğu hususları tespit edilmiştir."
Amca Salim Güran, anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Hazırlanan 14 sayfalık iddianamede olay anında şüphelilerin aynı evde olduğu tespitine yer verildi. İddianamedeki "dar alan baz çalışması" kayıtları o güne dair önemli detaylar veriyor. Kayıtlarda Narin’in öldürüldüğü 21 Ağustos günü sanıklardan hangisinin eve ne zaman, hangi yönden geldiği, evin içinde ve etrafında nerelerde dolaştığına dair nokta detayları var. Bu tespitler Tavşantepe köyüne gelen bilirkişi tarafından baz istasyonları verileri ile Narin’in evi ve çevresinde yaptığı fiziki ölçümler karşılaştırarak yapılmış. Bu veriler haklarında “ağırlaştırılmış müebbet” istenen dört şüphelinin olay anında Narin’in evinde olduğunun ana delili olarak iddianamede yer alıyor.