Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan 06 Ekim 2022 tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliği ile muayenehanelerin kapatılmak istenmesinin gerçek nedenlerini ve telafisi olamayan tıbbi ve hukuki sorunları konuşacağız.
1219 sayılı yasa gereği her hekimin muayenehane açma hakkı ve işletme yetkisi vardır. Ülkemizde yaklaşık 200 bin hekimin bu hakkı 06 Ekim 2022 tarihinde çıkartılan Özel Hastaneler Yönetmeliği ile dolaylı olarak ellerinden alınmak istenmektedir.
Anayasal hakkımız olan mesleğimizi serbest icra etmemiz; çalışma alanımız ortadan kaldırılarak çıkartılan bu yönetmelikle engellenmek istenmektedir. Bugün hekimler için uygulanan bu durum, hiçbir meslek grubunun serbest çalışma hakkının kanuni güvencesinin olmadığının göstergesidir. Dolayısıyla tüm meslek gruplarının bir gün serbest çalışma haklarının ellerinden alınma olasılığı aşikardır.
Muayenehanesi olan hekimler, herhangi bir Kamu Hastanesi veya Özel Hastanede çalışmayarak, hastasının hiçbir sosyal güvencesini (SSK, Bağ-Kur, Emekli sandığı v.s.) kullanmayarak, tamamen ücretli olarak çalışalar ve yanlarında binlerce çalışanı istihdam ederler.
Her hasta tedavisi için alanında en iyi olan hekime gitmek ister. Sorar, soruşturur ve seçtiği doktoruna gidip tedavi olur. Hastaların doktor seçme haklarının ellerinden alınması Anayasaya tamamen aykırı bir durumdur.
Muayenehaneye gelen hasta, muayene edildikten sonra tedavisinin yapılacağı özel hastaneye yönlendirilir. Orada hastanın SGK sı kullanılmaksızın tüm tahlilleri ve tedavisi ücretli olarak yapılır. Hasta ameliyat olacak ise, yatışı yapılıp ameliyat edilir. Taburcu olduktan sonra tüm işlemlerine muayenehanede devam edilir.
Yeni yönetmelikle doktorlara KOTA konularak, ameliyat yapmaları kısıtlanmakta ve mesleklerini icra etmeleri engellenmektedir. Söz konusu yönetmelik ile her özel hastane, mevcut doktor kadrosunun sadece %15 i kadar dış hekim (muayenehanesi olan hekim) ile sözleşme yapabilecektir. Ayrıca aynı branştan birden fazla doktor ile sözleşme yapmak isterse, o branştaki doktor kadrosunun 1/3 ünden fazlası ile yapamayacaktır. Daha basit bir ifade ile her hastane 1 dış hekim ile sözleşme yapabilecek ve bu sayı kendi kadrosunun %15 ini geçemeyecektir. Mevcut durum baz alınarak ülkemizde 500 kadar özel hastane varsayıldığında, muayenehanesi olan hekimlerin sayısı 7 bin civarı olduğundan, 6500 kadarı ameliyat yapamayacak duruma gelecek, yani işsiz kalacaktır.
Muayenehane Hekimliği her doktorun rahat çalışmak isteyeceği son yerdir. Kamu Hastanelerinde şiddetten kaçan, Özel Hastanelerde emeğinin karşılığını alamayan hekimler, muayenehane açarak mesleklerini serbest olarak icra ederler. Muayenehane Hekimliği tüm hekimlerin SON KALE’sidir. Eğer kaybedilirse 200 bin kadar hekimin geleceği çalınacak, birkaç Zincir Özel Hastane sahiplerinin insafına bırakılacak ve sağlık kölesi olarak çalıştırılmaya mecbur bırakılaraktır. Konu sadece muayenehanesi olan 7 bin hekimin sorunu olmayıp, sayısı 200 bin kadar olan ülkemizdeki tüm hekimlerin BEKA meselesidir. Aslında serbest çalışan tüm meslek gruplarının gelecek meselesidir.
Yönetmelik, başta belirtildiği gibi Anayasamızda yer alan 1219 sayılı Tababet kanununa aykırıdır ve yasal hiçbir temeli yoktur. Danıştay’a açılan iptal davasında yürütmenin durdurulması kararı çıkacağı aşikardır. Ancak Danıştay’a açılan iptal davalarında en erken karar verme süresi 7 ay olması nedeniyle; uzayan her gün hekimlerin zararına olacaktır. Yönetmeliğin verdiği 3 ay adaptasyon sürecinin dolacağı 06 Ocak 2023 ten itibaren oluşacak bu enkazın altında hekimler tek tek kalmaya başlayacaklardır. Atı alan Üsküdar’ı geçtikten sonra, Üsküdar’da ameliyat yapacak hekim bulamayacaktır.
Türkiye Sağlık Turizminde bu kadar ivme kazanmışken, bahsi geçen yönetmelik doktorları ve sağlık sektörünü yavaşlatarak ülkeye döviz girişini azaltacaktır. Mesleğinde başarılı ve dünya çapında ünlü olan bu hekimler Sağlık Turizminin kalbi konumundalar. Yıllardır sağlık turizmi elçisi olarak kendi imkanları ile çalışarak ülkemize döviz girişi sağlamışlardır. Yeni çıkan bu yönetmelik, sağlık turizminin kalbini söküp (Zincir Özel Hastanelerin Sağlık Turizmi rantına çökme isteği uğruna) sağlık turizmini bitirme noktasına getirecek, birçok meslektaşımız yurtdışına gidecek ve sağlık turizmi çok büyük bir zarar görecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın gözbebeği gibi değer verip açılışını yaptığı, @Health_Türkiye çatı markası Sağlık Turizmi 2023 vizyonu, ölü doğum olarak dünyaya gelmiş olacaktır. Bu alanda USHAŞ’ın (Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi) yapmış olduğu tüm çalışmalar, Ticaret Bakanlığının vermiş olduğu tüm teşvikler, birkaç özel zincir hastane sahiplerinin çıkarı uğruna çöp olacaktır.
Türk sağlık sisteminin emniyet sübabı olan muayenehaneler, zincir özel hastane sahipleri istiyor diye kısıtlanamaz ve kapatılamaz. Bu yönetmelik ile bizleri sistemin dışına itmek yerine, sisteme dahil etmek, HealthTürkiye 2023 vizyonu açısından vazgeçilmez olacaktır. Sağlık Turizmini birkaç özel zincir hastanenin tekeline bırakmak , Şehir Hastaneleri ve Kamu hastaneleri üzerinden yürütmeye çalışmak kör ile topalın yol arkadaşlığından farksız olacaktır.
Özeldeki hekimler çok düşük oranlarda çalıştırılıp, tüm tıbbi ve hukuki riskler üzerlerine yüklendiğinden yeteri kadar efektif ve verimli ameliyat yapamayabileceklerinden, var olan talebin ne kadarını karşılayacaklarını tahmin etmek zor olmayacaktır. Kamuda çalışan hekimler, mevcut durumlar göz önüne alındığında (sağlıkta şiddet, çalışırken can güvenliklerinin olmaması, CİMER şikayetleri vs.) defansif tıp yapma eğiliminde olduklarından, riskli hiçbir hastayı ameliyat etmeyip ellerini taşın altına koymayabileceklerdir.
Sayın Sağlık Bakanımız muayenehaneler ile ilgili çalışmamız yok diyor ama yönetmelikteki KOTA dan nedense hiç bahsetmiyor. Hasta güvenliği bahane edilerek, dolaylı olarak muayenehaneler kapatılmak isteniyor. Hasta güvenliği kota konularak sağlanmaz, Özel Hastanelere habersiz sıkı denetimler yapılarak sağlanır.
Sayın Sağlık Bakanımız sistemi delmelerine izin vermeyeceğiz diyor. Sorunlu olan, mevcut sistemi düzeltmek yerine, delinmesinden kaygı duyuyor. Birçok ülkede özel çalışan hekimler tüm özel hastanelerde, kamu hastanelerinde ve kendi kliniklerinde serbestçe ameliyat yapabilmektedirler. Bizlere Kamu ve/veya Şehir Hastanelerinin kapılarını açma yerine, anayasal hakkımız olan serbest çalışma hakkımızı, çıkardığı yönetmelik ile yok etmeye çalışmaktadır. Yönetmelikler kamu yararı için hazırlanırken, 06 Ekim 2022 Yönetmeliği tamamen zincir özel hastaneler için çıkartılıyor. Zincir Özel Hastane sahipleri bizleri rakip görüp, muayenehaneler hastalarımızı alıyor diye yönetmelik çıkartarak, sağlıkta tek EL olma yoluna gitmektedirler. Çıkar çıkmaz bile özel hastane fiyatlarında %300 artışa neden olan 06 Ekim 2022 Yönetmeliği, adaptasyon sürecinin dolacağı 06 Ocak 2023’den sonra, özel Hastane ücretlerinde çok yüksek fiyat artışlarına neden olacaktır. Bir anlamda sağlıkta kartelleşecek ve biz muayenehane hekimlerini ekarte ettikleri için istedikleri gibi fiyat artışı yapabileceklerdir.
Ülkemizdeki 46 uzmanlık derneği bu yönetmeliğe karşı olmasına rağmen; iptal edilmemesi durumunda hem halkımız, hem hekimlerimiz, hem de ülkemiz adına pek çok olumsuzluğa neden olacaktır.
Bu düzenleme anayasaya, kanunlara ve hukukun temel ilkelerine aykırıdır.
Bu düzenleme ile hekimlerin bağımsız ve özgürce serbest çalışma hakları ellerinden alınmıştır.
Serbest çalışan hekimler ürettikleri sağlık hizmeti, yarattıkları istihdam ve ödedikleri vergilerle kamu yararına çalışmaktadırlar.
Serbest Hekimlerin tüm faaliyetleri gerek İl Sağlık Müdürlükleri, gerekse Defterdarlık tarafından yakından izlenmekte ve denetlenmektedir.
Hastaların, istedikleri hekimi ve sağlık kuruluşunu seçme ve burada tedavi olabilme hakları ellerinden alınmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir özenle yetiştirmiş olduğu nitelikli insan gücü devre dışı bırakılmıştır.
Ülkemiz bu nitelikli sağlık iş gücü sayesinde bulunduğu coğrafyada ve dünyada sağlık üssü haline gelmiştir. Sağlık Turizminden ciddi gelirler elde edilmektedir. Bu yönetmelik ile sağlık turizmi büyük zarar verecektir.
Sağlık alanında yaşanan nitelikli iş gücü göçü daha da artacaktır.
Bu yönetmelik ile serbest hekimlerle çalışmaları kısıtlanan küçük ve orta ölçekli özel hastaneler de kendilerini idame ettiremeyecekler ve özel sağlık hizmetleri zincir hastanelerin tekelinde kalacaktır.
Anayasa ile güvence altına alınan sağlık hakkı kapsamında, sağlığa erişim, hekim ve sağlık kuruluşunu seçme, serbest çalışma hakkına engel olan ve hekimlerin mesleki özerkliğini kısıtlayarak hakkıyla görev yapmalarını sınırlayan 06 Ekim 2022 tarihli Yönetmelik değişikliği derhal iptal edilmelidir.
Hukuk herkese bir gün, ama tıp herkese her gün lazımdır.