Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük ile Para Politikası Kurulu (PPK) Üyesi Abdullah Yavaş görevden alındı. Boşalan Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı koltuğuna BDDK Başkan Yardımcısı Taha Çakma
Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük ile Para Politikası Kurulu (PPK) Üyesi Abdullah Yavaş görevden alındı. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Boşalan Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı koltuğuna BDDK Başkan Yardımcısı Taha Çakmak oturdu. PPK Üyeliğine ise Yusuf Tuna atandı. Kararın yayımlanmasının ardından dolar 9.09 liradan 9.17 liranın üzerine tırmandı ve rekor kırdı.
Son kararla bir başkan yardımcılığı koltuğu boş kaldı. Önümüzdeki haftalarda bu atamanın da yapılması bekleniyor.
Merkez Bankası’nın yeni Başkan Yardımcısı Taha Çakmak Ziraat Bankası İnsan Kaynakları Grup Müdürlüğü’nün ardından BDDK Başkan Yardımcılığına atanmıştı:
1959 yılında Trabzon’da doğan yeni PPK Üyesi Yusuf Tuna ise Ankara İ.T.İ.A. Mali Bilimler ve Muhasebe Yüksek Okulu Ekonomi-Maliye bölümünden mezun oldu. TMSF ve BDDK kurul üyelikleri görevinde bulundu.
Söz konusu karar bugün önceden açıklanmayan bir şekilde Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu arasında gerçekleşen görüşme sonrası açıklandı. Bloomberg’de konuyla ilgili yer alan haberde görüşmede bir PPK üyesinin görevden alınmasının konuşulduğu ve konuşmanın olumlu geçtiği iddia edilmişti.
PPK geçen ayki toplantısında sürpriz bir biçimde politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 18’e çekmişti.
Eylül ayında enflasyonun yüzde 19.58’e yükselmesiyle, yüzde 18’lik politika faiziyle arası açıldı. Bu da son dönemde kurdaki yükselişi hızlandırdı.
Geçen ayki toplantıda indirim piyasaları şaşırtsa da aslında Kavcıoğlu toplantı öncesi yaptığı konuşmalarda indirimin sinyalini vermişti. Kavcıoğlu’nun eylül başında indirim sinyalini ilk verdiği ‘çekirdek enflasyon’ açıklaması öncesi ise dolar/TL 8.35 seviyesindeydi. Kavcıoğlu “Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arzi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır” açıklamasında bulunmuştu.
Manşet enflasyondan daha düşük olan çekirdek enflasyonun öne çıkarılmasıyla dolar tırmanışa geçti. 23 Eylül’deki faiz kararı öncesi 8.65 lira civarında olan kur, kararın ardından istikrarlı bir yükselişe geçti. Bu yükselişte dünyada enerji fiyatlarına bağlı olarak artan enflasyon endişeleriyle doların küresel olarak güçlenmesi de etkili oldu.
KAVCIOĞLU DÖNEMİNDE DOLAR YÜZDE 28 YÜKSELDİ
Bugün ABD’de eylül ayı enflasyonun yüzde 5.4 ile beklentileri aşmasıyla dolar 9.10 liranın üzerine tırmanarak rekor kırdı.
Kavcıoğlu eylül ayında çekirdek enflasyon açıklamasını yapmadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ağustos ayında faizlerin indirilmesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulunmuştu.
DOLARDA ‘MERKEZ’ REKORU
Mart ayında göreve gelen Kavcıoğlu, göreve gelmeden önce yüksek faiz karşıtı görüşleriyle biliniyordu. Özellikle kurdaki hareket yüzünden şu ana kadar sadece 100 baz puanlık indirime gidebildi. Kavcıoğlu göreve geldiğinden bu yana dolar/TL’de yüzde 28’lik artış yaşandı.
İNDİRİM KONUSUNDA ÇEKİMSERLERDİ
Piyasa kaynakları görevden alınan Başkan Yardımcıları Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük’ün faiz indirimine sıcak yaklaşmayan ve tedbirli değerlendirmelerde bulunduklarını belirtiyor.
Bu sebeple 21 Ekim’deki PPK toplantısı son atamaların ardından daha önemli bir hale geldi. Halihazırda son indirimin ardından piyasada indirimlerin devam edebileceğine dair bir beklenti oluşmuştu.
Bu son yapılan atamalar faiz indirimi beklentisini güçlendirebilir. Dolarda kararın ardından yaşanan sert yükseliş de bunu yansıtıyor.
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz karar sonrası sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede “Gece yarısına kadar TCMB’nin 21 Ekim’deki PPK toplantısında faiz indirmeyip pas geçeceğini düşünüyordum ama son görev değişikliklerinden sonra fikrim değişti. Yüksek olasılık ile TCMB faiz indirimlerine devam edecek” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN OLABİLECEKLERİ İDDİA EDİLİYORDU
Bunun yanında son dönemde yabancı basında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başkan Şahap Kavcıoğlu’nu görevden alabileceğine dair haberler yapılıyordu. Son olarak Reuters geçen hafta Erdoğan’ın Kavcıoğlu’ndan ‘soğuduğunu’ iddia etmişti. Bu haber aynı gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından yalanlandı.
Söz konusu haberlerde ve sosyal medyada zaman zaman Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük isimlerinden birisinin Şahap Kavcıoğlu yerine Başkan olarak atanacağı dedikodusu dillendiriliyordu.
UÇAK BİLETİ TARTIŞMASI
Görevden alınan PPK Üyesi Abdullah Yavaş ise son zamanlarda farklı bir tartışmanın merkezinde yer alıyordu. ABD’de yaşayan Yavaş’ın PPK toplantılarına uçakla gidip geldiği, toplam uçak bileti masrafının bugüne kadar 700.000 doları aştığı iddia edilmişti.
2008 yılından bu yana PPK Üyesi olan Yavaş son faiz indirimi kararı alınan toplantıya katılmamıştı. Bloomberg, Yavaş’ın koronavirüs pozitif olması sebebiyle toplantıya katılamadığını bildirmişti.(habertürk)
Merkez Bankası’nda ilginç model: ABD’de yaşa Türkiye’de çalış
ABD’de yaşayan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyesi Prof. Dr. Abdullah Yavaş’ın her ay toplantı için Türkiye’ye geldiği öğrenildi.
Dünya yazarı Alaattin Aktaş, yazısında bu konuya değindi.
Yıl 2008... Ocak-şubat ayları... Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’na banka dışından bir akademisyen atanması gerekiyor. Kurulda zaten bu özelliklere sahip bir kişi bulunabiliyor. Bu özellikleri taşıyan üyenin görev süresi bitmiş ve yeniden atanmamış. Yeni bir görevlendirme yapılacak. Dönem, mortgage kaynaklı gayrimenkul krizinin tüm dünyayı kasıp kavurmaya başladığı bir dönem.
Bu konularda çok yetkin bir isim bulunuyor; Abdullah Yavaş. Ancak Abdullah Yavaş ABD’de yaşıyor. Bu dezavantaj ikinci planda kalıyor, Merkez Bankası gayrimenkul konusundaki bilgi birikiminden yararlanmak ve ABD’deki gelişmeleri doğru takip edebilmek için Yavaş’ı tercih ediyor.
GÖREV SÜRESİ 2023’TE BİTİYOR
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyeleri beş yıllığına atanıyor. Hani üç beş aylık bir iş değil ki, beş yıl sürecek bir görev. Her ay toplantı yapılması gerekiyor. Bu durum hem Yavaş için zorluk, hem Merkez Bankası için külfet. Ancak Türkiye’de yaşayan aile fertlerinin bulunması ve burada bir üniversitede zaman zaman görev alıyor olması Yavaş’ın geliş-gidişlerine biraz anlam katıyor, bu seyahatler yalnızca Merkez Bankası toplantıları için yapılmamış oluyor.
İlk görevlendirmesi 2008’de yapılan Yavaş’ın süresi 2013’te bitiyor. Yavaş bu göreve beş yıllığına ikinci kez atanıyor. Süre 2018’de bitiyor, üçüncü bir beş yıllık atama daha yapılıyor. Şu durumda Yavaş’ın görev süresi 2023’te bitecek. Yeni bir atama daha yapılırsa toplam süre 20 yılı bulacak.
700 bin dolarlık uçak bileti!
Bazı meraklı dostlar oturup hesap yapmış. 2008 martından bu yana geçen 13.5 yıldaki onlarca ABD seyahati, business class uçuşlar... Hesaplanan uçak bileti bedeli 700 bin doları geçiyor. (6 milyon 202 bin lira)
Çok para doğrusu... Bu tutarı duyunca dün Merkez Bankası’na bu üyenin toplantılara neden video konferans yoluyla katılmadığını sordum. Güvenlik gerekçesiyle bu tercih edilmemiş. Güvenlikten kasıt tabii ki Merkez Bankası’nın faizinin açıklanmadan birileri tarafından duyulması.
YAVAŞ’I KİM İSTEDİ
Abdullah Yavaş’ın akademik yetkinliği konusunda kimse bir şey söylemiyor. Bu konuda tereddüt yok. Ama 13.5 yıl boyunca ABD ile Türkiye arasında her ay mekik dokumayı gerektiren böyle bir görevlendirme kaçınılmaz mıydı, diye sormak da herhalde gerekir.
O zaman başa dönelim ve 2008 yılına gidelim.
Merkez Bankası’nda o dönem görev almış bazı isimlerle görüştüm.
Dönemin Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz Abdullah Yavaş’ın bu göreve getirilmesine, ABD’de yaşıyor olması dolayısıyla karşı çıkıyor. Halen İyi Parti Ankara Milletvekili olan Yılmaz Para Politikası Kurulu üyeliği için başka isimler öneriyor, ancak bu isimler kabul görmüyor ve Yavaş’ta ısrar ediliyor.
Yani edindiğimiz bilgiye göre Abdullah Yavaş Durmuş Yılmaz’a rağmen bu göreve getiriliyor. Yavaş’ı bu görev için önerenler Başkan Yardımcısı Erdem Başçı ve Para Politikası Kurulu Üyesi İbrahim Turhan. Bu önerinin temelinde de Yavaş’ın gayrimenkul konusunda dünyanın sayılı akademisyenlerinden biri olduğu gerçeği yatmaktadır.
Bu arada bu görevlendirmeye başta karşı çıkan Durmuş Yılmaz’ın da daha sonra yakın çevresine Yavaş’ın akademik bilgi düzeyiyle ilgili olarak olumsuz hiçbir şey söylemediği ve Yavaş ile uyumlu bir şekilde çalıştığı belirtiliyor.
YILMAZ YALNIZ BIRAKILIYOR
Siyasilerin, başkanın değil de yardımcısının ve kurul üyesinin önerdiği ismi uygun bulması, Durmuş Yılmaz’ın banka içinde yalnızlaşmaya başladığının da bir göstergesidir.
Zaten Erdem Başçı 2006 yılında Süreyya Serdengeçti’den sonra Merkez Bankası Başkanlığı görevine atanmak istenmiş, ancak bu atama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu dolayısıyla gerçekleşmemişti. Başçı, Durmuş Yılmaz’ın görev süresi bitince Başkanlığa getirilmişti.
BU KADAR YIL SÜRMELİ MİYDİ
2008’den 2023’e kadar devam edecek bir görev. 2023’ün martında yeni bir uzatma olmazsa tabii ki...
2008 yılında gayrimenkulden kaynaklanan küresel bir kriz yaşandı; tamam. Abdullah Yavaş da bu konuda çok yetkin bir isim; kabul. İyi de o kriz geride kalalı çok oldu.
Hadi o yıllarda Türkiye’de böylesine yetkin, Yavaş’ın yerini doldurabilecek bilgi birikimine sahip biri bulunamadı diyelim. Bulunurdu da, hadi bulunamadı. İlk görevlendirmenin süresi 2013’te bittiğinde “Hizmetleriniz için teşekkür ederiz” denilemez miydi?
Ya ikinci uzatma? 2018’e geliyorsunuz ve bir beş yıl daha... Koskoca Türkiye’de, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nda görev yapacak bir akademisyen bulunamıyor mu yani?
Bu arada bazı toplantılarda yer alamayan Yavaş için açıklama metnine “görevde” yazıldığını gördük. Herhalde bu görevlendirmeyi Merkez Bankası yapmıyordu. Merkez Bankası, PPK üyesine ne görev verecek! Anlaşılan Yavaş, ABD’den gelememişti.
Abdullah Yavaş, geçen haftaki son toplantıya da Covid olduğu için ABD’den gelemedi ve katılamadı.(Odatv.com)