Tarih: 17.07.2024 16:08

Memur yoksul olamaz…

Facebook Twitter Linked-in

 

Memur yoksul olamaz…
Memur, soyut olan devletin somut varlıklarındandır.
Devletin görünen yüzü devlet memurlarımızdır. Devlet, memurun şahsında temsil edilir.
Ondan dolayı memurun aldığı ücret memurun geçimini sağlayabilmelidir ki, memur borçla yaşamasın. Memurun şahsında devlet itibar kaybetmesin.
Yıllardır enflasyon oranında verildiği ifade edilen zam, zam değildir.
Sadece ve sadece, Memur ve emeklinin maaşını enflasyon karşısında koruma çabasıdır.
Kaldı ki, verilen zam, vatandaş gözünde de inandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranında yapılmaktadır.
Maaş artışları reel enflasyon üzerinden yapılmadığı için, bırakın alım gücünü artırmayı, memuru fakirleştirmeye devam etmektedir.
Memur, emekli, işçi gibi sabit ücretlilerin enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde maaşlarının her ay enflasyon oranında artırılarak hesaplanması gerekmektedir ki, sabit ücretliler ekonomik kayba uğramasın. Yaklaşık olarak, açlık sınırının 19 bin TL, yoksulluk sınırının 62 bin TL olduğu ülkemizde ortalama memur maaşı yaklaşık 45 bin TL, ortalama emekli memur aylığının 15 bin TL, BAĞKUR-SSK emekli aylığının 10 bin TL olduğu günümüzde sabit gelirliler için yaşam koşulları oldukça zorlaşmıştır.
Ortalama memur maaşı yoksulluk sınırının kat be kat altındadır.
Bu gün yaşanan ekonomik sıkıntının sebebi hiçbir zaman memur, işçi, emekli olmamıştır.
Ancak, bozuk ekonominin faturası her zaman sabit ücretlilere kesilmektedir.
Asgari ücretliler ve emeklilerimiz AÇ, memurlarımız YOKSULDUR.
2024 enflasyon beklentisi % 38 iken, göz göre göre memur ve emeklilerine %15 + %10 artış verilmiş ve enflasyon altında kalmaya devam edin denilmiştir. Yetkili sendika olarak masaya oturan sözde sendikalar aldıkları maaş zammının enflasyonla düzlenmesinden dolayı, yıllardır 5 kuruş zam almamışlardır.
7 dönemdir yaptıkları sözde toplu sözleşmelerin hemen hepsinde imzaladıkları zam oranları enflasyonun altında kalmış, maaşlar enflasyon oranına yükseltilmiştir.
Yani bugüne dek yapılan toplu sözleşmeler zaman kaybıdır. Oynanan tiyatrodan ibarettir.
Memur ve emeklilerimiz siz o masaya otursanız da oturmasanız da zaten enflasyon oranında zam alacaklardır.
Zam, alım gücünün artırılması demektir. Bugün memura % 100 zam yapsanız bile 2003 yılındaki alım gücüne ulaşamadığınızı hepiniz biliyorsunuz.
Mevcut hükümetin hesaplarına göre bile olsa, temmuz ayında memura yapılacak zam, enflasyon artı %10 olmalıydı. Bu zammın oranı da, yılın ilk 6 ayına ilişkin enflasyon rakamı olan % 24,73 artı toplu sözleşme gereği %10= %34.73 olarak belirlenmeliydi.
Ocak ayında verilmiş olan %15 lik toplu sözleşme zammının temmuz ayında geri alınmasıyla memura verilen zam %19.31 olmuştur. Bu gün itibarıyla memur hükümetin hesaplarına göre bile %10 alacaklıdır.
Emeklilere verilen zam oranları ve kök maaş karmaşasıyla maalesef emeklilerimiz de ekonomik çıkmaza itilmişlerdir.
SSK-BAĞKUR emeklilerimizin maaşının emekli sandığı emeklilerimizden 5 puan daha yüksek olmasının bir sebebi de acaba tüm emeklilerimize aynı seviyeye mi getirmek istiyorlar diye düşünmeden geçemiyoruz. Emeklilerimizin maaş artışlarındaki %5’lik farkın da acilen giderilmesi gerekmektedir.
Diyoruz ki, siyasetin kontrolündeki sendikalar ve hükümet iş birliğiyle memurlarımızın eli kolu bağlanmıştır.
Memurlarımızın kaybolan itibarının iadesi için,
İnsan onuruna yaraşır hayat sürebilecek bir ücret için,
Eşit işe Eşit ücret için,
Yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye için
Güvenceli ve sağlıklı çalışma koşulları için,
Yolluk, harcırah kıyafet vb. tüm yardımların günün şartlarına göre güncellenmesi için,
Emeklilikte insanca geçinecek emekli maaşı için,
Kariyer ve liyakati esas alan yöneticilik anlayışı için,
Devlet memurları üzerinden siyasetin gölgesini de kaldırmak için,
Yardımcı hizmetler sınıfını ne iş olsa yapar zulmünden kurtarmak için,
Sözleşmeli Memur köleliğini kaldırmak için,
Kanun ve Yönetmelikleriyle çağdaş ve adaletli bir personel mevzuatı için, HAYKIRIYORUZ!…
Bizi açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir ücrete mahkûm eden prangaları kırmak için haykırıyoruz!...
Biz BASK konfederasyonu olarak, Birlik Sağlık Sen Olarak, Birlik Yerel Sen olarak Hak için, Hukuk için, Adalet için, Liyakat için, Emek için,  Ekmek için, Büyük Türkiye için… HAYKIRIYORUZ!…
Biz; emeğinizin ve meslek onurunuzun bekçileriyiz!
Biz Birlik beraberlik  Ruhuyla Eşitliğin, Özgürlüğün, Hukukun üstünlüğünün gerçekleştiği Bir  Türkiye istiyoruz.
Alanlara çıkamayan siyasetin kontrolündeki sarı sendikalara inat en haklı taleplerimizi her yerde ve her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz.


Ahmet DOĞRUYOL
BİRLİK SAĞLIK SEN Genel Başkanı
BASK Konfederasyonu Genel Sekreteri




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —