Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı (BASK) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet DOĞRUYOL %25 maaş zammıyla ilgili basın açıklaması yaptı.
TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarına göre, Aralık ayı enflasyonu TÜFE % 1.18,
Bazı bağımsız araştırma şirketlerine göre ise, Aralık ayı enflasyonu %5.18. TUİK’e göre yıllık enflasyon % 64.27, Bağımsız Araştırma şirketine göre ise %100’den fazla farkla tam % 137.55 tir.
Maalesef inandırıcılığını kaybetmiş olan TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla bağımsız şirket yada şirketlerin enflasyon hesaplamaları arasında %100’den fazla farkın olmasını biri bize açıklasın. Ancak istirhamımızdır bunu açıklayan Sayın Maliye bakanımız olmasın.
2023 yılı ocak ayından itibaren vergilere, cezalara, harçlara yapılan ortalama %122’lik zamlar göstermektedir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yöneten hükümetin reel enflasyonu tam olarak %122’dir.
Yaklaşık yirmi yıl önce TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladığında, hiçbir kimse açıklanan enflasyon rakamını tartışmazdı.
Son zamanlarda ise maalesef TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını dikkate alan yok.
Peki bizler vatandaşlar olarak hangi enflasyona inanacağız? TÜİK mi? Hükümet mi? Vatandaş mı? Öncelikle açıklanan enflasyon rakamlarını herkesin kabul etmesi ve çözümünü ise millet olarak hep birlikte aramamız gerekir.
TÜİK’in enflasyon hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini, maalesef öncelikle aylığından başka geliri olmayan memur, emekli, işçi ile dar gelirli vatandaşlarımız ödemektedir.
İçinde bulunduğumuz 2023 yılı Ocak ayından itibaren memur ve emekliye yapılan %25’lik maaş zammı maalesef, bu kış gününde memur ve emekliyi sefalete sürüklemiştir. Pek çok memurun taban aylığı asgari ücret seviyesine inmiş, hatta asgari ücretin altında maaş ala pek çok memurda ortaya çıkmıştır.
Diyoruz ki, bu durumu protesto etmek adına, kamu kurumlarımızın kapısına
“BU İŞ YERİNDE ASGARİ ÜCRET UYGULANMAKTADIR” tabelaları asmakta fayda vardır.
Sayın Maliye Bakanımızın deyimiyle, %25 maaş zammıyla memurlarımızın gözündeki ışıltı söndürdünüz.
Gerek ekonomik, gerek yapılan uygulamalarla, Soyut olan Devletin, somut varlıkları olan, memurun itibarını yok ettiniz.
Çok değil 6-7 yıl önce yaklaşık üç asgari ücret alan memurun maaşını, bu gün asgari ücret seviyesine indirdiniz.
Ocak ayında tüm vergi ve harçlara, %122 zam yapanların, memur ve emekliye %25 zam yapmasının kabul edilebilir hiçbir tarafı yoktur.
En kötü ihtimalle asgari ücrete yapılan %55’lik zam memura da uygulanmalıydı.
%25 maaş zammını ayakta alkışlayan, yetkili olup, etkili olmayan, sendika başkanlarına sesleniyorum.
“tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalamış olduğunuz, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan 6. Dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir.
Yetkili olduğunuz sürede yaptığınız hiçbir toplu sözleşmede aldığınız zam oranı enflasyonun üzerinde olmamıştır.
Memurun güvencesi kaldırılmalı diyen eski genel başkanlarınızın dediği belki olmadı. Belki memurun güvencesi kaldırılmadı. Ancak, memuru sefalete mahkûm ederek, memurun itibarını yok ettiniz.
%25 maaş zammının kabul edilmesi mümkün değildir. Memur ve emekliye acilen ek zam şarttır.
Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar, kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir.
Son bir yıllık sürede pek çok gıda ürününün %150 ile %300 arasında arttığı ve bu ay içerisinde pek çok ürünün yüksek oranlarda zamlanacağı bir ortamda memur ve emekliye %25 zam vermekte nedir.
Biz istiyoruz ki, vergi dilimleri %15 olarak sabitlensin. Maaşlar her ay enflasyona ve huzur payı eklenerek düzenlensin.
Bu nasıl promosyon anlaşması?
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü resmi sosyal medya sitesinden, İzmir İl Sağlık Müdürümüz Doç. Dr. M. Emre ERKUŞ imzasıyla yapılan açıklamaya göre; promosyon anlaşmasının kaç yıllık olduğu belirtilmeden;
“ Kamu ve özel bankalar ile yapılan görüşmeler neticesinde en yüksek teklifi veren Yapı Kredi Bankası mevcut promosyon sözleşmelerinin ilimizdeki sendika temsilcileri ile birlikte mahsuplaşma olmadan 30 bin TL karşılığında Yapı Kredi Bankası ile sözleşme imzalanması ortak kararı alınmıştır. Sözleşme önümüzdeki hafta içinde imzalanacak olup, promosyon ödemeleri Ocak ayı içerisinde hesaplara aktarılacaktır. Tüm personelimize hayırlı olsun”. Bilgisi verilmiştir.
Sendikamıza gelen bilgilere göre ise, anlaşma toplantısına İlgili bürokratlar, yetkili sendika olarak Sağlık Sen, yetkili işçi sendikası olarak, öz sağlık iş ve iki memur sendikası katılmıştır. Promosyon toplantısında, ortak karar ve oy birliği ile, hiçbir itiraz olmadan, hastaneler için, kalan 2 yıla ek olarak 3 yıl, birinci basamak için kalan 4 yıla 1 yıl uzatılmış ve 5 yıllığına 30 bin TL karşılığında anlaşma sağlanmış.
Birlik Sağlık Sen olarak, Türkiye’nin üçüncü büyük ili olan İzmir ilimizdeki sağlık çalışanlarımız için imzalanacak olan, ülkemizde son bir yılda yapılan en kötü promosyon anlaşmasını kabul etmemiz mümkün değildir.
Sağlık Bakanlığının 3 yıllığına 29 bin TL anlaşma yaptığı, pek çok kurumumuzun 43 bin, 45 bin TL promosyon anlaşmaları yaptığı son zamanlarda, hem de oy birliğiyle 5 yıllığına 30 bin TL çok düşük bir rakamdır.
Önümüzdeki hafta imzalanacağı ifade edilen bu anlaşma, henüz imzalanmamışken, yol yakınken dönülmesinde ve yenilenmesinde fayda vardır.
Toplantıda usul hatası da bulunmaktadır.
Şunu da belirtmek isteriz ki, promosyon toplantılarına katılım ile ilgili sendikamıza her hangi bir davet yapılmamıştır.
Toplantıya ya yetkili sendikayı tek olarak davet edebilirsiniz. Anlarız. Yetkili sendikayı tek olarak davet etmiyorsanız, o zaman İzmir İlinde üyesi olan tüm sendikaları davet etmeniz gerekir. Katılmak isteyen sendikalar katılır, ya da katılmaz. Hangi kanuna, genelgeye, yönetmeliğe ya da kritere göre üç sendikayı davet edip, diğer sendikaları yok sayıyorsunuz?
Bize göre, Türkiye’nin en büyük üçüncü ili olan İzmir İlinde Sağlık Bakanlığına bağlı personeller için yapılmış olan promosyon anlaşması, Son bir yıldır yapılan en kötü promosyon anlaşmasıdır. İmzalanmadan yenilenmesi gerekir.