Özel Hatem Hastanesi Psikoloğu Merve Özdede fiziksel aktivitenin ruh sağlığı açısından önemine ve kış depresyonuna karşı alınabilecek önlemlere değindi.
Fiziksel aktivite beyne biyolojik ve psikolojik anlamda yaptığı etkilerle ruh sağlığını kalkındırıcı özelliğe sahiptir.
Özel Hatem Hastanesi Psikoloğu Merve Özdede fiziksel aktivitenin ruh sağlığı açısından önemine ve kış depresyonuna karşı alınabilecek önlemlere değindi.
Düzenli fiziksel aktivite yapmanın insan vücudu üzerindeki birçok olumlu faydaları herkes tarafından bilinen ve kabul edilen bir gerçek. Vücudumuzdaki organ ve sistemlerin daha uzun süreli ve sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını devam ettirmesi, bağışıklığın güçlenmesi, dolayısıyla organizmaya zararlı mikroplara ve birçok hastalığa karşı direnç sağlaması fiziksel aktivitenin bilinen başlıca yararlarından.
Fiziksel aktivitenin fiziksel yararları kadar psikolojik yararları da göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Ruhsal çöküntüler, kaygı bozuklukları, kısa ve uzun süreli depresyon gibi rahatsızlıkların gelişmesinin nedenleri arasında aktivite kısıtlılığı bulunmaktadır. Bunun giderilmesi, birçok hastalıklarda olduğu gibi ruhsal rahatsızlıklarda da hem tedbir hem de tedavi görevi görmektedir.
Fiziksel aktivite kısıtlılığı stres bozukluklarını veya depresyonu getirebilir
Aktivite kısıtlığının olduğu dönemlerde; beynimiz açığa çıkmayan enerjiyi bir şekilde atmak eğilimine girecektir ki hareketsiz ve kapalı kalmış bir bünye de bu yoğun stres durumu ve öfke nöbetleri, sinirlenme olarak kendini göstermektedir. Kısaca söylemek gerekirse bedensel olarak atılamayan olumsuz enerji fiziksel olarak somatizasyon bozukluklarına neden olabilirken, ruhsal olarak stres bozuklukları veya depresyona neden olabilmektedir.
Depresyon en çok kış aylarını seviyor
İçinde bulunduğumuz kış döneminde daha önce belirttiğimiz şikâyetler daha yoğun gündeme gelmeye başlamakta. Bunu etkileyen faktör ise aktivite eksikliğine eşlik eden hava şartları. Gecelerin uzadığı, gündüzlerin ise kısa ve güneş ışığından yeteri kadar faydalanamadığımız kış mevsimi şartlarında yeteri kadar uyusak bile uykusuz, yeteri kadar beslensek bile yorgun ve halsiz hissederiz. Uyku-Uyanıklık dengemizi sağlayan melotonin hormonu bu dengesizlikten kaynaklı üretimini arttırır ve bizde uykulu ve yorgun bir hale sebep olur. Yorgunluk şikâyeti dışında melatonin artması, serotonin hormonunda azalmaya neden olur. Çok bilindiği üzere serotonin hormonu bizim ruhsal iyilik halimizi destekleyen en önemli faktörlerden. Dolayısıyla yorgunluğa ek olarak kendimizi iyi hissetmeme durumu ile de karşı karşıya kalabiliriz.
Kış depresyonuna karşı; fiziksel aktiviteye, iyi beslenmeye, iyi uyumaya özen gösterilmeli
Zorlu kış mevsimleri başta olmak üzere hayatımızın tamamında daha zinde, sağlıklı ve ruhsal anlamda iyi hissetmek için vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamak ve gereken desteği karşılamak durumundayız. İyi beslenmek, iyi uyumak, kendimize zaman ayırmak ve en baştan bu yana konuştuğumuz fiziksel aktivitelere hayatımızda daha sık yer vermek bu desteği sağlamak için atabileceğimiz en sağlıklı adımlardır. Bir süre öncesine kadar beden ve ruh birbirinden ayrı değerlendirilirken günümüzde bu iki kavramın aslında birbiriyle uyum içinde ve bağlantılı olduğu birçok araştırma ve çalışmalarla ortaya koyulmuştur. Dolayısıyla bütünsel bir sağlıklı olma halinden bahsedebilmek için bedenimize ve ruhumuza gereken önemi vermeli, iki kavramın birbirini desteklediğini unutmamalıyız.