Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi’nde koronavirüsle mücadele servisindeki sağlık çalışanları, aile özlemlerini bir kenara bırakıp, fedakarca hastalara “nefes” olmaya çalışıyor. Hastanenin farklı polikliniklerinde görev yapan sağlık çalışanlarından, kimisi küçük çocuklarını, kimisi anne ve babasını evinde bırakarak, Kovid-19 hastalarının yardımına koşuyor. Sağlık çalışanlarının pandemi nedeniyle ailelerine hasret kaldığını söyleyen Hastane Başhekimi Doç. Dr. Ertuğrul Kılıç, “Ben 10 aydır anne ve babamın yanına gidemiyorum, onlarda gelemiyor. Çocuklarımla aynı evde yaşıyorum ama çocuklarım bana; ‘Baba bizi niye öpmüyorsun’ diyorlar. Mümkün mertebe aynı odada bulunmuyorum. Çünkü bunun vebali çok ağır” dedi.
Sağlıkta yoğun bakımın son hat olduğunu da dile getiren Kılıç “Yoğun bakım çok zorlu bir süreçtir. Sağlıkta yoğun bakım son savunma hattıdır. Ondan ötesi yok ondan sonra cephe çöker. Hasta için çok çok yıpratıcı bir süreç. Her zaman söylüyoruz maske, mesafe ve temizlik kuralına uyun ve yoğun bakıma hiç gelmeyin” dedi.
Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ertuğrul Kılıç, zorlu pandemi sürecini değerlendirdi. Kılıç, kurallara uyarak bu zorlu süreci hep birlikte atlatacaklarını söyledi.
HASTANE OLARAK MÜCADELENİN BİR PARÇASIYIZ
Gaziantep’in mart ayından bu yana salgınla en üst düzeyde mücadele etmeye çalıştığını anlatan Kılıç, “Bizlerde hastane olarak bu mücadelenin bir parçasıyız. Bu bağlamda görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Zorlu bir süreç geçirdik. Mart ayında başlayan ilk vakalar, devamında gelen vaka artışlarıyla zorlu bir yaz geçirdik. Gelen ikinci dalga ile birlikte ciddi vaka artışları ancak valiliğimizin, sağlık müdürlüğümüzün, hastanelerimizin toplu halde hep beraber uygun şekilde çalışması ve mücadele etmesi neticesinde hücum hattı dediğimiz filyasyon ekiplerimizin 24 saat üzerinden ciddi hasta takipleri bunlara ayırması, ayırdıktan sonra defans hattı olarak tabir ettiğimiz hastanelerimizin ve en son defans hattı dediğimiz yoğun bakımları güçlendirilerek gelen hastaların tedavisinde ilerleme kaydetmemiz sonuç vermeye başladı. Çok şükür geçtiğimiz gün itibariyle sağlık bakanımız Gaziantep’te vaka sayılarında yüzde 35 oranında düşüş olduğunu ifade etti. Bu sevindirici bir gelişme ancak bunun devamını getirip halkımız, bizler kurallara uyup devam edersek vaka sayıları daha da düşmeye devam edecektir. Bu yüzden hepimiz gerek sağlık çalışanları gerek halkımız hep beraber kurallara uyup çalışmaya devam edeceğiz.’’ dedi
HASTANELERİN TAMAMI DEFANSTIR
Vatandaşların pik döneminde nelere dikkat etmesi gerektiğine değinen Kılıç, “Hastanelerin tamamı defanstır. Yani hasta olduktan sonra bunu tedavi etmeye çalışan yerlerdir ve hastanenin kapasitesi bellidir. Bu kapasiteyi bir yıldır bakanlığımızın önderliğinde nitelikli bir şekilde arttırmaya gayret ediyoruz. Sağlık çalışanlarımız nitelikli ve uygun tedavi için üstün çaba sarfetmektedir ancak bu salgını ön saflarda kontrol edemezsek bu iş yürümez. Yani halk bazında kontrolü elde tutmamız lazım. Bu anlamda halkımızın bakanlığımızın açıkladığı kurallara riayet etmesi, halkımızın sosyal olarak kendini izole etmesi toplu buluşmalar ve bir araya gelme gibi buluşmaları ertelemesi gerekiyor. Bu salgında kanıtlanmış en iyi korunma yönteminin maske sosyal mesafe ve temizlik olduğunu lütfen unutmayalım” dedi.
SAĞLIKTA YOĞUN BAKIM SON HATTIR
Yoğun bakımlarda yaşanan süreçten de bahseden Kılıç, “Yoğun bakım çok zorlu bir süreçtir. Sağlıkta yoğun bakım son savunma hattıdır. Ondan ötesi yok ondan sonra cephe çöker. Kaliteli hizmet veren nitelikli yoğun bakım yatak sayımızı güçlü tutmamız gerekiyor. Gaziantep yoğun bakım yatak sayısını ciddi anlamda arttırdı. Gelecek hasta sayısını en önden saftan kesmezsek yatak sayısını ne kadar arttırırsak arttıralım yetmez. Yoğun bakıma gelen hastalar inanın çok zorlu bir süreç geçirmekteler. Bunun İtalya kaynakla görüntüsü sosyal medyada çok fazla dolaştı. Hasta için çok çok yıpratıcı bir süreç. Her zaman söylüyoruz maske, mesafe ve temizlik kuralına uyun ve yoğun bakıma hiç gelmeyin” dedi.
BİLİME UYGUN SAĞLIK HİZMETİ VERME GAYRETİ İÇİNDEYİZ
Abdulkadir Yüksel Devlet Hastanesi’nin hizmetlerinden de bahseden Kılıç, “Hastanemizin kuruluşundan itibaren bilimsel kurallara uygun hareket etmeyi şiar edinmiş bir hastaneyiz. 2020’nin ocak ayında dünyanın yakın zamanda ciddi anlamda salgın ile karşılaşacağını bilimsel yayınlardan tahmin ediyorduk. 13.01.2020 tarihinde hasta içi ilk bilimsel toplantımızı yaparak hazırlıklara başladık. Şubat ayında hastane içi algoritmamızı hazırlayarak aynı ay içinde biri halka açık olmak üzere toplam 10 eğitim toplantısı yaparak hazır hale gelmeye çalıştık. Hastanemizin imkanlarını sonuna kadar kullanarak bilime uygun sağlık hizmeti verme gayreti içindeyiz. Bildiğiniz üzere ülkemizde ve ilimizde mart ayından itibaren bulaş olan hastaları hastanelerimize almaya çalıştık. Biz de Sağlık Bakanlığımızın rehberine sadık kalarak uluslararası literatürden destek alarak sağlık hizmeti vermeye ilk günkü azimle devam etmekteyiz” dedi.
BİR HASTA KAYBETTİĞİMİZ ZAMAN EKİBİMİZ OTURUP AĞLIYOR
Sağlıkçı olarak kurallara uymadığını gördüğünde neler hissettiğini anlatan Kılıç, “ Hepimiz inanılmaz üzülüyoruz. Hastanemizde çalışan bir doktor arkadaşımız sabah geldiğinde ağlayacak gibiydi. Kendisine ne olduğunu sorduğumda ‘Hocam sabah hastaneye gelirken arabam bakımda olduğu için toplu taşımayı kullanmam gerekti. Bindiğim zaman bir takım insanların maskesiz olduğunu maskeli olanların bir kısmının da maskeyi burunlarının altına indirdiğini gördüm. O anda ağlayacaktım.’ Bunu yaptığınız zaman sadece kendinizi değil oradaki diğer insanları da riske atıp onların vebaline girmiş oluyorsunuz. Bu insanlar bize hasta olarak geliyor. Hiçbir sağlık çalışanı hasta bakmaktan asla gocunmaz, kaçmaz ama kapasitemiz belli. Burada bir hasta kaybettiğimiz zaman ekibimiz oturup ağlıyor. Biz sizleri kaybetmek istemiyoruz. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamız bile vakaları çok ciddi anlamda düşürüyor. Halkımızdan bu konuda yardım istiyoruz.”
ANNE BABAMI 10 AYDIR GÖRMEDİM
Kılıç, ‘’Aynı ilde ve birbirimize yakın yerde oturmamıza rağmen ben annemle babamı 10 aydır görmedim. Yanlarına gitmiyorum. Evime gelmeleri yasak. Onları sevmediğim için değil tam aksine onları çok sevdiğim için çocuklarımla aynı evde yaşıyorum ama çocuklarım bana; ‘Baba bizi niye öpmüyorsun’ diyorlar. Mümkün mertebe aynı odada bulunursam maske takmaya gayret ediyorum. Mümkün mertebe aynı odada bulunmuyorum. Çünkü bunun vebali çok ağır. Hele ki ailenizden birisine bulaştırdınız siz atlatabilirsiniz ama istemeden bulaştırdığınız kişi ölebilir. Bu yüzden en yakınınızdan başlayarak kimsenin vebaline girmemek lazım.’’ Dedi
AYLARDIR EVLERİNE GİTMİYEN SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZ VAR
Ayni şekilde bir çok sağlık çalışanının bulunduğunu anlatan Kılıç, “Benim aylardan covid servisinde çalışıp evine gitmeyen hemşirelerim var. Bana, ‘Hocam annem ve babamla aynı evde kalıyorum. Başka bir eve çıkma imkanım yoktur. Hastanede yatabilir miyim?’ diye soruyor. Bu insanlar aylardır kendi evlerine girmiyorlar. Biz bu kadar hassas davranırken lütfen herkesin kendi ve sevdikleri sağlıkları için, anne ve babalarının ölmemesi için kurallara uyalım.’’ Diye konuştu
AŞIDAN TOPLUM FAYDA GÖRECEK
Aşı ile ilgili açıklamalarda da bulunan Kılıç, “Bir aşının gelip bir ülkede yapılması kolay değildir. Bu aşı üretildikten sonra nerede üretildiği önemli değil sağlık bakanlığımızın denetiminden geçer. Bakanlık gerekli olduğu güvenliği gördükten sonra kendi halkına yapılmasına izin verir. Bunların hepsi tamamlandı. Aşı yapıldıktan sonra sadece aşılanan insanlar fayda görmeyecek toplum fayda görecek. Toplum içinde virüsün yaygınlığı azalacak. Bu bağlamda hem biz sağlıkçılar hem de halkımız rahatlayacağız. Bu yüzden bakanlığımızın öngördüğü bu kurala hep birlikte uymak zorundayız” dedi. Kaynak: www.gaziantepgunes.com