Prof.Dr. Mehmet KERVANCIOĞLU ve Prof. Dr. Selim KERVANCIOĞLU ve Ecz. Meltem KARAKÖK’ün babası, Prof. Dr. Metin KARAKÖK ve Prof.Dr. Piraye KERVANCIOĞLU'nun kayınpederi "Mehmet Yaşar KERVANCIOĞLU" vefat etmiştir.
Cenazesi 10.09 2025 Çarşamba günü Şireci Camii’inden ikindi namazını müteakip kaldırılacaktır.
Taziyeler Merinos Mehmet Erdemoğlu Taziye Evinde kabul edilecektir.
Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun.
70 yıldır dede mesleğini sürdüren alemdar
13’üncü nesil olarak devraldığı dede mesleğini 70 yıldır sürdüren Gaziantep'in tek alem ustası 80 yaşındaki Mehmet Yaşar Kervancıoğlu, yaptığı alemlerle Türkiye'nin birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini süslüyor.
Alem mesleğinin Gaziantep'teki son temsilcisi olan 80 yaşındaki Mehmet Yaşar Kervancıoğlu, babası ökkeş Kervancıoğlu'nun yanında mesleği öğrendiğini ve ailesinden 13'üncü kuşak Gaziantep'in tek alem ustası olduğunu söyledi.
Tarihi bakırcılık mesleğini Gaziantep ile buluşturan Kervancıoğlu ailesinin 13'üncü nesil ustalarından Mehmet Yaşar Kervancıoğlu, Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkânında son kuşak olarak dededen kalma mesleğini ilerlemiş yaşına rağmen sürdürmeye çalışıyor.
Alemcilik mesleğini yaşatmaya çalıştığını, ancak mesleğinin unutulmasından endişelendiğini belirten Yaşar Usta, "Bu meslek benim kuşağa kadar 13 nesilden bu yana geliyor. Evvel okul yoktu. Herkes bir ustanın yanında bir meslek öğreniyordu. Gaziantep'in birçok tanınan şahsiyeti dedemizin yanında bu mesleği öğrenmişler. Eskiden ustalar elemanına hem meslek hem de ahlak öğretirmişler. Dedemden önce 10 nesil var. Bu meslek bize dedelerimizden kalma, 13 kuşaktan beri geliyor. Ama artık herhalde son kuşak olacak. Bizden sonra bu işi yapacak kimse yok gibi."şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ve Gaziantep'in birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini kendisinin süslediğini belirten Kervancıoğlu, mesleğine daha 10 yaşında iken başladığını ve son kuşak olmasına rağmen mesleğini sürdürmenin çabası içerisinde olduğunu söyledi.
Gaziantep'te Ulu Cami başta olmak üzere birçok caminin kubbesini ve minaresini süslediğini söyleyen Yaşar Usta, yaptığı Allah lafzı ile Hz Muhammed yazılı alemlerin Avrupa ülkelerindeki bazı camilerde de bulunduğunu belirterek, "Gözümüzü açtık kendimizi bu mesleğin içinde bulduk. İlkokulu bitirdim ve babamın yanında bu mesleğe başladım. Biz 5 kardeştik, üçü okudu. Vefat eden bir ağabeyim vardı. Onunla birlikte biz de bakırcılık yaptık. Kervancıoğlu ailesi olarak yıllardan beri babadan oğula devam eden mesleğin son nesliyim." ifadelerini kullandı.
70 yıldır cami ve mescitler için bakır alem yapan Yaşar Usta, son olarak mesleği boyunca yaşadığı kimi anılarını ise şu şekilde anlattı:
"Bir zamanlar Türkiye adına yurt dışına gönderilen hediyeleri ben yapardım. Hatta İran Şahı Rıza Pehlevi, Farah Diba ile evlenirken Türkiye hükümeti düğün hediyesi olarak büyük bir leğen ve ibrik ısmarlamış. Ancak o sırada ben askerdim. Benim için özel izin istendi. İran Şahı Rıza Pehlevi için tek parça 40 santim büyüklüğünde hediyeyi bir ayda geceli gündüzlü çalışarak bitirdim. Yine o dönemin Amerikan Başkanı Eishnoweer, Fransa Devlet Başkanı De Guelle, İngiltere Kraliçesi Elizabeth içinde hediyeler yaptım." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
ÜNÜ TÜRK SINIRLARINI AŞAN BAKIR USTASI MEHMET YAŞAR KERVANCIOĞLU
İki Çirtik Hanek
Gaziantep’e gelip de, yekpare bakırdan imal edilen, kimi dekoratif kimi ise yemek masalarında, pasta servislerinde kullanılan üstü tek tek göz nuru işlemeli eserleri almak için gidebileceğiniz en doğru adres ise, Ünlü Bakırcı’nın sahibi, Yaşar Kervancıoğlu..
Dile kolay, 13 asırdır devam eden bir işin temsilcisi Yaşar Usta İlerlemiş yaşına rağmen, hala sabahın erken saatlerinde dükkâna gelip işlerini kendi yapıyor. 62 yıldır bu işin içinde olan Yaşar Usta, yaptığı işi ve inceliklerini şöyle anlatıyor.“ Bu meslek, babalarımızın dedelerimizin mesleği. Babam 13 asırdır yıldır devam ettiğini söylerdi. Ben 5-6 kuşak sayabilirim. Babamın adı Ökkeş, onun babası İbrahim, onun babası Mehmet, onun babası Halil, onun babası Kenan. Böyle devam ediyor.
Çalışmalarımız 1963 yılına kadar kız çeyizleri, çeyiz kapları mutfak eşyaları yapılırdı. Özel olarak kız çeyizlerine kayık takımlar yapılırdı. Şimdi zamana göre gümüş kaplama pasta takımı, sofra takımı yapıyoruz. Alem çeşitleri var. Hatta dekor olarak da evlere salonlara da koyuyorlar. Onun haricinde bakır turistik eşyalar yapıyoruz. Kapaklı sahanlar oymalı işleme var. Kullanım amaçlı ve dekoratif eşyalı. Devamlı kullanmaya müsait değil ama kullanılabilir.
Yaşar Usta’nın en büyük özelliği ise, bir zamanlar Türkiye adına yurt dışına gönderilen hediyeleri kendisinin yapması. Hatta İran Şahı Rıza Pehlevi Farah Diba ile evlenirken, Türk hükümeti düğün hediyesi olarak büyük bir leğen ve ibrik ısmarlamış. Ancak o sırada askerde olan ustaya özel izin verilmiş. O da tek parça 40 santim büyüklüğünde hediyeyi, bir ayda geceli gündüzlü çalışarak bitirmiş.Yaşar Usta’nın el emeğinin güzelliği devlet yetkilileri tarafından da beğenilince, Türkiye adına neredeyse bütün dünyaya çalışmaya başlamış.Dönemin Amerikan başkanı Eishnoweer, Fransa Devlet başkanı De Guelle, İngiltere Kraliçesi Elizabeth hediyelerin gittiği ünlülerden bazıları.
Yaşar Usta’nın dükkânı günümüzde de Gaziantep’e gelen ve değerli, el emeğinin en güzel örneklerini arayanlar tarafından ziyaret ediliyor. Hanımlar, misafirleri için gümüş kaplı pasta takımları, yemek tabakları, kompostolukları, vazoları kapış kapış alıyor.Özel olarak tek parça bakırdan yapılan ve gümüşle kaplanan kapakları nakış gibi işli pilav sahanları ise, göz kamaştırıcı Kısacası, Yaşar Usta, bir şey almaya niyetiniz yoksa bile, kendi mesleğinin en önemli temsilcilerinden biri olduğu için mutlaka ziyaret edilmesi gereken el sanatları ustalarından biri.