Kemoterapi ilaçlarına maruz kalmadan tedavi olduğunu söyleyen emekli memur Hilmi Kırımoğlu, “Karaciğerimdeki tümörün yayılmaması için tümörü yok etmek gerekiyordu. Onun için de tedavi yöntemi aradım ve TARE yöntemini tavsiye ettiler. Bunu yapan İzmir’de çok hastane yok. Üniversite hastaneleri pandemiden dolayı maalesef çok yoğun. İEÜ Medical Park Hastanesi’nde bu tedavinin başladığını öğrendik. Doktorlar için yorucu ama hasta için çok basit bir yöntem. Biliyorsunuz ki kemoterapi, hasta için yorucu bir süreç. Saç dökülmesi, halsizlik, kusma gibi yan etkileri oluyor. Bu tedavi yönteminde hiçbir yan etki gözükmüyor.” dedi.
Hedefe Yönelik Tedavi
TARE’nin Trans Arteriyal Radyo Embolizasyon kelimelerinin kısaltması olduğunu söyleyen İEÜ Medical Park Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ahmet Dirican, “TARE tedavisinde, içinde radyoaktif madde olan çok küçük boyuttaki mikroküreler, kanser kitlesinin içine, kanseri besleyen damar aracılığıyla enjekte ediliyor. Temel olarak kanser veya karaciğere metastaz yapmış kanserler için uygulanan bir tedavi. İşlem anjiografik yöntemle radyasyon emdirilmiş mikrokürelerin, karaciğerdeki tümöre enjekte edilmesiyle uygulanıyor. Tedavide karaciğerin sağlam alanları korunuyor. TARE tedavisi ile dışardan uygulanması mümkün olmayan radyasyon miktarı direk tümör içine uygulanıyor.” şeklinde konuştu.
“Yan Etki Gözükmedi”
Onkoloji konseyinde alınan karar göre TARE yönteminin uygulandığını belirten Dirican, “Hastanemizde haftalık olarak düzenli yapılan onkoloji konseyleri Medikal Onkoloji, Nükleer Tıp, Radyoloji, Genel Cerrahi, Patoloji ve Gastroenteroloji gibi branşların katılımıyla gerçekleşiyor. TARE tedavisi, Nükleer Tıp Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Taşçı tarafından uygulanan radyoaktif maddenin dozu ve planlamaları yapıldıktan sonra Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Utku Mahir Yıldırım tarafından anjiografik işlem ile gerçekleştirildi. İşlem, herhangi bir komplikasyon ve yan etki gelişmeden başarıyla sonuçlandı. İşlem sonrası hastamız tedbir amaçlı 1 gece hastanede takip edildikten sonra ertesi gün taburcu edildi.” dedi.(kanalben.com)
Nükleer Tıp Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Taşçı:'2Karaciğerdeki tümörü hastaya zarar vermeden tedavi ettik. Tümörü besleyen arterine girip tümörün en yakınından radyoaktif mikroküreler verdik. TARE tedavisinin ne denli süperselektif olduğunu sizlerle paylaşmak istedim. Tedavi sonrası görüntü bu. Tedavi öncesi MAA ile test edip ulaşmayı hedeflediğimiz sonuca tamamen ulaşabilmişiz. Sirozlu hastada karaciğerin diğer alanlarına ve vücudun diğer alanlarına da zarar vermeden tümörü tedavi ettik.''