O yaşta çalışmam, ekonomik zorunluluğun gereğiydi. İşe başladığım gün, fiilen üstlendiğim ailevi sorumluluklarımın resmen başladığı ve adeta bir anda büyüdüğüm gündü.
Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri İşletmeler Müdürlüğü Konsantre Üzümsuyu Fabrikasına adım attığımda kalbimin ritmi yükselmişti. Müdürümüz, 44 yıldan beri ağabey bildiğim Yılmaz Kurt’u, Makina Mühendisi Fazlı Kirişçi, Kimya Mühendisi (tanıyan herkesin Adnan hocası) Adnan Ercan’ı, Günay (Güreş) Ablayı ve diğer arkadaşları burada tanıdım, sevdim. Bir yıl sonra genel müdürlükte görevlendirildim. İşe giriş başvurumu imzalayan Ökkeş Kıroğlu Bey’i unutur muyum?
O dönemde Güneydoğubirlik’te çalışmak adeta ayrıcalıktı. Sonraki yıllarda ekonomik sıkıntılar dolayısıyla maaşlar gecikmeli ödense de çalıştığımız kurum sağladığı istihdam, siyasetteki belirleyici rolü ve ekonomiye kattığı değerle Gaziantep’in yanı sıra bölgede önemini korumuştu.
Ancak, talebin çok üzerindeki istihdamın sonucu olarak çalışan sayısının hatırladığım kadarı ile üçte iki oranında düşürülmesi kararı alındı. Belirlenen kriterler (askerliğimi yapmamıştım, karı kocanın birlikte çalışması halinde eşlerin birisinin ayrılması) kapsamında olduğumdan 15 Mart 1983’te ayrılmak durumunda kaldım.
O an benim hayatımın dönüm noktası oldu. İlk anda çok üzüldüğümüz birçok karar ve sonucun, hakkımıza hayırlı olduğuna tanık oluruz. Güneydoğu Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’nden ayrılmam sonrasındaki yol haritam buna güzel bir örnektir. Yıllar ilerledikçe, “Allah işten çıkarılma kriterlerini belirleyenlerin anasına, atasına rahmet etsin” diye defalarca dua ettim. Her son aynı zamanda bir başlangıçtır, buna samimiyetle inananlardanım.
Metin Aybey’in yanında kısa süreliğine diye adım attığım basın sektöründe doğrudan ve dolaylı 38 yıl geride kaldı. Ebediyete göç eden Vahittin Bozgeyik, Bezmi Özkan ve Mehmet Sağlam’ın çok ama çok büyük desteklerini gördüm. Allah üçünden de rahmetini esirgemesin. 30 Eylül 1987’de Anadolu Ajansı’nda, emeklilik sonrası 4 Mart 2003’te SANKO’da çalışmaya başladım, 44 yılda sadece dört işyerinde çalışmışım.
Umarım basın dünyası ve sonrası dönemimin ağırlıklı olduğu konuları yazma fırsatı bulurum. Yaşadıklarımı olumlusu ve olumsuzu ile hep kazanç olarak düşündüm. Bende iyiliğine ya da kendince kötülüğüne iz bırakan herkese teşekkür ederim. Hepsinden öğrendim. İyilerden iyiliği öğrenip iyi olmayı, kötülerden kötülüğü öğrenip kendimi esirgemeyi öğrendim.
Şunu da özellikle ifade ediyorum; hiç kimseden helallik talebim yok, hakkı olan veya olduğunu düşünen iki dünyada yakamı tutabilir, hakkıdır. Sağlığım elverdiği, ömrüm yettiği sürece bu paylaşımı aynı şevkle yenilemeyi diliyorum.