Gaziantep Eczacı Odası’nın seçimli olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Genel kurulda tek liste ile gidilen seçimlerde mevcut başkan Mehmet İrfan Demirci yeniden başkan seçildi. Demirci, genel kurulda yaptığı konuşmada yardımcı eczacılık uygulamasının getirdiği sorunlara dikkat çekti.
GAZİANTEP VE KİLİS’TE 840 ÜYEMİZ VAR
Gaziantep Eczacı Odası Başkanı Mehmet İrfan Demirci, genel kurulla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Genel kurulumumuzu başarılı bir şekilde yaptık. Kilis de Gaziantep’e dahil. Sadece merkezde 520 civarında eczanemiz var. Toplamda ise 620’nin üzerinde eczanemiz var. Özel hastanelerde, depolarda çalışan eczacılarımız da var. Odamızın 840 tane üyesi var. Üyelerimizin tamamını kucaklamaya çalışıyoruz” dedi.
GENEL KURULUMUZ BİLİMSEL KONGRE GİBİ OLDU
Genel kurulda sadece bugünü değil geleceği de konuştuklarını belirten Oda Başkanı Demirci, “Teknolojik değişimlerden nasıl faydalanabilirizi tartıştık. Dünyada eczacılık alanı değişiyor. Bugün yapay zekadan tutun da robotik araçlara kadar gerçekleşen değişime ayak uydurmamız gerekiyor. Kurulda çok sayıda eczacı arkadaşımız söz aldı. Kongremiz seçim kongresinden çok bilimsel bir kongreye dönüştü. Böyle de olması gerek. Yönetimi daha da gençleştirmeye çalıştık. Üyelerimizin yüzde 20’si son iki yılda 30 yaşın altındaki gençlerden oluştu” diye açıklamada bulundu.
ECZACILIK SORUNLU BİR ALAN HALİNE GELDİ
Demirci, şöyle devam etti: “Eczacılık alanı çok sorunlu bir alan. Devletle çalışıyorsun. Devletin ilaç üzerinde ciddi bir baskısı var. Biz ilacın yüzde 58’ini ithal ediyoruz. Yüzde 60’a yaklaştık. Zor bir alanda örgütsel olarak güçlü olamazsanız ciddi sorun yaşarsınız ve sorunların altında kalırsınız. Böylece küresel ölçekli dünyada yok olur gidersiniz.
YARDIMCI ECZACILIK SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Bizim şuan en büyük sorunumuz eczacılık fakültelerinin kontenjanlarının yükseltilmesinden dolayı işsiz eczacıların yaratılacak olmasıdır. Ki artık bunları görüyoruz. Yardımcı eczacılık diye bir müessese kuruldu. Eczacılık fakültelerinden yeni mezun olan genç arkadaşlarımız eczane açma noktasında sınırlama olduğu için sıkıntılar yaşıyorlar. Çalışacak eczane ve alan bulmaya çalışıyorlar, mağdurlar. Bu yardımcı eczacılık meselesi çözülemezse alanımızın en büyük sorunu olacaktır. İşsizliğe çözüm bulmak zorundayız. Biz eczacılar da katkı sunmak zorundayız.
KENDİMİZİ GELİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR
2018 yılından itibaren eczacılık fakültesini bitirenler bir eczanede yardımcı eczacılık yapmadan eczane açma hakkına sahip olamıyor. Bu aşamayı geçtikten sonrada eczane açmak için 3 bin 500 nüfus gibi bir sınırlama getirildi. Arkadaşlarımız ilk aşamayı geçtikten sonra bu sefer de eczane açamama engeli ile karşı karşıya kalacaklar. Böyle bir sorun var ama biz de kendimizi geliştirmek zorundayız. Sağlık Bakanlığı tarafından eczaneler birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak kabul edildi. Biz maden sağlık hizmet sunucusuysak halka sunduğumuz sağlık hizmetinin niteliğini de geliştirmek zorundayız. Örneğin danışman rolümüzü öne çıkarmalıyız. Hasta bakımlarında ön plana çıkabiliriz. Kamunun obezite, bağımlılık gibi birçok konuda halk sağlığını iyileştirmesine ilişkin yapıtığı çabalara eczacılar büyük katkılar sunabilir. Bizim de değişmemiz gerekiyor. Ama bu değişimi tek başımıza yapamayız. Kamu desteği, Sağlık Bakanlığı’nın ve SGK’nın tabip odalarının desteği ile yapabiliriz. Diğer sağlıkla ilgili alanların desteği olmadan yapamayız. Biz bunu yapabiliriz. Bir sıkıntımız yok ama bunun içinde bir ekonomik destek gerekiyor.
BU ALAN MUTLAKA DESTEKLENMELİ
Eczacıların şöyle bir özelliği var: Türkiye’deki eczanelerde eczacı haricinde 70 bin çalışanımız var. Toplam ciro ile kıyasladığınız zaman her halde en fazla istihdam yaratan alan eczacılık alanı diyebiliriz. En büyük holdinglerin cirosuna baktığınızda bu rakamları bulamazsınız. Onun için bu alanın mutlaka desteklenmesi lazım.”