Türkiye Kamu-Sen Gaziantep İl Temsilcisi Kemal KAZAK, yaklaşan yetki süreci hakkında bir basın açıklaması yaptı. KAZAK şu ifadelere yer verdi:
PANDEMİ SÜRECİ
İnsanlık bir yılı aşkın bir süredir ağır ve zorlu bir sınavdan geçmektedir. COVID-19 küresel salgınını önleme amacıyla hayatımıza giren sokağa çıkma ve seyahat kısıtlamaları, esnek çalışma saatleri, maske takma, HES Kodu gibi uygulamalar daha önce hiç yaşamadığımız ve yaşamak da istemeyeceğimiz olumsuzlukları beraberinde getirmiştir.
Salgının etkilerinin uzun bir süre devam edeceği ve sosyal yaşantımızın eski haline dönmesinin güç olduğu görülmektedir. Salgının, ekonomik ve sosyal boyutlardaki etkisiyle hayatımızı kökünden değiştireceği, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bütün otoritelerce dile getirilmektedir.
Bu beladan kurtulmak, dünyada tek bir insanın dahi kapsam dışında kalmadan ortak hareket etmesi ve tedbirlere uymasıyla olacaktır. Dolayısıyla yaşadığımız bu süreç, bizlere toplumsal birlikteliğin ve farkındalığın önemini bir kere daha göstermiştir. Toplum yaşamı değişirken çalışma yaşamı bu değişim ve dönüşüm sürecinden en derin şekilde etkilenen alan olmaktadır.
İŞ GÜVENCEMİZ TEHDİT ALTINDA
Özellikle sınırsız çalışma süreleri ile başlayan ve evden, kısa zamanlı, kısmi süreli çalışma gibi yöntemlerle hayatımıza giren esnek ve güvencesiz düzen, önümüzdeki dönemde kamu görevlileri bakımından da bir tehdit oluşturacak şekilde karşımıza çıkacak, teknolojik imkân ve araçlar daha yoğun bir biçimde çalışma hayatında kendisine yer edinecektir.
2018 yılından beri “Sendika 4.0” projemizle de dile getirdiğimiz üzere bazı mesleklerin ortadan kalkması, yeni mesleklerin ortaya çıkması, yüksek oranlı işsizlik, düşük ücretler, evden eğitim, uzaktan çalışma, esnek istihdam, yapay zekalı robotların iş hayatına katılması gibi büyük bir dönüşüm süreci bizleri beklemektedir.
Nitekim geldiğimiz noktada uzaktan çalışma, internet üzerinden alışveriş yapma, elektronik ortamda görüşme ve toplantı düzenleme gibi gelişmeler hayatımızı kolaylaştırsa da perde arkasında pek çok çalışanın işini kaybetmesine ya da ücretlerinin düşmesine neden olmuştur.
ARTIK YETER DİYELİM
Yaşadığımız pek çok olumsuzluğun yanında bu süreçte özellikle kamu çalışma hayatında yetkili görünen ama ortalarda hiç görünmeyen malum sendika ve konfederasyonların durumun vahametini kavrayamamış olmaları, geleceği görmekten uzak tutum ve yaklaşımları, toplu sözleşme görüşmelerinde ihanete varan vurdumduymazlıkları, kamu çalışanlarının ekonomik olarak her geçen gün biraz daha geriye gitmesiyle sonuçlanmıştır.
Yetkili sendikalar ve konfederasyonun bu gafleti, 2020 yılı içinde memur maaşlarının dolar karşısında yüzde 13,2; altın karşısında yüzde 28,6; açıklanan enflasyon karşısında ise yüzde 3,04 erimesine neden olmuştur. Geçtiğimiz yıl 4 kişilik ailenin aylık zorunlu harcamaları 965,1 TL artarken memur maaşları ortalama 463,86 TL artmış, aile bütçesi aylık 501,24 TL daha açık vermiştir.
HER GÜN KAYIP YAŞIYORUZ
2021 yılının ilk yarısı için ise memur ve emekli maaşlarına öngörülen yüzde 3’lük zammın 1,68’i daha ilk ay enflasyonu ile geri alınmıştır. Vergi dilimlerindeki adaletsizlik, önümüzdeki dönemde yaşanacak enflasyon ve salgın nedeniyle oluşan belirsizlik 2021 yılının kamu çalışanları açısından çok daha zorlu geçeceğini göstermektedir.
YETKİYİ EHLİNE VERİN
Bu sene yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri, 2023 yılına kadar memur ve emeklilerin kaderinin belirleneceği önemli bir dönemeçtir.
Genel seçimlerin normal şartlarda 2023 Haziran’ında yapılacağı dikkate alındığında bu toplu sözleşme, kamu görevlileri bakımından seçim öncesindeki son pazarlık imkânı olacaktır. Bu noktada kamu görevlilerimizin ve emeklilerin geleceği, bu yıl Ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde yetkili olarak yer alacak sendikalara bağlanmıştır.
YA YOKSUKLUK, YA RAHAT BİR NEFES DİYECEKSİNİZ
Bu nedenle önümüzdeki yetki dönemi kamu görevlilerimiz açısından hayati bir önem kazanmıştır. Kamu çalışanlarının yukarıdaki verileri iyi analiz etmeleri ve ekonomik uçuruma sürüklenmelerini engellemek için karar vermeleri gerekmektedir.
Kamu çalışanları gelecek iki yılda ya açlık ve yoksulluğa mahkûm olmaya devam, ya da işi ehline verip rahat bir nefes almaya karar vereceklerdir.
Uyarması bizlerden, karar onlardan.