Hemşireler, sağlık sistemimizin vazgeçilmez taşıyıcıları; bilgi, şefkat ve fedakârlığın sembolüdür. Hastanın yanında ilk olan, en çok kalan, çoğu zaman sesi dahi duyulmayan ama hep orada olanlardır. Ancak Türkiye’de hemşireler, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ekonomik ve idari yükler altında da ezilmektedir.
Yıllardır süregelen mevzuat dışı görevlendirmeler, asli görev tanımının dışına çıkarılarak yapılan işler, hem hemşirelik mesleğini yıpratmakta hem de hizmet kalitesini düşürmektedir. Üstelik bu durum, birçok hemşirenin mesleki saygınlığını ve iş güvenliğini zedelemektedir. Aynı zamanda ek ödemelerde adaletsizlik, nöbet ücretlerinin yetersizliği, tayin ve görevde yükselme süreçlerinde liyakatten uzak uygulamalar gibi sorunlar, hemşirelerin idari ve mali kayıplar yaşamasına neden olmaktadır.
Bu gerçekler ışığında Hemşirelik Haftası, yalnızca çiçeklerle değil, sorunların tespiti ve çözüm talepleriyle anlam kazanmalıdır.
İşte tam da bu noktada, HEP-SEN (Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası), hemşirelerin sesi ve güvencesi olarak sahadaki sorunları cesurca dile getirmekte, hukuki ve sendikal mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektedir. Mevzuata aykırı uygulamaların karşısında duran, hak kayıplarının takipçisi olan HEP-SEN, hemşirelik mesleğinin saygınlığını ve hak ettiği değeri kazanması için büyük bir özveriyle çalışmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, emeğin karşılığını bulduğu, hakların korunduğu bir sistem, hem sağlık çalışanları hem de toplum için daha sağlıklı bir gelecek demektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, gece gündüz demeden çalışan tüm hemşirelerimizin Hemşirelik Haftası’nı kutluyor; onurlu mücadelelerine omuz veren HEP-SEN’e teşekkür ediyoruz.
İyi ki varsınız, iyi ki hep yanımızdasınız.
