Hemşire Fatma Solak, Kilis Devlet Hastanesi yakınlarında polis memuru eşi Hasan Solak’ın silahlı saldırısına uğradı. Yaralanan Fatma Solak, Kilis Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Fatma Solak’ın öldürülmesi Antep’te protesto edildi.
Yeşilsu Parkı’nda açıklama yapan Gaziantep Demokratik Kadın Platformu, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ve kadın düşmanı politikaların Fatma Solak’ın katledilmesine zemin hazırladıklarını belirtti.
Açıklamada, “Caydırıcı cezalar verilmedikçe kadın cinayetlerinin önü açılıyor” denildi.
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALAR ZEMİN YARATIYOR’
“İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini sağlayanların, erkek yargının ve kadın düşmanı politikaların Fatma Solak’ın katliama uğramasının zeminini yarattığını” vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Kadınlar artık kendi çalıştıkları iş yerlerinde ve hatta evlerinde bile güvende değil ve erkek şiddeti ile karşı karşıya kalmakta. Çalıştığı hastanenin önünde kaybettiğimiz Fatma Solak’ın eşi, polis memuru olmasından dolayı taşıdığı silahı kendi eşine karşı kullanarak ölümüne sebep olmuştur. Ayrıca Fatma’nın yanında bulunan arkadaşı da polis memuru Hasan Solak’ın kurşunlarından yaralanarak, şiddetten nasibini almıştır. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.”
‘KADINLARIN HAKLARINI ARAMA DİNAMİĞİ ŞİDDETLE BASTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Kadınların defalarca ve her yerde “İstanbul sözleşmesi yaşatır” demesine rağmen İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiği hatırlatılan açıklamada, caydırıcı cezalar verilmediği ve yeni şiddet olaylarının ve kadın cinayetlerinin önünün açıldığı ifade edildi.
Şiddeti uygulayan failin, yaptığı şiddetle ilgili ceza almadığı müddetçe kadın cinayetlerinin artacağının altının çizildiği açıklamada, “Önlem alınmadıkça cinayetler azalmaz. Diğer taraftan, vahşetin boyutu her geçen gün artacaktır. Failler en ağır cezayı almalılar, adalet tarafsız işlemeli, anaokullarından başlayarak toplumsal cinsiyet eğitimleri sağlanmalı, eşitlikçi politikalar kamu kurumları başta olmak üzere tüm alanlarda uygulanmalı, cinsiyetçi söylemler suç sayılmalı ve İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır. Kadınların haklarını arama dinamiği şiddetle bastırılmaya çalışılıyor. Kadınların onlarca yıllık mücadelesi ve emeği ile yaşam herkes için ayrımsız, sömürüsüz, özgür ve eşit olacaktır. Vardık, varız, var olacağız” denildi.(Haber: Cengiz Anıl Bölükbaş/ gazeteduvar.com.tr)