Edirne'de pandemi dönemi olan 13 Mart 2021 tarihinde Serhat Aile Sağlığı Merkezi'ne başvuran Türkmen Ş. adlı kadın, aile hekimi Özlem Önal'a, çocuğuna özel bir hekim tarafından yazılan reçeteyi gösterip ilaç yazmasını istedi. Doktor Önal, hastanın görev yaptığı merkeze kayıtlı olmadığını, hastayı görmesi gerektiğini belirterek, "Hasta gelmeden işlem yapamam" deyince Türkmen Ş., merkezden ayrıldı.
Bir süre sonra kadının eşi Orhan Ş., merkeze gelerek hasta muayene eden doktor Özlem Önal'a reçeteyi yazmadığı için tepki gösterdi. Önal, "Hasta çocuk gelsin muayene edeyim, duruma göre değerlendireceğim. Hasta görülmeden ilaç yazamayız yasak" dedi. Bunun üzerine Orhan Ş., "Biz özele gittik zaten. Siz ne işe yararsınız? Cahil, küstah, soytarı, terbiyesiz" diye hakaretlerde bulunarak merkezden ayrıldı.
Özlem Önal, polise başvurup, Orhan Ş.’den şikayetçi oldu. Soruşturmanın ardından Orhan Ş., hakkında 'Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan Edirne 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.Sanık Orhan Ş. duruşmada, hakaret etmediğini ve suçsuz olduğunu savundu.
Mahkeme, Yargıtay içtihatlarına göre, 'terbiyesiz', 'cahil' gibi ifadelerin kişilerin onur, şeref saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp kaba söz niteliğinde olduğunu belirttiğine atıfta bulunarak, Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi'nin verdiği bir kararda, 'soytarı' sözünün hakaret oluşturduğunu hükmettiğine vurgu yaptı. Mahkeme, sanığın söylediği 'soytarı' sözü ile kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle 7 bin 80 lira para cezasına çarptırdı.
Aile hekimi Özlem Önal, görmediği bir hastaya reçete yazmadığı için, 'cahil', 'küstah', 'soytarı', 'terbiyesiz' gibi sözlerle hakaretlere uğradığını belirterek, "Bana söylüyor bunları ve ben hastayı muayene etmek istediğim için hakarete uğruyorum. Pandemide dünyada insanlar birçok hekime, sağlık merkezlerine ulaşamadı. Ben, 'Çocuk hastaysa gelsin muayene etmek istiyorum. İşimi yapmak istiyorum' diyorum. Üstelik hiç tanımadığım biri ve bana kayıtlı olmayan bir kişi. Hastam da değil, hayatta ilk defa gördüğüm bir kişi. Onun üzerine bu şekilde bir hakarete maruz kalıyorum. Doktora çıktıysa o reçeteyle alabileceğini söyledim. Ama mevzu orada para vermek istememesi. Hakaretleri sıralayınca burada başka hastalar da vardı, o kişiyi ayıpladılar. O alamadı hızını, ben 'Bekleyin polis çağıracağım' dedim. Onun üzerine gitti zaten. Polisi çağırdık. Kamera görüntülerinden plakasını almıştık. Tespit ettik, şikayetçi olduk. Daha sonra 2 kere mahkeme oldu, ona gittik. Sonuçta hakaret davası olarak mahkeme olayı sonuçlandırdı. Mahkeme, soytarı kelimesini kamu görevlisine hakaret olarak değerlendirdi. 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırıldı" diye konuştu.
Hakarete uğradığı dönem kadına yönelik şiddetin çok yoğun olduğu bir dönem olduğunu söyleyen Önal, "Hiç tanımadığım biri tarafından niçin böyle bir hakareti sineye çekeyim? Üşenmedim de. Aslında meslektaşlarıma, kamuda ya da özelde çalışan herkese bunu tavsiye edebilirim. 'Bir şey çıkmaz' demesinler, bence haklarını bu anlamda arasınlar. Onları destekleyecek bir sürü yapı var, yalnız da değiller" dedi.
