Günümüzün Hastalığı: Diyabetes Mellitus (Şeker)

Günümüzün Hastalığı: Diyabetes Mellitus (Şeker)

Medical Park Gaziantep Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özkaya Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) hakkında bilgi verdi.

Medical Park Gaziantep Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özkaya Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) hakkında bilgi verdi.

 

Gaziantep Medical Park Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mesut Özkaya, Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetes mellitus diğer bir ifade ile şeker hastalığının bugün için toplumumuzda en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olduğunu belirtti. Diyabet hastalığının vücudumuzda kan şekerini düşürmeye yarayan insülin hormonunun yokluğu ya da etkisizliğine bağlı olarak ortaya çıktığına vurgu yapan Prof. Dr. Özkaya şeker hastalığının tüm bedenimizi etkileyen metabolik bir hastalık olduğunun altını çizdi.

 

Prof Dr. Mesut Özkaya, ‘’Diyabetes mellitusun 2 farklı tipi vardır: Bunlardan birisi Tip 1 Diyabetes Mellitus’dur. Tip 1 diyabetes mellitus, daha çok genç yaşlarda görülen vücutta insülin hormonunun yokluğu ile ortaya çıkan hastalıktır. İkinci diyabet tipi ise daha sık görülen tip 2 diyabetes mellitustur. Tip 2 diyabetes mellitusda ise sebep mevcut olan insülin hormonunun etkisizliği tıbbi adıyla insülin direncidir. Diyabetes mellitus sık görülen bir hastalıktır. Son bilimsel çalışmalara göre ülkemizde görülme oranı 13,7 olup bu oran bölge ve şehirlere göre değişiklik göstermektedir. Ülkemizde yaklaşık yedi ile on milyon kadar diyabet hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Tüm diyabet hastalarının yaklaşık yüzde on - onbeşi tip 1 diyabetli iken geri kalan yüzde seksenbeş -  doksanı tip 2 diyabetlidir. Diyabetin erken tanısı için bilinmesi gereken temel kurallar aşağıda yer almaktadır: 45 yaşından büyük her birey mutlaka açlık kan şekerini ölçtürmeli ve şeker yükleme testi yaptırmalıdır. 45 yaşından küçük olan bireylerde ise aşağıdaki özelliklerden herhangi birisi varsa yaşı ne olursa olsun mutlaka açlık kan şekerini ölçtürmeli ve şeker yükleme testi yaptırmalıdır. Kilo fazlalığı olanlar, Tansiyon yüksekliği tespit edilenler ya da bu sebeple ilaç kullananlar, Kolesterol ya da trigliserid yüksekliği saptananlar yada bu sebeplerden dolayı ilaç kullananlar, Ailesinde birinci derece akrabalarının herhangi birinde ( anne ,baba, kardeş, amca, hala, dayı, teyze) şeker hastalığı olanlar, Daha önceki gebeliğinde iri bebek ( dört kilogramın üstü) doğuranlar, Daha önceki gebeliklerinde gebeliğe bağlı şeker hastalığı tespit edilenler, Daha önce ölçülen açlık kan şekeri 100 ile 126 arasında çıkanlar, Daha önce ölçülen tokluk kan şekeri 140 ile 200 arasında çıkanlar, Polikistik over hastalığı olanlar, Son zamanlarda çok su içen, çok idrara giden, halsizliği ve zayıflaması olanlar, Herhangi bir sebeple yapılan idrar tahlilinde şeker saptananlar. Bu özelliklerden herhangi birine sahip olan kişilerin mutlaka diyabet hastalığı yönünden tetkik edilip değerlendirilmesi gerekir. Bu gibi durumlarda diyabet hastalığı şüphe edilen aday kişilere şeker yükleme testi yapılarak durum kolaylıkla aydınlatılır. Açlık kan şekerine göre saptanamayıp şeker yükleme testi sonrası diyabet tanısı alan kişilere de halk arasında söylenen ‘’gizli şeker ‘’ tanısı konmuş olur.’’ İfadelerine yer verdi.

 

DİYABET BELİRTİLERİ

Prof. Dr. Özkaya, Diyabet hastalığının erkenden tanısı konulabilen bir hastalık olduğunu ifade ederek, Erken tanıda bireylerin bazı şikayetlerinin önemli bir yol gösterici olduğunu kaydetti.

‘’Diyabet hastalarında olabilecek şikayetlerin, çok su içme, çok idrara gitme, halsizlik, yorgunluk, İştah artışına rağmen kilo kaybı, sık mantar enfeksiyonu, ağız ya da dil damak kuruması, yemeklerden yaklaşık bir buçuk iki saat sonra olan uyuklama, terleme, iç geçmesi gibi şeker düşmesi şikayetlerinin olması başlıca belirtilerdir. Diyabet hastalığı tanısının konulabilmesi için, on-on iki saatlik açlık sonrası ölçülen kan şekerinin 126 mgr/dl ve üzerinde olması, herhangi bir zamanda rastgele ölçülen kan şekerinin 200 mgr/dl ve üzerinde olması, doğru şartlarda ve kuralına uygun yapılan şeker yükleme testinde 2. Saat kan şekerinin 200 mgr/dl’nin üzerinde olması, Üç aylık şeker ortalamasını gösteren hemoglobin A1c nin 6.5 ve üzerinde olması gibi göstergelerin olması yeterlidir. ‘’ dedi.

 

DİYABET TEDAVİSİ

Prof. Dr. Mesut Özkaya ‘’Diyabet hastalarında tanı konulduktan sonra ya da diyabet tanısı olan bir hastada önemli noktalardan birisi de doğru takip ve tedavidir. Tedaviden sadece ilaç ya da insülin tedavisinin anlaşılmaması gerekir. Diyabetik bir hastanın tedavi kuralları, diyabetik hastanın eğitimi, kişiye özgü tıbbi beslenme tedavisi, kişiye özgü egzersiz / fiziksek aktivite, ilaç tedavisi olarak öne çıkmaktadır. Bugün için diyabet tedavisinde kullanılan pek çok ağız yoluyla kullanılan ilaçlar ve insülin tedavisi yer almaktadır. Tip 1 diyabetik hastalarda ilaç tedavisi olarak sadece insülin kullanılırken, tip 2 diyabetik hastalarda ise pek çok çeşitli ilaçlar ve insülin seçenekleri vardır. Diyabetik bir hasta hangi tip olursa olsun uygulanan tedavinin bazı hedefleri vardır. Tedavi hedefleri şu şekilde sıralanabilinir: Açlık kan şekeri, 110 mgr/dl ‘nin altı, 2. saat tokluk kan şekeri: 140 mgr/dl’nin altı, 3 aylık şeker ortalamasını gösteren HbA1c değerinin 7’nin altında olması, ancak bazı özel durumlarda bu hedeflerin daha yüksek değerlerde kabul edilebileceğini unutmamak gerekir. Diyabet hastalarında tedavinin amacı sadece yukardaki rakamsal hedefleri yakalamak değildir. Asıl amaç diyabetin sebep olduğu olumsuz sonuçları engellemektir. Çünkü diyabet tedavisi tam yapılmazsa yaşam süresini ne yazık ki kısaltan bir hastalıktır. Ayrıca sadece diyabet yaşam süresini kısaltmakla kalmaz beraberinde insanın yaşam kalitesini bozan pek çok sağlık sorununa neden olmaktadır. Bugün için diyabet hastalarında en önemli ölüm sebebi kalp krizi gibi vücuttaki damarları içeren hastalıklardır. Yine diyabet hastalığı günümüzde körlüğün, diyalize girecek kadar ilerleyen böbrek yetmezliğinin ve kazalar hariç ayak kesilmelerinin en önemli sebebidir. Sık görülmesine rağmen diyabetten korkmadan bilinçli toplum düşüncesiyle mücadele edilmesi tedavi ve sonuçların iyi sonuçlarının anahtarı olacaktır. ‘’Diyabet hayata tatlı bir bakıştır’’ ifadesine yer verdi.