1. Google yorumlarına getirilen durdurma kararı, sağlık turizmi alanındaki rekabeti nasıl etkileyebilir?
Google yorumlarının özellikle sağlık turizmi alanında çok kritik bir etkisi vardı. Çünkü yurt dışından hizmet almak isteyen biri için en büyük referans kaynaklarından biriydi bu yorumlar. Durdurma kararı, sektördeki rekabeti dijital görünürlük ve içerik stratejilerine daha çok odaklanan bir forma evriltmeye zorlayacak. Artık “birikmiş yorum sayısı” kadar, kurumun dijital vitrinini nasıl yönettiği, içeriğini nasıl kurguladığı, uzmanlığını nasıl aktardığı daha belirleyici olacak. Bu da aslında bizi daha stratejik ve etik temelli bir dijital pazarlama dönemine itiyor diyebilirim.
2. Bu karar, sağlık kuruluşlarının marka itibarını koruma stratejilerinde ne tür değişikliklere yol açabilir?
İtibar yönetimi artık sadece memnun hasta yorumlarını beklemekle değil, proaktif bir anlatım dili geliştirmekle mümkün olacak. Kurumların uzmanlık alanlarını anlatma biçimleri, hasta güvenini sağlayacak şeffaflıkta içerikler üretmeleri, sosyal medya ve web sitelerinde bilgiye dayalı iletişim kurmaları çok daha önemli hâle gelecek. Bu noktada, yalnızca iyi bir görünüm değil, gerçek bilgi paylaşımıyla şekillenmiş bir kurumsal duruş ön plana çıkacak. Bu karar, kurumsal itibarın sürdürülebilirliğini algoritmalara değil, stratejiye teslim etmemiz gerektiğini hatırlatıyor.
3. Hasta yorumlarının dijital pazarlama üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, sağlık kuruluşları alternatif olarak hangi yöntemleri kullanabilir?
Yorumlar pasif bir tanıtım aracıyken, artık aktif anlatı biçimlerine dönme zamanı. Vaka bazlı anlatımlar, bilgilendirici blog yazıları, hekim içerikleri, doğru hazırlanmış röportajlar ve video formatında uzman anlatımları, alternatifin ötesinde artık bir ihtiyaç. “Hastamız çok memnun kaldı” demektense, “Neyi nasıl uyguladık, hangi aşamalardan geçtik, bu işlem neden kişiye özel planlandı?” gibi detaylar, danışan güvenini en az yorumlar kadar etkili bir biçimde sağlayabilir. Şeffaf, öğretici ve profesyonel bir anlatım tarzı, bugünün sağlık dijitalinde en güçlü alternatiftir.
4. Sağlık turizmi alanında rekabetçi olabilmek için dijital pazarlamada hangi yenilikçi yaklaşımlar kullanılmalı?
Dijital pazarlama artık “görünür olma”dan çıkıp “anlamlı olma” dönemine girdi. Yenilikçi yaklaşım derken sadece yeni platformları değil, o platformlarda nasıl bir anlatı dili kurduğumuzu da düşünmek gerekiyor. Yapay zekâ destekli içerik optimizasyonu, hiper-hedefleme ile dijital reklamcılık, interaktif içerikler, hastayla iki yönlü etkileşime dayalı stratejiler ve en önemlisi de lokalizasyon. Örneğin Almanya’daki bir danışanla İngilizce değil, Almanca konuşan bir içerik kurgusu... Bu artık bir lüks değil, rekabetin asgari gerekliliği.
5. Sağlık kuruluşlarının SEO stratejilerinde en sık yapılan hatalar nelerdir ve bunları nasıl iyileştirebilirler?
En büyük hata, SEO’yu hâlâ sadece anahtar kelime yerleştirmekten ibaret sanmak. Oysa SEO, bilgi mimarisi kurmaktır. En sık yapılan hatalardan biri, kullanıcıya değil Google’a yazmak. Bir diğeri, içeriklerin güncelliğini ihmal etmek. Sadece “hizmetlerimiz” sayfası ile üst sıralarda kalınamaz. Bloglar, sıkça sorulan sorular, işlem süreçlerini anlatan içerikler, rehber niteliğinde sayfalar ve video destekli anlatımlar SEO’yu derinleştirir. Ayrıca teknik altyapı da göz ardı edilmemeli: mobil uyumluluk, sayfa hızı, güvenlik protokolleri gibi alanlarda da profesyonel destek şart.
6. Dijital pazarlamada sosyal medya platformlarının sağlık turizmi alanındaki rolü nasıl daha etkili kullanılabilir?
Sosyal medya, artık sadece duyuru panosu değil; bir güven inşa alanı. Etkili olmak için samimiyetle profesyonellik arasında dengeli bir dil kurmak gerekiyor. Gerçek danışan süreçlerinden izinli anlatımlar, hekim röportajları, bilgi içeren Reels videoları, infografikler, etkileşimli içerikler bu alanı zenginleştiriyor. Her platformun kendi dinamiğine göre içerik üretmek; TikTok’ta kısa bilgilendirici içerikler, Instagram’da görsel kalite, YouTube’da detaylı uzman anlatımı gibi farklı kurgularla ilerlemek gerekiyor.
7. Sağlık kuruluşları için içerik pazarlamasının önemi nedir ve doğru içerik stratejisi nasıl oluşturulmalıdır?
İçerik pazarlaması, sağlık iletişiminde uzmanlığın dijital dile çevrilmiş hâlidir. Sadece reklam değil, bilgi üretme sorumluluğudur. Doğru strateji için önce hedef kitleyi iyi tanımak, onların hangi sorulara cevap aradığını bilmek gerekir. Sonra bu sorulara güvenilir, sade ama derinlikli yanıtlar verecek içerikler planlanmalı. Bu içerikler; blog yazıları, e-bültenler, sosyal medya paylaşımları, videolar, podcast'ler gibi farklı formatlarda olabilir. En önemlisi de bu stratejinin düzenli güncellenmesi ve sonuçlarının analiz edilmesidir.
8. 2025 sonrasında sağlık kuruluşlarının dijital pazarlama yatırımlarını artırmaları gereken alanlar nelerdir?
2025 sonrası için şu başlıkların öne çıkması gerektiğini düşünüyorum.
İçeriği sadece İngilizce değil, hedeflenen her ülkenin diline ve kültürüne uygun şekilde üretmek.
Bilgiyi akılda kalıcı ve etkileyici şekilde sunan video anlatımlar. Kullanıcı davranışlarına göre şekillenen, kişiselleştirilmiş kampanyalar.
Buna ek olarak yapay zekâ entegrasyonu, doğru segmentasyon, Google yerine alternatif platformlarda varlık oluşturmak ve şeffaf marka duruşunu pekiştirecek içerik yatırımları da bu dönemin olmazsa olmazları arasında.
Onur Aksakaloğlu
Sağlık Ajans’ın kurucu ortağı ve genel müdürü olan Onur Aksakaloğlu, uzun yıllardır sağlık iletişimi alanında çalışan deneyimli bir stratejisttir. Medikal editörlük ve içerik direktörlüğü ile başlayan kariyer yolculuğunda, birçok sağlık kurumuna iletişim danışmanlığı yapmış; sektörde içerik odaklı, etik temelli ve sürdürülebilir pazarlama yaklaşımlarını savunmuştur. Bugün, dijital çağın dinamiklerine uygun çözümler üreten yeni nesil dijital sağlık pazarlaması ajansı Sağlık Ajans çatısı altında, sağlık kuruluşlarının dijital görünürlüklerini güçlendirmelerine ve itibarlı bir iletişim dili kurmalarına destek vermektedir.
